H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Bir dost arıyorum garip göğnüme…

“BİR DOST ARIYORUM GARİP GÖĞNÜME…”

İnsanın belini büken üç şey var diyor Neşet Ertaş usta; “Bir ayrılık, bir yoksulluk, biri de ölüm!” 

Sayfalarca kitap yazsanız üç kelimenin yan yana gelerek size anlatmak istediğini anlatamazsınız.

Üç şey belimizi büküyor ama yalnızlık, çaresizlik, yaşamın anlamsızlığı ve anlaşılamamak iki misli yıkıyor insanı…

Herkesin herkesten kolayca vazgeçtiği, kimsenin kimseyi dinlemediği ve anlamaya çalışmadığı bu ortamdan bahsediyorum… 

Hiçbir “söz” hiçbir “ayrılık” değmiyor yüreklere… Ne vefa ne de sevgi… Çok çabuk vaz geçiyoruz değerlerimizden… 

Bu aralar en çok bir hoşça kal bile diyemediğimiz ayrılıklardan, hala ölümü idrak edememiş olmamızdan ve akıp giden zamanı göremeyen gözlerden muzdaribim. 

Neşet Ertaş usta diyor ki,

Gelmez yola gönderdiklerimize, kanlı yaşlarla vardığımız kara taşlara… 

Konuşursun sesin duyulmaz.  

Ağlarsın göz yaşını silen bulunmaz…”

Bundan daha büyük çaresizlik, daha büyük gariplik olur mu? 

 “Kim anlar ki gariplerin halinden/ Kim tutar ki, düşenlerin elinden/ Hangi dala konsa uçurdu felek…”

Ustanın dediği gibi; ölüm ayrı, dost eline ulaşamamak ayrı vuruyor insanı… 

Derdimizle dertleşecek, göğnümüzü bilecek, günümüze ışık olacak bir dost arayışı ile geçiyor ömrümüz… 

“Bir dost arıyorum garip göğnüme…Benimle ağlayıp benle gülecek../ Gam elinden çok perişan halimiz..Biçare gönlümü eyler bulunmaz…” 

”Özü gülmeyenin yüzü güler mi?” İşte asıl gurbet burada başlıyor…

Gönülden anlamayanlar, gönülden gönüle köprü kuramayanlar ve gönül kıranlar için de söyleyecek sözü var ustanın

Kim nasıl Allah bilir!/ Kimseyi hor görme, kötüleyip yerme gardaş…/   

Gönlü bil, sakın ha kırma gardaş…/ Kaderin garip kuluna başka isim verme gardaş…/ 

Tek Hakim’dir ulu gani…/Bir yaratmış seni beni…/ Veren alır canı…/ Ötesini sorma gardaş..”

Böyle havalar dost aratır insana… İnceden inceye türkü söyletir türkü dinletir… 

Hem söyletir hemi de ağlatır. Diyeceğim o ki, halimizi en iyi türküler anlatır.

Abdurrahim Karakoç öteden seslenir;  

“Ne saklarım ne gizlerim 

Tabutta bile gözlerim 

Bakar gider dosta doğru…”

Neşet Ertaş ustaca cevap verir; 

Dost selamı saldıktan keri 

Dostlar selamımızı aldıktan keri 

Canan yüzümüze güldükten keri 

Dert kalır mı?”

Hayatta her şey belirsiz, kesin olan mukadder bir şekilde kesin olan tek şey var: Ölüm.

Kimse kendi ölümüne ağlamazmış. Bugünler de, o günlerden işte!

Muhabbetimize de, vedalarımıza da bir dost arıyoruz. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!