Soru:
Açık konuşalım: Yönetimde bir yere gelen nereye geldiğini bilmiyor.
Çünkü devlet ölçüleri, bürokrasi, kurallar var gibi ama yok!
Tek ölçü var birine bağlılık.
Buna adıyla sanıyla “sadakat” diyorlar.
Açıklanmış, bilinen, yaşanan tek bir ölçü varsa o da bu.
Sonra anlıyorsunuz ki gelenlerin çoğu niye geldiğini de anlayacak halde değil.
Biri gel diyor geliyorlar, git diyor, gidiyorlar.
Gelen, bir bakmışsın bir gece yarısı alınıveriyor.
Hiçbir tepki yok.
Kaçan Pensilvanya’ya kadar gidiyor da kendi gidenin nasıl gideceği sanki belli değil.
Damat gibi ayrılmayı instagram eğlencesi sanan da pederiyle Trabzon yaylalarına uzanıyor.
Piyasa bu oyunbazlığın bitişinden rahatlıyor ama nereye kadar?
Hemen bir endişe başlıyor: Yarın ne olacak?
Gelenler ne zaman ve nasıl gidecek?
Kurallar askıya alınmış gibi bir uygulama varsa ortalık böyle toz duman.
Bu güvensizlik ortamında iyi bir şey yetişir mi?
Devlet ne zamana kadar bu yaz-bozculuğun yıkımına mahkûm?
Cevap:
Biz akıllanıncaya kadar.