8.8 büyüklüğündeki son depremin Pasifik kıyısında tsunamiye yol açtığı Kamçatka’da, Rus yetkililer can kaybı olmadığını ve erken uyarı sistemlerinin etkili çalıştığını bildirdi. Deprem sırasında patlayan Klyuchevskoy Yanardağı ile deprem arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığı açıklandı. Türkiye’nin yarısından daha büyük bir yüzölçümüne (464.275 km²) sahip olan Kamçatka’da, İtelmenler, Koryaklar ve Evenkler gibi yerli halklar yaşıyor. Bu halkların, tarihi olarak Proto-Türk kavimlerle kültürel ve dilsel bağları bulunmaktadır. Kamçatka halkı ve eski Türk toplulukları arasında, Şamanizm inancı, kurt soyundan gelme miti ve hayvanlara kutsallık atfetme gibi ortak temalar öne çıkmaktadır. Kamçatka isminin de “Şamanların son yurdu” anlamına geldiği rivayet edilmektedir.
Kamçatka açıklarında son 70 yılın en şiddetli depremi meydana geldi. 8.8 büyüklüğündeki deprem, Pasifik kıyısında tsunamiye yol açarak birçok ülkede kıyı yaşamını olumsuz etkiledi. Bölgede olağanüstü hâl ilan edildi. Rus yetkililer, erken uyarı sistemlerinin etkin şekilde çalıştığını, tahliyelerin zamanında yapıldığını ve can kaybı olmadığını duyurdu. Ayrıca yapıların depreme dayanıklı olduğu ve teknolojik hazırlığın başarılı olduğu vurgulandı. Deprem sırasında patlayan Klyuchevskoy Yanardağı ile deprem arasında ise doğrudan bir ilişki olmadığı açıklandı.
Peki, biliyor muydunuz? Kamçatka ve çevresinde yaşayan halklar, tarihî olarak Türk kökenli topluluklarla kültürel ve dilsel bağlar taşır. Bu tür felaketler yalnızca coğrafyaları değil, ortak köklerimizi de hatırlatır.
Kamçatka, bugün Rusya’nın Sibirya Uzak Doğusunda yer alsa da tarih boyunca Sibirya kültürlerinin etkisiyle şekillenmiş bir bölgedir. Türk halklarının ataları olan Proto-Türk kavimler, binlerce yıl önce Orta Asya’dan Sibirya’ya, oradan da doğuya doğru yayıldılar. Bu büyük göç yolları yalnızca insanı değil, kültürü, dili ve inancı da taşıdı. Bu yollar Kamçatka’ya kadar uzanır.
Şamanizm inancı hem Kamçatka halklarında hem de eski Türk topluluklarında ortak bir yaşam biçimi olarak varlığını sürdürmüştür. Kamçatka isminin de Şaman kamlarından geldiği; “kamların gidebileceği en son yer” ya da “Şamanların son yurdu” anlamına geldiği rivayet edilmektedir.
Kamçatka’da yaşayan yerli halklar – İtelmenler, Koryaklar, Evenkler – ile Sibirya Türkleri, özellikle Yakutlar, Tuvalar ve Altaylılar arasında kültürel, mitolojik ve antropolojik benzerlikler dikkat çekicidir. Aynı göç yollarında yürüdüler, aynı dağların gölgesinde yaşadılar, aynı ruhlara dua ettiler. Şaman kamlarının davullarından yükselen ses, her iki dünyada da aynı ruhu temsil ediyordu.
Bu halkların başlıca geçim kaynakları balıkçılık, ren geyiği yetiştiriciliği, avcılık, süz eşyaları ve kürk ticaretidir. Yaz aylarında “yaranga” adı verilen çadırlarda yaşarlar.
Yapılan araştırmalar, Kamçatka halkının kurt soyundan geldiklerine inandıklarını ortaya koymaktadır. Bu inanç, Türk mitolojisindeki Bozkurt figürüyle paralellik göstermektedir. Aynı şekilde, hayvanların ruhani gücüne duyulan saygı –kurt, kartal, ayı gibi hayvanlara kutsallık atfedilmesi– hem Kamçatka hem de eski Türk topluluklarında ortak bir tema olarak karşımıza çıkar.
Kam (şaman) figürü, her iki kültürde de ruhlarla iletişim kuran, transa geçen ve davul kullanan ruhani bir rehberdir. Bu ritüellerin benzerliği, Kamçatka’daki yerli halklarla Türk halkları arasındaki kültürel akrabalığın en güçlü göstergelerindendir.
Yakutların dili ile Kamçatka’daki bazı yerli diller arasında yapısal paralellikler olduğu da araştırmalarda vurgulanmaktadır. Ayrıca bazı Kamçatkaefsaneleri ve sözlü anlatılar, Türk mitolojisindeki motiflerle örtüşmektedir; hayvan ruhları, dünya ağacı, gök tanrısı gibi temalar bu benzerliklerin başlıcalarıdır.
Tüm bu ortak unsurlar, Kamçatka ile Türk dünyası arasında kültürel ve ruhani bir akrabalık kurulabileceğini gösterir. Kamçatka, bu bağlamda, Türk halklarının kadim geçmişini ve ortak kültürel köklerini yansıtan bir aynadır.
Bugün Kamçatka’da bir yaranga yıkıldığında, biz de sarsılıyoruz. Çünkü orada yalnızca insanlar değil; ortak geçmişimiz, kadim inançlarımız ve unutulmaması gereken kültürel mirasımız da yaşıyor.
Türkiye’nin yarısından büyük olan Kamçatka Yarımadası, 464.275 km²’lik yüzölçümü ve yaklaşık 300.000 nüfusuyla, yerli halkların Şamanizmi hâlen yaşattığı önemli bir bölgedir.
Kamçatka halkı, Türklerin tarihsel hafızasında yankılanan uzak bir akrabalığın, ruhsal bir yakınlığın ve tarihsel bir göçün hatırasıdır.
Depremler bizi sarsar, ama kökler bizi birleştirir.