H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

İnanmışlar Şehri Saraybosna

İnanmışlar Şehri Saraybosna
“Kim olduklarını ve var oluş nedenlerini bilenlerin inanç ve topraklarına hissettikleri aşk devamında doğru insan olma ve ülke sorumluluğu getirir…” Günlerdir gezip, tanımaya çalıştığım Bosna topraklarında gördüm ki, bu sorumluluk inanmış insanları, onurlu bir mücadele adamı haline getirmiş…
 
Kıymetli okurlarım son yıllarda yerli turist sayımızda ciddi bir artış var. İnsanlarımız ülkesini ve dünyayı gezip görmek, daha iyi tanımak istiyor. Eskisi gibi tatil için deniz ve kum aranmıyor, yeni yerler keşfetmeyi de tatil programımıza dâhil ediyoruz. Ben de bu arayışta olan dostlarıma şiddetle Saraybosna’ya gitmelerini tavsiye ediyorum.
 
Şu an yazımı da Saraybosna topraklarından sizler için kaleme alıyorum.
 
Saraybosna’ya gidin. 1992'de başlayıp 1995'te biten, çoğunluğu Müslüman Boşnak olmak üzere yüz binlerce insanın hayatına mal olan, Bosna iç savaşının izlerini, ataları Osmanlının vatanlaştırdığı topraklar için, torunların nasıl mücadele verdiğini görün. 
 
Her Müslüman gibi Avrupa’nın göbeğinde “tarihi, inancı ve toprakları” için büyük bir mücadele örneği vermiş insanların yazdıkları bu kahramanlık destanından çok duygulandım ve de büyük gurur duydum..


 
Bu inanç mücadelesini hala da sürdüren (kendi tabirleriyle) OSMANLI torunlarının, yaşadıkları toprağa olan bağlılıklarını kendi dillerinden dinlemek çok etkileyici…
 
İnanmış toplumların, cesur önderleri olur.
 
Dağılmışlığın ortasında toplumuna umut olmuş bir lider; Aliye İzzet Begoviç
 
Yaşam hikâyesinden, anıt mezarına kadar her adımında bilgeliğini ve İslam’a bağlılığını yansıtan Bosna’nın kaderini değiştiren bir kahraman.
 
Yaşarken nasıl önder ve ışık olduysa, yattığı şehitlikte de ay-yıldız olmuş toplumuna…  
 
Alışılmışın dışında bir lider İzzet Begoviç. Yaşadığı yerlerde, öyle boy boy heykelleri yok. Cesur, adil ve hoşgörü sahibi olması, en çokta (Müslümanın olması gerektiği gibi) sadeliği ve azmi ile toplumunun yüreğinde yer bulmuş. Bugün halk çocuklarını, onun hikâyeleriyle büyütüyor.
 
Dürüstlüğü, merhameti ve sabrı ile verdiği kimlik(İslam) mücadelesi sayesinde, Bosna’da ezanlar dinmemiş. Çoğu Osmanlı eseri Camiler, beş vakit halkı namaza çağırıyor.
 
Osmanlı’nın Bosna topraklarına bıraktığı derin izleri, eserlerini ve insanlarına verdiği özgüveni görmelisiniz.
 
Haçlının bu izlerden duyduğu rahatsızlık ise hala devam etmekte…
 
Birçok İslam ülkesini “ılımlı İslam” projesiyle, kimliğinden koparan batı, bölgede savaş bitse de, Bosna’daki bu dik duruş ve inanç karşısında boş durmuyor…
 
Bugün ortam sakin. Lakin bu sessizliğin arkasında, toplumda ki sosyal ve ekonomik bölünmüşlüğü derinleştirmek, Müslümanları dışlamak adına haçlı projeleri hala sürdürülüyor.
 
Dün Srebrenitsa’da Sırpların gerçekleştirdiği modern çağın en büyük katliamı, 8000 Müslümanın katledilmesi olayına nasıl seyirci kalınmışsa, Batının, Müslümana olan bakış açısı bugünde aynı…
 
Bu noktada kendinize dönüyor; toplum olarak yaşadığımız manevi tükenmişlikten dolayı, ÜLKENİZ ADINA da ciddi endişeler yaşıyorsunuz.
 
Dün “Türk ve İslam” düşmanlığı ile cinayet, işkence, tecavüz gibi suçları işlemekten çekinmeyenlerin bugün, yürüttükleri yeni yok etme metodunun adı; kültürel savaş. Bu savaşın toplumları yok etme gücü ise çok yüksek.
 
Medeniyet projesi ve geleceğe umudu olmayanların bu dünyada yeri yoktur. Bu savaşı kaybedersek eğer, sadece topraklarımızı değil, kimliğimizi de kaybederiz. Bu da köleleşmemiz, dünya yüzünden ebediyen silinmemiz anlamına gelir.
 
Bu mücadeleyi kazanmak için paraya ya da iktidar gücüne ihtiyaç yok! İnsanları ilke ve idealler etrafında birleştirmek, toplum değerlerine sahip çıkarak, inanmış olmak yeterlidir.
 
 “Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”
 
Saraybosna’ya ve inanmış insanlarına selam olsun. Toprağına can veren Bilge lider İzzet Begoviç ve bütün vatan şehitlerine rahmet diliyorum.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!