Atsız Burucu
Atsız Burucu

Türkçülük Günü

featured

Ve ben Türkçülüğü; “Kendisini samimi olarak Türklüğün yükselişine adayan herkes Türk’tür” anlayışıyla değerlendiriyorum. Bu fikir, kökenin değil gönlün, aidiyetin değil adanmışlığın esas alındığı bir inançtır.

Türkçülük üzerine daha önce birçok kez kalem oynattım; ancak her defasında bu fikrin taşıdığı derinlik, beni yeniden düşünmeye sevk etti. Türkçülük, sadece etnik kökenin savunusu değil; kadim bir kültürün, binlerce yıllık bir medeniyetin, bağımsızlık iradesinin ve geleceğe dair bir ülkünün adıdır.

Bana göre Türkçülüğün iki temel dayanağı vardır: Birincisi, Türk dilini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak, onu öz cevheriyle yeniden diriltmek, tüm Türk topluluklarını ortak bir ruh diliyle bir araya getirmektir. Çünkü dil yalnızca kelimelerin dizilişi değil; düşüncenin, hayalin ve kimliğin taşıyıcısıdır. Türkçülük; bu dili yaşayan, gelişen, birleştirici bir kudrete dönüştürme ülküsüdür.

İkinci temel ise ekonomik bağımsızlıktır. Egemenliğin sürekliliği, ekonomik alanda kendi ayakları üzerinde durabilen, üretim gücüne sahip bir millet olmaktan geçer. Bu yönüyle Türkçülük, sadece geçmişi yüceltmek değil; gelecek nesilleri bilimle, teknolojiyle, kültür ve sanatla donatmak; milletimizin her ferdini insanlığın onurlu birer üyesi kılma sorumluluğudur.

Ve ben Türkçülüğü; “Kendisini samimi olarak Türklüğün yükselişine adayan herkes Türk’tür” anlayışıyla değerlendiriyorum. Bu fikir, kökenin değil gönlün, aidiyetin değil adanmışlığın esas alındığı bir inançtır.

Şimdi sözü, Türkçülüğü en yüce anlamıyla kavrayan ve tarihe altın harflerle yazan en büyük Türkçüye, Türk milletinin son Kağanı, son Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk‘e bırakıyorum:

  • Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir TÜRK beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; TÜRK oldu.

Türk budur: Yıldırımdır. Kasırgadır. Dünyayı aydınlatan güneştir.”

  • Türkiye Türklerindir.”
  • Ne mutlu TÜRK’üm diyene!
  • Kanını taşıyandan başkasına inanma!
  • Dünya yüzünde, TÜRK’ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.”
  • “Bir gün, ressamlar TÜRK’ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alsınlar, yapıversinler.”
  • “Hayattaki yegâne üstünlüğüm, TÜRK doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i aslîyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.”
  • “Millî benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avı olacaklardır.”
  • “Türklerin yaşadıkları her yer Misak-ı Millî hudutları içindedir.”
  • “Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı TÜRK topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar TÜRK kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.”
  • “Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.”
  • “Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız TÜRK olmama, Türklüğüme bağlayınız.”
  • “Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte TÜRK’tü, bugün de TÜRK’tür ve sonsuza dek TÜRK olarak yaşayacaktır.”

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 27 Mayıs 2025, 20:58

    “Ne mutlu Türk olana” demedi,
    # Ne mutlu Türk’üm diyene # dedi 🌷

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!