Bu günlerde gündüz evde çalışıyor, gece bir saatten itibaren televizyonlara bakıyorum.
İbretle seyrediyorum.
Bilmem fark ettiniz mi?
Sosyalist, liberal ve sözüm ona İslamcı kesimlerin bazı temsilcileri aynı telden çalıyorlar.
Türk söz konusu olunca huysuzlanmaya başlıyorlar.
Hemen bir yolunu bulup karşı tarafa geçiyorlar.
Azerbaycan Karabağ harekâtı için de öyle oldu.
Hemen nasıl itiraz ederiz diye düşünmeye başladılar.
İki gün diyecek bir şey bulamadılar.
Düşük yoğunluklu mecburi bir destekle, “Tabii canım, Azerbaycan’ın yanındayız” dediler.
Ne zaman ki Ermeni patrikhanesi önünde küçük bir gösteri yapıldı, onlara gün doğdu.
Dün baktım, belli başlı kanalların hepsinde Ermeni seviciliğin türlü görünüşleri vardı.
Ermeni vatandaşları incitmemek gerekmiş.
(Sanki inciten var gibi.)
Bu konuda biz sorunlu bir memleketmişiz.
6-7 Eylül gözümüzün önündeymiş.
Maraş. Çorum olayları da öyleymiş.
Bir Ermeni bizim için kendini yakmış, onun ruhu incinirmiş.
Kardeşim o Ermeni vatandaşımız, senin dediğinin tam tersi bir vatanseverlik ve hakseverlikle onu yaptı, diyecek bir kimse de karşılarında yoktu.
… demediklerini bırakmadılar, ama saatlerce.
Kendimi Çözüm Süreci günlerinde hissettim.
O günleri unutamam.
Demek istiyorlar ki, biz çok kötüyüz.
Dedikleri doğru olsa ve zamansız bulsam, yine yüreğim yanmayacak.
Hayır, doğrularla alakası yok.
Küçük bir doğru olaydan hareketle bütün bir milleti, bütün bir tarihi mahkûm etmeye çalışıyorlar.
O mevzii olay da millete mal edilecek bir şey değil.
Algıda seçiciliğin en acımasız, en düşmanca olanını yapıyorlar.
Dedikleri dün de bugün de aslında açık:
Türkler kendilerinden isteneni versinler.
Diğerlerinin hakkıdır.
Onlar ne yaparlarsa ses çıkarmasınlar.
Nitekim bu arkadaşlar, Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgal ederken ne demişler bakın.
Hocalı soykırımını nasıl kınamışlar, bakın!
Bir milyon Türk Karabağ ve çevresinden sürgün edilirken, yaşadıkları acılar için bir şey deyip demediklerine bir bakın.
Dün gece televizyonda ettikleri onlarca sözün ne kadarını 27 yıl içinde Ermeni’ye Rum’a, diğerlerine etmişler, bakın.
Bu arkadaşlar, eğer Türk’ün lehine bir şey olursa bir yerlerine iğne batırılmış gibi zıplıyorlar.
Bunlar sahibinin sesi korosunun güya insancı versiyonudur.
İnsanlıkla alakaları problemlidir.
Türkleri ileri insanlar sınıfında saymak konusunda problemli bir zihin yapısıyla ortadadırlar.
Çözüm Süreci dedim.
O sırada hükumet ve FETÖ bunları kullandı, bunlar da onları.
Nerede Türk sözü gördülerse kaldırın diyenler bunlardı.
Dağlarımızda “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü kaldırtmak yetmedi.
Şehirlerden kaldırttılar.
Mekteplerden kaldırttılar.
Andımız’ı yasaklattılar.
Dertleri bizi kimliksiz bırakmaktı.
Başaracakları iş değil ama epeyce hırpaladılar, yoruyorlar.
Hükumetimiz biraz anladı ama dün onlar adına konuşanları görünce, her an kayabilecek bir kafa yapısında oldukları açık.
Bu dikkati diri tutacağız.
Bunlar, şimdi kaldıkları yerden, yine kimliği belirsiz, beynelmilelciler, güya İslamcı ve sosyalist üç beş kişiyle ekranlardalar, devam ediyorlar.
Bu koro zayflamasın diye dün Enver Aysever’i de dahil ettiler.
Onlar bu konuyu öne çıkarınca, diğerleri cesaretlendi ve Ahmet Hakan, Metiner, Habertürt’tekiler toptan o tarafa geçtiler.
Birkaç kişi şimdi sırası değil deyince onları azarladılar, iyi mi?
Onlar da dünyayı kaldırmadılar, onları yerin dibine geçirecek olayları söylemediler, olanları anlatmadılar.
Onların çirkefliğiyle vicdansız gösterilmekten çekindiler, iyi mi?
Bu pısmaya bakar mısınız?
Böyle nereye varacağız?
Dün söyledim, yine söylüyorum.
Kardeşim bu Partikhane önündeki küçük bir gösteri.
Gereği yapıldı, herkes konuştu; en çoğu bir cümle eder geçersiniz.
Onun bile gereği yoktur.
Bu kadar büyütmenin ve zaten bu konuda arızalıyız demenin gerçekle alakası var mı?
Sizin dediğiniz onca lafın azıcık bir doğruluğu olsa Türkiye’de tek Ermeni kalmazdı.
Yüzbinlerce Ermeni kaçak olarak gelip çalışamazdı.
Ülkemize değil evlerimize aldık.
Siz neden bahsediyorsunuz?
Ben sizin dediğinizi tam tersinin doğru olduğunu bu örneklerle söyleyebilirim.
Bu toplumun yüksek insani değerleri, vicdanı hep ayaktadır.
Acır ve alır.
Bunun bize çok zarar verdiği zamanlar vardır.
Öyle olmasa siz dün öyle konuşamazdınız.
Toplum sizi dışına atardı, susmak zorunda kalırdınız.
Dediğinize uygun millet ve ülke arıyorsanız, Ermenilere ve Ermenistan’a bakacaksınız!
Rusya’ya bakacaksınız!
Batıya, Doğuya bakacaksınız!
Namuslu bir aydın bunu anlamak için yola çıkar.
Görür ve gördüğünü söyler.
Sizin çözümünüz bizi çözecek şeylerle dolu.
Ermenistan’a verdiğiniz %20 yetmez demek istiyorsunuz.
Ben bunu böyle anlıyorum.
Çünkü 27 yıldır ağzınızı açıp Ermenistan’a bir şey demediniz.
Saydığınız birkaç küçük olay dışında Türk’te bulacağınız arıza, diyeceğiniz söz yokken sakız gibi yıllarca çiğneyerek büyüttükçe büyütüyorsunuz.
Bir tek Hocalı saydıklarınızın bin misli bir zulümdür.
Türk’e hayat hakkı tanımamaktır.
Binlerce örnek sadece Karabağ’dan çıkar.
Bunları neden görmezsiniz?
Dün bile Soykırım demeye yakın ifadeler kullananları iyi belleyiniz.
Bunlar, her türlü yıkıcılık ve bölücülüğe açık kafalardır.
İnsanlık değerleriyle alakaları yoktur.
Bizim okumuşumuzun maalesef böyle bir muzır tarafı var.
Türklerin yer yer kaba görünüşleri sizi aldatmasın!
Bizim kaba saba olanlarımız da çok insandır.
Bizde yüzbinlerce Ermeni üstelik kaçak çalışıyor.
Üstelik evlerimizde.
Ermenistan’da bugün tek Türk kalmamıştır.
Bunu nasıl görmezsiniz?
Siz neden bahsediyorsunuz?