Bundan üç ay evvel partisinin TBMM Grup Toplantısında MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi dinlerken gördük ki, özellikle hususi olarak bir konunun altını çiziyordu: “Başbakan Erdoğan boşuna dolduruşa gelmesin, boşu boşuna heyecanlanmasın, çünkü Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Çankaya yolları kendisine tıkalıdır. Türk milleti rüşvet ve yolsuzluktan sabıkalı birisine Cumhurbaşkanı olma ruhsatı vermeyecektir.”
Sayın Bahçeli o gün bu söylemleriyle birlikte, adaylarının hangi kabiliyette olacağı konusunda açık ipuçları vermiş; “Cumhurbaşkanı, devletin başı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin birliğini temsil etmektedir. Bu bakımdan, bu yüce makama seçilecek şahsiyetin geçmişi, siyasi hüviyeti ve temsil ettiği zihniyeti hayati önem taşımaktadır. Cumhurbaşkanı olacak kişinin her türlü şaibeden uzak temiz bir sicile sahip olması vazgeçilmez bir ön şarttır.” diyerek de adayla ilgili kırmızı çizgilerini beyan etmişti.
Elbette bu sadece MHP’lilerin değil, bütün Türk Milletinin de beklediği bir aday açıklamasıydı ki; bu yüzden Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu aday olarak açıklanınca bütün güzel hususiyetleriyle birlikte, “İhsanoğlu aynı zamanda vatansever, inançlı, samimi, yurtsever AKP seçmeninin de adayıdır” diye de bir yazımda evvelinden demiştim.
Cumhur’un Başına Adayın Genetik Kodları…
“Cumhurbaşkanlığı Türk milletinin içteki ve dıştaki yüzüdür.
Cumhurbaşkanlığı; Çanakkale kıyılarından Dumlupınar Meydanı’na kadar adım adım büyüyen, acı acı güçlenen, yenilgileri yırtarak zaferleri doğuran kutlu ve yüksek millet iradesinin eşsiz bir hatırasıdır. Ancak bu mirası bilen ve hak eden Cumhurbaşkanı olacaktır.
Cumhurbaşkanlığı; Gazi Mustafa Kemal’in 1923’de Çankaya’ya millet iradesiyle diktiği ve istiklalimizin en haklı gururunu yansıtan şeref payesidir. Tarihte kurulmuş on altı Türk devletinin manevi ve tarihi haklarının temsilcisidir. Türk’e yabancı, Türk’e hasım olandan ve millete etnik mercekten bakandan Cumhurbaşkanı olur mu?” (Dr. Devlet Bahçeli)
Kısacası, Çankaya Köşkü Türk milletinin varlık ve birlik yolundaki sembolüdür.
İmdi, yok marşı unutmuş, yok kekelemiş, yok Kahire’de doğmuş vs. bütün bunların siyaseten adayı yıpratmak adına yapılan ucuz bir kara propaganda olduğunu biliyoruz. Hal böyleyken, sizleri adayların bütününe bakmaya davet ediyorum. Bildiğiniz üzere bu bir parti başkanı seçimi değil. Bu sebepten önümüzdeki bu Pazar günü, ülkenin bütününe seslenebilecek, özünde bütün inançlara ve kimliklere saygılı bir cumhura başkan, elbette tercihimiz olmalıdır.
Susmak, protesto etmek ve rahatını bozmamak adına sandığa gitmemek; var olan kargaşa ortamına, yolsuzluklara, din sömürüsüne, soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza karşı yapılan zulme ve de bölücü zihniyete onay vermek demektir. Bu memlekete, köşkte hükümet noteri gibi davranmayacak, yıllardır yapılan yolsuzlukların soruşturulmasına onay verip üstünü örtmeyecek, cumhuriyet kazanımlarının daha iyiye ve ileriye taşınmasına destek olacak bir Cumhurbaşkanı gerekmektedir. (Ahlaklı hiç kimse doğru bir insanın hakkını yemek istemez değil mi?)
Yani diyeceğim odur ki, bu hayati seçiminizi tüm bunları göz önünde bulundurarak yapmalısınız sevgili dostlar…
