Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Şefkat Çetin’in Ayrık Otları

MHP’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’in Haber Müdürümüz B. Kemâl Gürsoy’a yaptığı açıklamada kullandığı “Ayrık otlarını ayıklayıp, Ülkücü filizleri çürütmesine izin vermeyeceğiz” ifadesi MHP ve Ülkücü Hareket’in tabanında geniş yer buldu. Bazı ülkücüler, Şefkat Çetin’in bir önceki açıklamasında kullandığı “Ülkücüye sırtını dönenin takipçisi olacağız” ifadesi ile de bağlantı kurarak yüzleri gülerken, bazıları da kendilerini “ayrık otu” olarak görerek öfkelendiler.

Peki, kimdir bu ayrık otları?

Yine Şefkat Çetin’in açıklamasına bağlı kalarak kategorize edelim:

1.  Parti içi muhalif” yatfası ile provokatörlük yapanlar,

2.  Başka parti ve Ülkücü Hareketin düşmanlarının oyununa gelen safdiller,

3.  Kendilerini “Eski Ülkücü” görüp teşkilat içerisinde bozgunculuk yapan Ablalar, Abiler, Bakanlar, Vekiller, Başkanlar, Reisler.

4.  Hiçbir yapılanı beğenmeyip, eleştiren; ancak elini taşın altına sokmayan megalomanlar.

5.  Ülkücü Hareket ve MHP içerisinde makam/mevki sahibi olmanın yolunu ayak oyunları ile becermeyi hak görenler.

Şefkat Çetin teşkilatları yetersiz göstermek gafletinde bulunarak, genç Ülkücülere başka adresler gösterenlere iki özlü cümle ile cevap vererek açıklamasını bitirmiştir: “Bizi var eden Ülkü Ocaklarımızdır. Siyasi organizasyonumuz MHP’dir

MHP ve Teşkilat Geleneği

MHP ve Ülkücü Hareket’te demokratik bir teşkilat geleneği var mıdır? Bu soruya hayatının40 yılını teşkilatların içerisinde geçirmiş, her kademede görev yapmış, akademik olarak da “MHP’nin Teşkilat Yapısı ve Fikri Geleneği” konusunda bilim uzmanı olmuş bir Ülküdaşınız olarak cevap veriyorum. Evet vardır. Hep de pek çok partiden daha oturmuş, özünü binlerde yıllık Türk Kültür Tarihinden alan sağlam bir yapı.

Biz bu geleneğin adına “Lider-Teşkilat-Doktrin” Geleneği adını verdik. Siyasal sistematiğimizin kurucusu Merhum Başbuğumuzun tanımıyla önce “dâvâ” dediğimiz ideolojimiz(doktrinimiz), sonra bu doktrini kucaklayan ve sahiplenen liderimiz ve ardından da liderine ve davasına bağlı teşkilatlar gelir. Ülkü Ocakları Okulu’nda yetişmiş bir Ülkücü “Lider-Teşkilat-Doktrin” geleneğinden taviz vermez.  Bu geleneği dava uğruna elini taşın altına değil, göğsünü kurşunlara siper eden Ülkü erleri yüreklerine nakşetmişlerdir ama pek tabiidir ki aynı feraseti ayrık otlarından beklemek doğru değildir.

Bazı arkadaşla da “ayrık otu temizlemeyi” partiyi ufaltmak olarak algılamış. Bu arkadaşlara Merhum Başbuğ şöyle sesleniyor: “Biz MHP olarak siyasi bir partiyiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesten oy isteriz; ancak biz aynı zamanda bir ideojinin temsilcisiz, o yüzden MHP’yi sadece Ülkücüler yönetir.

MHP ve Ülkücü Hareketin teşkilat yapısı zaafa uğradığı, yıprandığı zamanlar olmuş mudur? Tabii ki olmuştur. 1980 öncesinde değil Türkiye’nin, Türk Dünyasının en büyük teşkilatı olan MHP ve Ülkü Kuruluşların üzerinde 12 Eylül’de silindir geçmiştir. İhtilalin en büyük darbesini teşkilat yapımız yemiştir. İhtilal yönetimi ve onun takipçisi sivil iktidarlar planlı bir “Toplum Mühendisliği” ile Ülkücü Hareketi ve teşkilatlarını yozlaştırmaya çalışmışlardır. Tabii ki bu devlet operasyonu karşısında camiamız, ideolojimiz ve teşkilatlarımız çok darbe almıştır. Ancak Allah razı olsun, son zamanlarda görüyorum ki, Olcay Kılavuz Başkanlığındaki Ülkü Ocakları yeniden ideoljimizin ve teşkilat geleneğimizin, insan yetiştirme mekanizmamızın okulu olma yolunda hızla ilerliyor.

“Ayrık Otları”nı Demokratik Muhalifler olarak görebilir miyiz?

Demokrasilerde her türlü ideolik ve kurumsal yapıların içerisinde “taraftarlar” olduğu kadar “muhalifler” de vardır. Ancak taraftar veya muhalif olmanın ahlâkî bir tabanı vardır.  İdeolojik yapılanmalarda ve siyasi partilerde “muhalif” olmanın ahlâkî temellerini kısaca şu şekilde sayabiliriz:

1.  Muhalefet ideolojik temellere dayanmalı, şahısları hedef alan muhalefet yapılmamalıdır,

2.  Muhalefet kurumsal yapıyı yıpratıcı olmamalıdır,

3.  Muhalefet “dedikodu” temelli, insanlar arasında nifak çıkarıcı şekilde yapılmamalıdır

4.  Muhalefet şahısların açıklarını ve özel sırlarını açıklayıcı mahiyette yapılmamalıdır.

5.  Muhalefet kuru bir “eleştiri”den ibaret olmamalı, yanlışları işaret ederken, doğruları da göstermelidir.

Bu maddeleri çoğaltmak mümkündür, ancak bu bilimsel ilkeler doğrultusunda yukarıdaki soruya olumlu cevap vermemiz mümkün müdür? Hayır, “Ayrık Otları”nı Demokratik Muhalifler olarak göremeyiz. O yüzden, “Ayrık otları ayıklayıp, Ülkücü filizleri çürütmesine izin verilmemelidir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!