Türkiye’de Yahudilere yönelik düşmanlık, tarihsel bir temele dayanmaktan ziyade, ideolojik önyargılar, siyasi olaylar ve küresel propaganda nedeniyle gelişmiştir. Bu düşmanlık, çoğunlukla halk arasında Filistin meselesi üzerinden şekillenmiş ve Yahudilere yönelik genel bir olumsuz algıya dönüşmüştür. Ancak bu algının tarihsel gerçeklikle örtüşmediği açıktır:
- Tarihsel Gerçekler:
Yahudiler, Türklerle tarih boyunca genelde dostane ilişkiler içinde olmuşlardır. Osmanlı, Yahudilere her zaman koruma sağlamış; 1492’de İspanya’dan sürgün edilen Yahudilere kapılarını açmıştır. Yahudiler Osmanlı’da ticaret, tıp ve sanatta büyük katkılar sunmuş, sadakatle yaşamışlardır.
- Modern Siyasi Etkenler:
İsrail’in kuruluşuyla birlikte Filistin meselesi ortaya çıkmış ve Arap ülkeleri ile İsrail arasında ciddi çatışmalar yaşanmıştır. Bu çatışmalar, Türkiye’de de Yahudilere yönelik bir öfkenin oluşmasına neden olmuştur. Ancak bu, Yahudi halkını değil, İsrail devlet politikalarını hedef alması gereken bir eleştirinin genelleştirilmesiyle ilgilidir.
- Komplo Teorileri ve Yanlış Bilgilendirme:
Bazı kesimler, Yahudilere yönelik “dünya düzenini kontrol etme” gibi komplo teorilerini yaymış ve bu, Yahudilere karşı haksız bir düşmanlık yaratmıştır. Oysa Yahudiler, Türk toplumuna tarih boyunca zarar vermemiş; aksine katkı sağlamıştır.
Gerçekçi bir soru: Yahudilerden ne kötülük gördük?
Cevap basittir: Yahudiler, Türk toplumuna yönelik tarih boyunca herhangi bir sistematik kötülük yapmamışlardır. Aksine, Yahudiler Batı’daki zulümlerden kaçarak Türklerin korumasına sığınmış ve burada huzur içinde yaşamışlardır.
Türkiye’deki Arap Kardeşliği Nereden Geliyor?
Türkler ve Araplar arasındaki bağ, esasen dini temellere dayanır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra, bu bağ güçlenmiş ve Araplarla ortak bir dini kimlik üzerinden ilişki kurulmuştur. Ancak bu bağların, tarih boyunca çoğu zaman Arapların ihanetleriyle zedelendiği de bir gerçektir:
- Dini Bağlar:
Kur’an-ı Kerim’in Arapça olması ve İslamiyet’in Arap yarımadasında doğması, Türklerin Araplarla güçlü bir dini bağ kurmasına neden olmuştur.
Osmanlı, İslam’ın lideri olarak Arap topraklarını yüzyıllarca korumuş ve bu coğrafyada huzuru sağlamıştır.
- Tarihsel Gerçekler:
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Arapların İngilizlerle iş birliği yaparak Osmanlı’ya ihanet etmeleri (özellikle I. Dünya Savaşı sırasında), Türklerin Araplarla ilişkilerini derinden sarsmıştır.
Türkler, İslamiyet’i kabul sürecinde Arap Emevileri tarafından katliamlara uğramış (örneğin, Tarkan ve Curcan katliamları), bu durum iki millet arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemiştir.
- Modern Dönem:
Bugün bazı Arap ülkeleri, Türkiye’nin çıkarlarına ters politikalar izlemekte ve Türk düşmanlığını destekleyen adımlar atmaktadır. Azerbaycan-Ermenistan savaşında dolaylı olarak Ermenistan’ı desteklemeleri, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile iş birliği yapmaları gibi örnekler, Arapların Türkiye’ye olan “kardeşlik” bağını sorgulatmaktadır.
Peki, Araplardan ne gibi iyilik gördük?
Araplardan gelen “iyilik” örnekleri, daha çok dini dayanışma ve kültürel bağlarla sınırlıdır. Ancak tarih boyunca Türkler, Arap coğrafyasını koruyup kollarken, Araplardan genelde ihanet görmüştür. Bu durum, Arap-Türk ilişkilerinde derin bir çelişki yaratmaktadır.
Yahudilerle ve Araplarla Tarihi Bağlarımızın Değerlendirilmesi
- Yahudilerden Ne Gördük?
Yahudiler, Türklerden hep destek ve koruma görmüş; buna karşılık Türklerin dostluğuna ihanet etmemişlerdir. Osmanlı’ya sığınan Yahudiler, topluma katkı sağlamış ve sadakatle yaşamışlardır. Modern dönemde de İsrail, Türkiye ile ekonomik ve askeri alanlarda iş birliği yaparak dostane bir ilişki geliştirmiştir.
- Araplardan Ne Gördük?
Araplar, Osmanlı İmparatorluğu’na defalarca ihanet etmiş, modern dönemde ise Türkiye’nin çıkarlarına ters politikalar izlemiştir. Örneğin:
- Dünya Savaşı’nda İngilizlerle iş birliği yaparak Osmanlı’ya karşı savaşmışlardır.
- Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile iş birliği yapmışlardır.
- Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine uyguladığı zulme sessiz kalmışlardır.
Sonuç: Tarihsel Yanılsamalar ve Gerçekler
Türkiye’de Yahudi düşmanlığı ve Arap kardeşliği algısı, tarihsel gerçeklerle örtüşmemektedir. Yahudiler, Türklerin dostu olmuş; Araplar ise çoğu zaman çıkarlarına göre hareket ederek Türklerle olan bağlarını zayıflatmıştır. Bu gerçekler ışığında:
Yahudilere yönelik düşmanlık önyargılardan arındırılmalı ve Türk-İsrail dostluğu güçlendirilmelidir.
Araplarla olan ilişkiler ise daha gerçekçi bir temelde yeniden değerlendirilmelidir.
Bu soruların net cevapları, Türklerin tarih boyunca kimden zarar gördüğünü ve kimden dostluk gördüğünü anlamak için önemlidir. Türkler, çıkarlarını koruyan, dürüst ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere öncelik vermelidir.
Hocam ellerinize sağlık