Bugün burnumuzun dibinde, İslam adı altında terör estiren örgütleri kullanan Siyonistler’in, büyüme ve gelişmek adına ortaya koydukları emperyalist projelerle karşı karşıyayız. Kan döken silahlara bir de medya ve para gücü de eklenince, bu kirli birlikteliğin daha uzun zaman can almaya devam edeceği gözükmektedir.
Son yıllarda Batı’da ve dünyada İslam dinine karşı olan ilgi ve sempati elbette en çok Haçlı zihniyetini ve Ortadoğu topraklarında gözü olan İsrail’i rahatsız etmekteydi. Ne yazık ki şu anda bu sempati ve ilginin sahte İslamcı, İsrail taşeronu Işid tarafından yok edildiğini; Müslüman’ın itibar olarak en geride olduğu günleri yaşadığını görüyoruz. Görüntü çok kötü; Türkler ve Müslümanlar zulmün pençesinde ve bu zulmün eli başka bir Müslüman gibi gösteriliyor. Ve yine en fenası diğer Müslüman ülkeler de susarak bu kana destek veriyor.
Türkiye’de susarak sergilediği hatalı dış politik tavırla (özellikle de Türkmenlere yapılanlara), bu kanın dolaylı sorumlusudur. (Bunu direk olarak iktidar partisinin samimi bazı vekillerinin ağzından duyduğumu ifade edeyim.) Ne yazık ki kendi başarısızlıklarını bile açıkça ifade edemeyen, sadece genel başkanlarının varlığına ve Cumhurbaşkanı olabilmesi adına çalışan bir siyasi irade ile karşı karşıyayız. Hayretler içinde izlediğim bir tablo da bu; aklı başında, aydın, sağduyulu ve ülkesini hakikatli olarak sevenler nasıl oluyor da, “önce Erdoğan” diyebiliyor da, “önce ülkem” demekte bu kadar zorlanabiliyor?
Lakin bu son hamle ülkemiz için çok ciddi gelişmeleri de içinde saklıyor. Seçim süreci içerisinde, Anadolu’da ve Trabzon’da köylerimizi yetişebildiğim kadarıyla dolaştım. Gördüm ki köylüm o sorumluluğu üstlenmiş; artık iktidara ve özellikle Erdoğan’a yanlışını göstermeye, Türk Milletinin varlığının en önemli unsuru olduğu konusunda bir hatırlatma yapması gerektiğinin hazırlığında.
Ben daha evvel de vatandaşlarımızla farklı seçim süreçlerinde hasbihal etmiş, iktidarın durumu ve ülkenin gidişatıyla ilgili belli başlı bazı görüşlerini almıştım. Şimdi ya uzun uzun susuyorlar ya da büyük bir patlamayla isyanlarını dile getiriyorlar. Şöyle göğsünü gere gere ben Erdoğan’ın arkasındayım diyen yok! Sayın Erdoğan ülkemizde çok büyük destek görmüş, yanlışlarıyla bile kucaklanmış bir siyasetçiyken, bu sevgiyi liğme liğme eritti. Bunu insani değerleri hiçe sayarak, vatan toprakları için canını ortaya koyanları hiç olarak görerek, ülke bütününü kucaklayamayarak, parayı en önemli güç kabul edip sahip olma noktasında, yalana dolana başvurarak ve de en önemlisi de ülke kimliğini ve inancını Batı’nın emri doğrultusunda kullanarak yaptı.
Velhasılıkelam diyeceğim odur ki; seçime giderken şunu unutmayın; tarafsızlık adı altında oy kullanmamak, maazallah sizi Işid gibi bir kan emici örgütü desteklemeye kadar götürür…
Soydaşlarımız/dindaşlarımız için, inancımız için, şehitlerimiz için, vatan topraklarımız için, atalarımızın emeği için, çocuklarımız ve torunlarımızın geleceği için, gidin ve de oyunuzu kullanın. Böylelikle dünyada ve ülkemizde akıtılan kana, yapılan yolsuzluklara ortak olma vebalinden de kurtulun…
Vicdan eliniz, oyunuz ‘EKMEL(olgun, kâmil)’den yana olsun!
