Bu seçim ülkem için olduğu kadar ittifaklar ve adaylar için de çok önemliydi… Kılıçdaroğlu’nun beklenenin altında oy alması Millet İttifakında büyük hayal kırıklığı yaşanmasına neden oldu. Üstelik Erdoğan’ın başında sığınmacılar, ekonomi ve deprem gibi büyük meseleler varken.
Bir müddet sonra Millet kendi dertlerine dönecektir ama belli ki siyasetin ve liderlerin işi daha yeni başlıyor…
İktidar verdiği sözleri yerine getirmek, muhalefet ise yenilgisinin muhasebesini yaparak gerekirse yeni bir yol haritası çizmek için uğraş verecektir.
Kısacası bu vakitten sonra seçim sonuçlarını tartışacak olan kesim siyasettir.
Toplumun verdiği mesajı almak, sorunları çözmek, bu bölünmüşlüğü ve öfke iklimini yok etmek siyasete düşüyor.
Yoksa! Aile bireylerini bile bölüp parçalayan siyaset, toplumun psikolojisini ve muhabbetini bozmaya devam edecektir.
Herkesin millet kararına saygı duymak, hiç olmazsa yerel seçimlere kadar partilerin, iç işlerini gündemden uzak tutmak zorunluluğu vardır. Yapılacak en mantıklı şey “kendi meselelerini tartışırlarken toplumu germemek adına” basının önünde ve yüksek sesle konuşmamak olmalıdır.
Nihayetinde sık sık dillendirilen “fabrika ayarlarına” dönmek, bu arada da, ittifaklarını bozmamak için CHP’nin de, İYİ partinin de dingin bir ortama ihtiyacı olacaktır.
Kılıçdaroğlu stratejisi ve Akşener çıkışı yanlıştı. kaybettirdi…
CHP “herkesiçinchp” derken kendi ideolojisini terk etti.
Yanlış adamlar, yanlış adaylar, yanlış söylemler CHP kanadındaki yenilginin en önemli sebebidir. İlkesizlik, yalpalamalar, savrulmalar, tavizler… HDPKK’yı ve feto gibi kumpasçı terör örgütlerini cesaretlendirmeler. Ve son olarak kendi partisi tarafından bile eleştirilen birinin aday yapılması CHP için büyük riskti.
Muharrem İnce yerine Davutoğlu ve Babacan’ı yanına alan CHP, bu yanlışlarla sadece Cumhurbaşkanlığını değil, meclisi de kaybetti. Yerel seçimlerde de aynı yanlışlar içinde olunacak mı göreceğiz.
Elbette siyasi çizgisini bir türlü bir yere oturtamayan İYİ Partinin de bu yenilgide payı büyük.
Toplumun Millet ittifakına olan güvenini ilk yıkan kişi Sayın Akşener oldu. Masayı terk ettiği zaman “Millet ittifakı hakkında” söyledikleri yenilir yutulur gibi değildi. Dönüş yapıp masaya oturduğunda, masadakiler yuttu ama milletin aklı karıştı bir kere…
O günden sonra altılı masa hiç şeffaf olamadı. Birlikte yürüme konusunda güven veren Cumhur ittifakına karşılık, istikrar vaat etmeyen bir muhalefet görüntüsü sergilendi.
Sonuç;
Bugünden itibaren iktidarın çok çalışması gerekecek… Özellikle Başkanlık sistemiyle ilgili sıkıntılar… Ekonomik darboğazın aşılması… Sığınmacı ve kaçaklar meselesi… Eğitimde kalite… Vatandaşın alım gücü ve işsizlik gibi konular bir an evvel ele alınması ve çözülmesi gereken konular.
Muhalefet cephesinde ise ilk yapılacak şey, Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in eğer siyasete devam edeceklerse, partilerinde güven tazelemeleri, (bütün partilerde olduğu gibi) Parti içi demokrasiyi tesis edilmeleri, mevcudun devamı için delege oyunlarından vazgeçilmeleri gerekir.
Yerel seçimlere giderken halkın karşısına, daha diri ve güven veren bir tabloyla çıkılması partilerin yararınadır.
Esen kalın.