Sessizlik bazen söylenmeyen sözlerin yankısıdır, bazen hislerin birbirine dokunuşudur. Kelimelerin yetersiz kaldığı noktada, onların ifadesidir. Sessizlik, kalbin içinde başlayıp damarlar boyunca coşup akan bir başkaldırıdır. Ama bazen de kabullenmenin, yenilginin, belki de bilinmezliğe doğru atılan ilk adımın habercisidir.
Vapurda karşıma birisi oturdu. Oturur oturmaz gözlerimiz çakıştı. O gözlerde hiç tanımadığım, daha önce hiç görmediğim bir şey vardı. Tamamen tesadüfi bir karşılaşmanın içinde, derin bir sessizlik gördüm. Tıpkı benim gibi… Eminim ki onun bakışlarındaki yanıtlar da benim düşündüklerimden çok farklı değildi.
Sessizlik bazen söylenmeyen sözlerin yankısıdır, bazen hislerin birbirine dokunuşudur. Kelimelerin yetersiz kaldığı noktada, onların ifadesidir. Sessizlik, kalbin içinde başlayıp damarlar boyunca coşup akan bir başkaldırıdır. Ama bazen de kabullenmenin, yenilginin, belki de bilinmezliğe doğru atılan ilk adımın habercisidir.
Gözler insana bu kadar çok şey anlatır mı? Anlatır. Eğer o bakışlar gönülden geliyorsa, her şey apaçık ortadadır. Sessizlik her zaman yalnızlık demek değildir. Bazen çok neşeli görünüp çok konuşkan olanlar bile yalnızlığın farklı bir ifadesini taşır. Yalnızlık, insanın kendisiyle buluşma noktasıdır. Bazen de vapurda kendisi gibi yalnız birini fark edebilmektir.
O an, yalnızlıkla birlikte iç dünyama döndüm. Saklı kalan hisler, unutulmuş anılar, acılar, özlemler, belki de aşklarla karşılaştım. Sessizlik bir isyan olabilir mi? Evet, olabilir. Sessizlik bir başkaldırıdır. Gönül, herkesin içinde taşıdığı, kendine göre dizayn ettiği bir ormandır. Belki bir kulübe… Sadece kuş seslerinin duyulduğu, geçmişte kalan aşkların hatırlandığı, gelecekteki meçhul sevgililerin hayal edildiği bir yer…
Anladım ki, gözlerimizin istemeden çakıştığı bu insanla birebir aynıyız. İki gönül bir olmuştu, ama hiç konuşamadık. Sadece inerken bir gülümseme… “Ben seni anladım ama hoşça kal” gülümsemesi… İçimizdeki, “Konuş!” diyen seslere rağmen, cesaret edemedik.
Biliyorum, görmeden sevdiğim ve bir daha hiç göremeyeceğim o gönül dostuna veda ettim.
Güle güle sana…