H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Devletin Aklını Aldılar!

"Devlet Aklı denen bir şey olmalı. 

Aksi halde, bu devletin, 

düşman sahibi olmak için 

hiçbir şeye ihtiyacı olmaz" 

Durmuş HOCAOĞLU

Devleti akılsız duruma getirenlerin, ülkeyi ne hale getirdikleri ve kendi kafalarına da kimlerin “akıl” soktuğunu uzun uzun yazmaya gerek yok. Atalarımız der ki, “sokma akıl on dört(!) adım gider.”
Her gün birbirini tutmayan, günü gününe uymayan siyasi hamlelerinden ve söylemlerinden de, işte bu sokma akılla artık bir adım daha yürüyemeyeceklerini anlıyoruz.

IŞİD’le mücadele için Irak’a gönderilen silahlar konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uyarıda bulunarak ne demişti?‘O SİLAHLAR PKK’NIN ELİNE GEÇMESİN’

Kendileri değil miydi, "PYD demek PKK demektir" diyen,
‘PYD’ye verilen destek PKK’ya verilmiş demektir’ diyen…
Yine kendileri değil miydi; "PYD’ye atılan silahlar IŞİD’in eline geçiyor’ diyen.İşte size bir sokma akıl…
Bir de baktık iktidar “aklının” bir gün içinde hem söylemi hem de eylemi değişti.

Bu silahlar IŞİD’in eline kadar geçiyorsa, PYD’nin silah arkadaşı PKK’nın da eline geçmesinden daha doğal ne olabilirdi ki?

Şimdi, devletin aklını başından alanların bu akılsızlıklarını; dolayısıyla, PKK’ya giden silahları hep beraber seyrediyoruz!

Sayın Erdoğan’ın, "PYD’ye yardımı ben önerdim" sözleri de işin kaymağı oldu ki, son olarak ondan," bu İmralı’nın önerisiydi kırmadık" şeklinde bir açıklama bekliyoruz. Hazır başımız dönmüşken bu haberi de yutarız olur biter!

Bu muhabbetten çıkan “akıl”(sız) sonuç şu; Aslında iktidarın en büyük sorunu çok başlı olmasıdır.
 
*******
Başbakan Sayın Davutoğlu “Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reform Paketi’nin AB standartlarını da göz önüne alarak düzenlediklerini açıkladı (aslında buna PKK’nın istekleri demek daha doğru olur). Bunun devrim mahiyetinde bir adım olduğunu; Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının atama ve sicil yetkilerinin doğrudan İçişleri Bakanlığına bağlanırken, Askeri konuları Türk Silahlı Kuvvetlerinin bakacağını ifade etti.
 
Başbakanın açıklamasından anladığımız kadarıyla, bu onlara göre çok adil bir paylaşım(!). Dolayısıyla Türkiye yüzölçümünün % 92’sinden sorumlu, askeri yönü ağır basan bu kurumları, bu konulara uzak sivil makamların ve siyasetin insafına terk etmek demek, “Jandarma” gücünün ve  etkinliğinin  azalması demektir.…

Sonuç olarak bu akıl en çok kimi mutlu edecek derseniz; Böyle bir karardan en çok PKK da dâhil bölücü örgütlerin büyük bir memnuniyet duyacağı aşikârdır.

 ****
Güvenlik Reform paketinin sözde devrim mahiyetinde ki kararlarından diğeri de, "Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanların “terör” muamelesi görmeleri ve her birine terörist denmesi”dir.
 
Bu açıklamayla “Bonzai denen uyuşturucu”  sizde hiç kötü bir algı yarattı mı? Hayır değil mi?
Öyle ya bu ülke de artık terörist olmak kötü bir şey olarak konuşulmuyor ki!
Ülkenin yöneticileri, aydınları ve de ülkenin en akıllısı Teröriste sayın demiyor mu? Teröristle telefonda ya da masa başında oturup konuşarak, ona ülke yönetimi için söz hakkı vermiyor mu?

Terörist: Bir siyasi davayı kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak, cana ve mala kıyacak davranışlarda bulunan kimse, tedhişçi.

Burada sorun ne biliyor musunuz? Ülke sorunlarının çözümü konusunda, uygulanabilirliği sakat olan,  içi boşaltılmış kavramlardan medet ummak. Ya da bir şey yapıyormuş havası yaratmak.

****
Son olarak HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in, Abdullah Öcalan’ın 5 kişilik bir sekretaryasının olacağını açıklaması, bize aynı zamanda, İmralı canisinin mecliste ki ayak seslerini duyurmuş oldu.
 
Sizin için “ hayaldi gerçek oldu”, bizim için “akla gelmeyen, başa gelir”.

Bu durumdayken kimsenin, ülkemizde olup bitene ilgisiz kalmaya, sorumsuz davranmaya hakkı yok.

“Birlikte olursak, aşımız olur, ekmeğimiz olur, işimiz olur, vatanımız olur, lakin VATAN ELDEN GIDERSE, GÖZYAŞIMIZ OLUR

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!