Güç kaybetme ihtimali belirdiğinde veya hatalarının farkında olan insanların elinde kozlar bulunduğunu anladığında, her türlü yöntemi kullanmaya başlar. İftiralar atar, gerçekleri çarpıtır, kendisini kurtaracak her türlü hamleyi yapar. Çünkü artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Eğer gücü kaybederse, onu bekleyen sonun farkındadır. Bu yüzden, bulduğu her fırsatta daha fazla güç elde etmeye çalışır ve mevcut konumunu sağlamlaştırmak adına her şeyi mübah görür.
İnsan yükseldikçe, söyledikleriyle yaptıkları arasındaki tutarsızlıklar belirginleşmeye başlar. Bunun temel sebebi, insan beyninin öncelikli olarak mevcut konumunu korumaya odaklanmasıdır. Başlangıçta idealleri için mücadele eden biri bile, zamanla gücün cazibesine kapılarak kendi çıkarlarını ön plana almaya başlar. Artık tek derdi zirvede kalabilmek ve düşmemektir.
Bu süreçte, kişi yükselirken bazı tavizler vermiş, geçmişinde samimiyetsiz olduğu ortaya çıkabilecek kararlar almış ya da birtakım vaatlerde bulunmuşsa, işte burada büyük bir risk doğar. Çünkü yükseldiği konumda kalabilmek adına, geçmiş hatalarını örtbas etmek için başkalarına imtiyazlar tanımış olabilir. Bu noktadan sonra ondan dürüst ve ilkeli bir duruş sergilemesini beklemek neredeyse imkânsız hale gelir. Artık tek önceliği, elindeki gücü kaybetmemektir.
Güç kaybetme ihtimali belirdiğinde veya hatalarının farkında olan insanların elinde kozlar bulunduğunu anladığında, her türlü yöntemi kullanmaya başlar. İftiralar atar, gerçekleri çarpıtır, kendisini kurtaracak her türlü hamleyi yapar. Çünkü artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Eğer gücü kaybederse, onu bekleyen sonun farkındadır. Bu yüzden, bulduğu her fırsatta daha fazla güç elde etmeye çalışır ve mevcut konumunu sağlamlaştırmak adına her şeyi mübah görür.
Yaşı ilerlemişse, bunu ailesi ve çocuklarını koruma bahanesiyle yaptığı izlenimi yaratabilir. Ancak insanoğlunun en temel içgüdüsü hayatta kalmaktır. Kaç yaşına gelirse gelsin, hayat tatlıdır ve ego her zaman ağır basar. Bir dakika sonra bile öleceğini bilen bir insan, o bir dakikayı kaybetmemek için çırpınır. Beyin, “Aman, ölme!” diye ona emir verir.
Bu yüzden siyasette, akademide, iş dünyasında veya herhangi bir alanda 180 derece dönüş yapan insanlara dikkat etmek gerekir. Çünkü bu dönüşlerin ardında mutlaka bir sebep, bir çıkar ilişkisi vardır. Araştırıldığında, her zaman bir “Çapanoğlu” ortaya çıkar.
