Ayhan Milci
Ayhan Milci

Türkiye’nin Geleceği İçin Sessiz Bir Tehdit: Yapay Zekâ Çağına Girerken Demografik ve Sosyal İstila

featured

Fakat Türkiye bu dönüşüme ayak uydurmak yerine, hâlâ 90’ların gelişmemiş ülkelerine özgü “ucuz işgücü” modeline sarılıyor. Bu bahaneyle milyonlarca Suriyeli, Afgan ve Afrikalı düzensiz göçmen ülkeye sokuluyor. Ne bir göç politikası var, ne dönüş planı. Bu, sadece ekonomik bir tercihsizlik değil, örtülü bir demografik müdahaledir. Başka bir ifadeyle: sessiz bir istila yaşanıyor.

Dünya, yapay zekâ destekli üretim ve robotik çağa hızla ilerliyor. Boston Dynamics, Tesla Optimus, Figure AI gibi firmalar artık insan benzeri robotları fabrikalara, lojistiğe ve günlük hayata entegre etmeye başladı. 3-5 yıl içerisinde birçok gelişmiş ülkenin üretiminde insan eli yerine hümanoid robotlar çalışacak. Artık mesele “ucuz işgücü” değil, yüksek verimlilik ve akıllı otomasyon.

Fakat Türkiye bu dönüşüme ayak uydurmak yerine, hâlâ 90’ların gelişmemiş ülkelerine özgü “ucuz işgücü” modeline sarılıyor. Bu bahaneyle milyonlarca Suriyeli, Afgan ve Afrikalı düzensiz göçmen ülkeye sokuluyor. Ne bir göç politikası var, ne dönüş planı. Bu, sadece ekonomik bir tercihsizlik değil, örtülü bir demografik müdahaledir. Başka bir ifadeyle: sessiz bir istila yaşanıyor.

İşsizlik ve İşgücü Krizi Derinleşiyor

Zaten genç işsizlikte Avrupa’da ilk sıralarda olan Türkiye, bu düzensiz göç akınıyla birlikte iş gücü piyasasını tamamen yozlaştırıyor:

  • Türk vatandaşının işini çalan göçmen, kayıt dışı çalışıyor, vergisiz çalışıyor, asgari ücretin altında çalışıyor.
  • Yerli sanayici, üretici, yazılımcı yerine sigortasız Afgan çalıştırıyor, çünkü “ucuz”.
  • Üretim artmıyor, teknolojik atılım yapılmıyor. Aksine Türkiye küresel üretim zincirinden kopuyor.

Kriminalleşme, Gettolaşma ve Güvensizlik Tırmanıyor

İş bulamayan, aidiyet hissetmeyen milyonlarca genç erkek mülteci, büyük şehirlerin varoşlarında gettolaşıyor. Ne eğitim var, ne denetim, ne gelecek umudu.

  • Bu nüfus, zamanla çetelere katılıyor, taciz ve şiddet vakaları artıyor.
  • Kadınların sokakta yürümе özgürlüğü azalıyor, aile yapısı tehdit altına giriyor.
  • Polis raporları, organize suçlar içinde yabancı uyrukluların hızla arttığını gösteriyor.

Sosyal Patlama ve İç Karışıklık Tehlikesi

Bu sürdürülemez yapının eninde sonunda patlayacağı açık. Ekonomik kriz + toplumsal huzursuzluk + etnik gerginlik = sosyal çatışma riski.

  • Halk sabırsız. İlk provokasyonda büyük kentlerde kitlesel olaylar, çatışmalar, linç girişimleri yaşanabilir.
  • Devletin kontrolü kaybettiği bir ortamda ülkenin bütünlüğü dahi tehlikeye girer.

 Ne Yapılmalı?

  • Göç politikaları acilen değiştirilmeli. Kayıt dışı ve düzensiz bu nüfus, güvenli ve zorunlu olarak ülkelerine dönmeli.
  • Yerli üretim, yapay zekâ, robotik, ileri teknoloji gibi alanlar stratejik öncelik haline getirilmeli.
  • Ucuz iş gücü modelinden çıkılarak, Türkiye eğitimli işgücü ve akıllı sanayi vizyonuna yöneltilmeli.
  • Milli güvenlik, demografik denge ve sosyal huzur için, geç kalmadan radikal adımlar atılmalı.

Son Söz: Bu Sessizlik, Fırtınadan Önceki Sessizliktir

Bugün “ucuz işgücü” bahanesiyle hoş görülen bu göç dalgası, yarın ülkeyi çatışmaların ve bölünmenin eşiğine getirebilir. Bu sadece bir ekonomik tercih değil; bu, Türkiye’nin bekası meselesidir. Artık uyanmak, konuşmak ve harekete geçmek zorundayız.

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!