Dr. Aslan Yaman
Dr. Aslan Yaman

Trump İdaresindeki Amerika’nın Stratejik Öncelikleri

featured

Amerikan muhafazakârlarının kurduğu Heritage Foundation adlı kuruluş bir çalışma ile Amerika’nın öncelikle çözmesi gereken 9 sorunu belirleyip çözüm önerilerini sundular bile. Amaçlarını şöyle özetliyorlar: “ Siyaset yapıcıları bu sorunları Amerika’yı bugün ve gelecek kuşaklar için daha güvenli, daha güçlü ve daha istikrarlı bir yer haline getirmek için ele almalıdır.”

Devlet

Eski Yunan’dan günümüze insan düşüncesini derinden etkilemiş 3 büyük filozofu Sokrates-Platon-Aristoteles olarak ardışık bir şekilde dizsek, hatta daha sonra gelenleri de Sokrat’ın ayak izlerini takip eden öğrencileri ve düşünsel yol arkadaşları olarak nitelendirsek yanlış olmaz. Bu filozoflar içinde en çok eserini bildiğimiz, açtığı okul ile öğretisi 800 yıl ayakta kalan Aristoteles ya da bizim daha çok bildiğimiz adıyla Aristo’dur.  Büyük filozofların ikincisi Sokrat’ın öğrencisi ve Aristo’nun hocası olan Platon’un en bilinen eseri, o zamanlar şehir devletleri kurmuş olan eski Yunan’da toplumun nasıl bir siyasal örgüte sahip olması gerektiğini açıkladığı Devlet adlı çalışmasıdır. Platon ideal devlet modeli olarak Atina’yı değil en büyük rakibi Sparta şehir devletini kabul etmişti. Çünkü hocasına ölüm cezası veren Atina demokrasisindeki mahkemenin, yaklaşık 500 kişiden oluşan halk jürisini, yetkin olmayanlarla dolu, akıl ve teknik bilgi yerine dogmaları ve duygularıyla karar veren sıradan bir güruh olarak kabul ediyordu. Kaldı ki devletin diğer organları da yetkin olanlardan ziyade sıradan insanların elinde iken, ideal olan Sparta’nın yetkinlerle dolu oligarşik yapısıydı.

Platon’un Devlet’ini, Duverger’in toplumlar sınıflandırmasındaki tanımlamaya uygun olarak okuyacak olursak “global toplumun” siyasal örgütlenmesinin nasıl olması gerektiğini açıklamaya yönelik bir çaba olduğunu görürüz. Devlet’de olduğu gibi siyasal yapılanmaları açıklayan başka ünlü çalışmalar da vardır. Bu tür çalışmaların en ünlüsü ve aynı zamanda en yanlış değerlendirileni Makyavel’in Prens adlı çalışmasıdır. Makyavel de, Platon gibi devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiğine cevap aramış olmasına rağmen, Prens fırsatçılık ve ilkesizliğin şaheseri olarak nitelendirilmiştir. Oysa Makyavel,  güneyi Burbon’lar, kuzeyi Habsburg’lar tarafından işgal edilen İtalya’da birliğin nasıl sağlanabileceğinin yol ve yöntemlerini önermekteydi. Benzer şekilde Max Weber de Bürokrasi ve Otorite adlı çalışmasında Fransa ile yapılan büyük bir savaşa ve binlerce cana mal olan birliğini yeni sağlamış Almanya’nın tekrar parçalara ayrılmasını önleyecek çözümler önermiş ve Almanya’nın en çok ihtiyacı olan devletin bürokratik yapısının güçlü olması üzerine bir devlet tanımı yapmıştı. Devlet fiziksel şiddet uygulama tekeline sahip bir varlık, bürokrasi ise, iş bölümü, otorite, hiyerarşi, yazılı kurallar, yazışmaların ve faaliyetlerin dosyalanması, gayrı şahsilik, disipline olmuş bir yapı ve resmi konumlardan oluşan örgüt biçimiydi. Sıradan bir tabirle, devlet çarkı, objektif kurallara göre hareket eden, uzmanlığa, otoriteye ve meşruiyete sahip bir cihaz tarafından çevrilmeliydi. Modern devletlerin siyasal örgütlenmesinde feodallerin yerini millet adına denetlenebilen bürokratlar almalıydı. (Bu arada, Weber’in,  Weimar Anayasası yazım çalışmalarına katıldığını ve otorite ve şiddet kullanma tekeli kavramlarını formüle edip meşhur 48. Madde olarak anayasaya konulmasını sağladığını ve 1933 yılında Hitler’in Anayasanın bu maddesine istinaden temel hak ve özgürlükleri askıya aldığını belirtelim)

Örnek sayısını çoğaltmak mümkündür. Sipariş üzerine yazılmış Medeniyetler Çatışmasını da,  Tarihin Sonu ve Son İnsan’ı da bu fasıldan saymak mümkündür. Demek oluyor ki, devlet ve devletin ülkesinde yaşayan insanların birbirleri ile toplumlarıyla, kendi siyasal örgütlenmeleriyle ve diğer toplum ve örgütlenmelerle nasıl ilişki kurmaları gerektiğine ilişkin arayışlar 2500 yıl önce olduğu gibi bugün ve gelecekte de var olacak. Her ülkenin kendi içsel dinamiklerine uygun çok sayıda çalışma yapılacağını ve bunun en güncel örneğinin devleti yeniden yapılandırma iddiası ile yarışmaya katılan ve seçimleri kazanan Trump’ın Amerika’sı olacağını söylemek de yanlış olmaz kanaatindeyim.

Seçimleri kazanan Trump’ın Başkanlık yemini ettiği günden itibaren yürürlüğe koyduğu programın uygulanmasında seçim vaatlerinin nasıl somutlaşacağını görecek gibiyiz. Doğal olarak görüş ileri süren fikir ve bilim insanları ile araştırma kuruluşları da hükümetin icraatlarını etkilemek hatta yönlendirmek için önerilerini sunacaktır. Bu türden çalışmaların ayak seslerinden olmak üzere Amerikan muhafazakârlarının kurduğu Heritage Foundation adlı kuruluş bir çalışma ile Amerika’nın öncelikle çözmesi gereken 9 sorunu belirleyip çözüm önerilerini sundular bile. Amaçlarını şöyle özetliyorlar: “ Siyaset yapıcıları bu sorunları Amerika’yı bugün ve gelecek kuşaklar için daha güvenli, daha güçlü ve daha istikrarlı bir yer haline getirmek için ele almalıdır.”

 

Amerikan Devletinin Stratejik Öncelikleri

Vakfın çalışmalarına göre 2025 ve 2026 yılları için Amerika’nın öncelikleri şunlardan oluşmalıdır.

Birinci Stratejik Öncelik: Çin Komünist Partisine Karşı koymak  

Çin Komünist Partisi, Amerikan toplumunun günümüzde yüz yüze olduğu en ısrarlı ve en kayda değer yabancı tehdidi oluşturmaktadır. ÇKP, Amerika’yı tehdit edecek büyük bir askeri güç oluşturmakta, görülmemiş oranda Amerikan teknolojisini çalmakta ve uyguladığı talancı ekonomik politikalarla Amerikan çalışanlarına zarar vermektedir. Amerika bu Yeni Soğuk Savaşta geride kalmaktadır.

“Biz Vakıf olarak Amerikan ekonomisindeki tedarik zincirleri ve önemli sektörlerin Çin etkisinden arındırılması için birbirinden ayrılmasına zorlayacak,  Amerikan Şirketlerinin Çinli müşterileri nezdinde lobi yapmaları için destek verecek ve her yıl 100.000 Amerikalının ölümüne yol açan fentanil (çok güçlü ve zehirli bir ağrı kesici) akışına son vermek için çalışacağız. Çin saldırılarına dayanıklı bir ekonominin ortaya çıkarılması, gelecekte görülebilecek Çin tehdidine karşılık verecek bir ordu yapılanmasının varlığından emin olmak ve Amerikan değerlerine ve menfaatlerine saldıran Çin’e karşılık vermek için politikalar geliştireceğiz.”

Amerikan Muhafazakarları Çin’in neden en önce ele alınması gerektiğini de şöyle açıklıyorlar. “Amerikan halkının çoğunluğu ‘Çin askeri varlığındaki büyüme ve saldırganlığındaki artışın Amerika’nın milli güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini ve Çin’in onlarca yıldır Amerikalıların işlerini ve teknolojilerini çaldığına inanıyor (%74) ve şimdi Çin bağımlılığına son verme zamanının geldiğini düşünüyor (%87).”

 

İkinci Stratejik Öncelik: Yasal Düzenlemeleri, Enflasyonu ve Harcamaları Ortadan Kaldırmak

Devletin harcamaları, yapılan düzenlemelerin getirdiği yükler ve fiyat artışları, başta geçim derdine düşmüş aileler olmak üzere tüm Amerikalılardan alınan vergilerle karşılanmaktadır. Hayatımızı kontrol eden siyasetçiler ve bürokratların katkısı olmaksızın dikkatli hazırlanmış mali kararlar, ailelerin refahını artıracak, Enerji ve çevre düzenlemelerinde yapılacak iyileştirmeler daha ödenebilir elektrik faturaları ve taşıma gideri olarak sonuçlanacak ki, bu da üretimin yeniden Amerika’ya dönmesi demektir.

“Biz de Vakıf olarak, devletin küçültülmesi, paralarımızın daha az harcanması ve bizi mali uçurumlara yuvarlanmaktan koruyacak hükümete yol gösteren detaylı planlar hazırlayacağız.” 

“Çünkü, Amerikalılar enflasyonun COVİD kaynaklı olduğuna ilişkin yaratılan masalın yanlışlığını görebiliyorlar. Cumhuriyetçilerin çoğu (%80) ve bağımsızlar % 43’ü özensiz kamu harcamalarının enflasyonun temel sebebi olduğunu düşünüyor”

 

Üçüncü Stratejik Öncelik: Sınır ve Sığınmacı Karmaşasına Son Vermek

Düzenli ve egemen bir millet için yasasının kurallarını uygulamak bir üstünlüktür. Amerikan toplumu, sınırlarımızın ötesinden yasadışı göçle ülkemize yönelecek yabancıların istilası olmaksızın barış içinde yaşamayı hak eden bir toplumdur. Sağlam bir göçmen sisteminin varlığı Amerikan yasalarını güçlendirir, sınırlarımızı güvenli hale getirir ve ulusal bütünlüğümüzü korur. Lakin, Joe Biden İdaresi “kasten ve temelden değiştirerek” Amerika’nın sınırlarını ve göçmen sistemini kontrol edilemez, kuralsız ve hem insan kaynağı hem de parasal olarak sürdürülemez hale getirmiştir.

“Biz, federal düzeyde ve eyaletler seviyesinde yasal kuralların yeniden getirilmesi için aşamalı programlar oluşturacak ve yasaların uygulanması için cesaretlendirici mesajlar hazırlayacağız”

“Çünkü, Amerikalıların çoğunluğu (%64) Başkan Biden ve Kongrelerin sınırda ortaya çıkan karmaşa ile ilgili almış oldukları kararlara ve yaptıkları uygulamalara katılmıyor ve doğru politikaların daha önceki Trump idaresinde uygulanan başarılı politikalara dönülmesi gerektiğini düşünüyor(%61).”

 

Dördüncü Stratejik Öncelik: Seçimlerin Dürüst Yapıldığından Emin Olmak

Serbest seçimlerde oy verme hakkı en temel vatandaşlık hakkıdır. Amerikalılar, seçim sonuçlarının doğru olduğuna ancak oy verme süreçlerinin adil olduğuna inanırlarsa kanaat getirirler.

“Vakfımız seçimlere inancı geri getirerek, federal ve eyaletler düzeyinde oy verenlerin Birleşik Devletler vatandaşı olduğunu ispatlaması ve sıralanmış tercih uygulamalarının sona erdirilmesi gibi sağduyulu reformlara sözcülük edecek ve tüm Amerikalıların oy verme haklarını koruyacaktır.  Seçimlerimizin Washington kodamanları tarafından gasp edilmesinin her zaman karşısında olacağız”

“Çünkü, Çoğu Amerikalı (%79)oy verme işleminin fotoğraflı kimlik kartı ile yapılmasını destekliyor ve oy hasadı gibi karanlık uygulamalara karşı çıkıyor (%66).”

 

Beşinci Stratejik Öncelik: Eğitim Özgürlüğünü Genişletmek

Eğitim sistemi çocuklarımızı başarısız kılmaktadır. Çünkü eğitim sistemimiz, çocuklarımızı ciddi bir yarışın içinde olduklarının, temel cinsiyet kavramlarının farkında olmalarının, akademik mükemmeliyetin ve şeffaflık yoksunluğunun ne demek olduğuna ilişkin uyanık olmaktan uzak tutmaktadır. Bürokratlar değil ebeveynler, kendi değerlerine uygun olarak, çocuklarının eğitimi konusunda karar vermelidir.

“Vakıf, Washington’un K-12 ve ondan sonraki eğitimlerindeki önemin kavramasındaki zayıf tutum üzerine odaklanmıştır. Biz, ebeveynlerin kendi çocuklarının eğitimi hakkında söz haklarını korumaları için çalışacak, evrensel eğitim tercihlerini genişletecek, Amerikan vatandaşlarından alınan vergilerin tamamen denetimsiz ve başıboş akademilere finansal yardım olarak aktarılmasını önleyecek ve yüksek eğitim kurumlarını köktenci solun elinden geri alacağız.“Heritage Vakfı, eğitim imkânlarının genişletilmesi için Birleşik Devletler Eğitim Bakanlığının eğitimin içinde daha az olmasını amaçlayarak federal düzeydeki müdahalelerin sınırlanması için çalışırken eyalet düzeyinde de reformlara öncülük edecektir.”

“Çünkü, Gallup’ın 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre, tüm Amerikalıların yalnızca % 36’sı aldığı yüksek eğitimden hem “çok miktarda” hem de “oldukça yüksek” oranda tatmin oluyor. Ayrıca Amerikalıların 7/10’u K-12 seviyesindeki eğitimin “yanlış yolda” olduğuna inanıyor Amerikalıların %75’i de okul seçiminde eğitimin tasarruf hesabının bir şekli olduğunu düşünüyor”

 

Altıncı Stratejik Öncelik: Büyük Teknoloji Firmalarının Tacizlerine Karşı Koymak

Amerikan teknoloji şirketleri Amerika için şaşırtıcı başarıların kaynağı oldular, fakat son yıllarda Büyük Teknoloji Şirketleri sıklıkla halkın düşmanı gibi davranmaya ve etkin bir şekilde Amerika’nın büyüklüğünün altını oymaya başladılar. Büyük Teknoloji Şirketleri bizim seçimlerimize müdahale ettiler, çocuklarımızın sapkın sol ideolojilerle beyinlerini yıkayıp yönlendirdiler, yaratıcılığı boğan ve rekabetçi olmayan davranışlarla onları meşgul ettiler, otoriter hükümetlerle yol gösterdiler ve uyanık yandaş kodamanlarla serbest konuşma ve muhafazakar sessizlerin bastırılması için işbirliği yaptılar.

“Vakıf, tekelleşmeyi önleyici yasalar ve diğer düzenlemelerle Büyük Teknoloji Şirketlerini denetlenebilir hale getirerek gücü tekrar Amerikan halkına verecek ve onların insanları taciz etmesine sona erdirecek yeni önlemler teklif edecektir. Bir yandan Büyük Teknoloji Şirketleri dünyasındaki dokunulmazlığın sona ermesinden emin olurken, diğer yandan da Amerikan teknoloji firmalarının dünyanın en güçlü, en rekabetçi ve yatırımlar için çekici olabilmesi için rekabetin ve ileri teknolojili yeniliklerin teşvik edilmesine yarayacak yasalar ve düzenlemeler geliştirecektir.”

“Çünkü, Amerikalıların çoğu (%82) Büyük Teknoloji Şirketlerinin kendi platformlarında büyük güçlere sahip olduğuna ve bu gücü ülke siyasetini yönlendirmek ve kendi güçlerini artırmak için kullandıklarına inanıyor”.

 

Yedinci Stratejik Öncelik: Aileyi Birinci Sıraya Koymak

Her çocuk onu seven, yol gösteren ve hayatı boyunca onu koruyacak evli ana babadan bile isteye kazanılmış bir bebek olarak doğmayı hak eder. Fakat aile birliğinin bozulması ve yaygın kürtajlar ülkemizin ruhunu parçalamakta ve moral gücünü baltalamaktadır. Cinsel simgeler, evlilik ve düşük doğum oranları gibi sosyal ve biyolojik gerçekleri reddeden köktenci ideolojiler, yargı sistemimizi, kültürümüzü ve yasalarımızı zehirlemektedir.

“Heritage girişimi federal ve eyalet düzeyinde çekirdek aileyi Amerikan hayatının merkezine yeniden yerleştirmek ve insan gelişiminin her seviyesinde kürtaj arz ve talebinin azaltılmasını teşvik ve merhameti artırmak üzere politikalar geliştirecektir.” 

“Çünkü Amerikalıların çoğu (%56) kürtajın sınırlandırılarak şarta bağlanmasını destekliyor ve kürtaj masraflarının sağlık bütçesinden karşılanmasının yasaklanmasını istiyor (%65)”

 

Sekizinci Stratejik Öncelik: Derin Devletin Kökünü Kazımak

Atamayla gelen bürokratlar ve özel menfaat gruplarının derin devleti, seçilmiş yetkililerin karar süreçlerinin altını oyarak veya alınmış kararları iptal etmek suretiyle halkın arzularının gerçekleşmesini önlüyorlar. Böylece Amerikan toplumu her geçen gün kendi hükümetine daha az güvenir hale geliyor.

“Heritage, yeni yönetimin federal bürokrasi üzerinde etkili bir kontrol kuracağına ilişkin taahhüdünü gerçekleştirmesini, devlet bürokrasisinin dizginlenerek yeniden yapılandırılmasını, Amerikalıların sivil özgürlüklerinin suiistimal edilmesini önleyecek hükümet faaliyetlerinde etkinlik ve mükemmel düzenin geri getirilmesini sağlayacak adımları destekleyecektir. Vakıf Anayasanın öngörmüş olduğu kuvvetler ayrılığının güçlendirilmesi için çalışacak ve federal hükümetin denetlenebilir olması ve demokratik denetimi için ısrarcı olacaktır, örneğin, bağımsız kurulların yetkilerinin genişletilmesine karşı çıkmak gibi. Vakıf, ayrıca bir şekilde hükümet tarafından yaratılan karteller ve tekellerle rekabetten kaçınma hevesindeki özel menfaat gruplarının elde ettiği güce karşı savaşmayı da görev olarak görecektir”.  

“Çünkü, Federal düzeydeki devlet dairelerinde iki milyondan fazla insan istihdam edilmektedir. Kaldı ki bu istihdama askeri personel, müteahhit işçileri veya eyalet ve yerel yönetimlerde istihdam edilenler dahil değildir”

 

Dokuzuncu Stratejik Öncelik: Amerika’nın Enerjisini Serbest Bırakmak

Enerji, insanlığın gelişmesinin ve modern ekonominin temelidir. Yasalarla zorunlu kılınan güneş ve rüzgâr enerjisini kullanma gerekliliği Amerika’yı Çin’e daha bağımlı hale getirirken, Amerika’nın petrol ve doğalgaz üretimini sınırlayan politikaları da içeride enerji üretimini zayıflatmakta ve üretim maliyetini yükseltmektedir. Artan elektrik üretim maliyetleri katlanarak fakir halka ve çiftçilerin üstüne yüklenerek Amerika’nın ekonomik büyümesinin altını oymaktadır.

“Ufukta görünen tarihi bir elektrik kıtlığı krizi, güvenli bir enerji tedariki ve makul fiyatlarla enerjiye erişimi tehlikeye atmaktadır. Krizi önlemek için Enflasyonu Düşürme Yasasının getirmiş olduğu zehir saçan yenilebilir enerji teşviklerinin iptal edilmesi ve elektrik piyasası düzenlemelerinin yeniden ele alınarak enerji altyapısı düzenlemeleri için politikalar geliştirilecektir.”

“Çünkü, Hükümetin yapmış olduğu modellendirmeye göre, Amerika tüm fosil yakıtlarının kullanımını hemen durdursa bile, küresel ısınmaya 2100 yılında ancak 1 derecenin onda ikisi kadar etki edecektir. Mevcut üretim kapasitesindeki sınırlamalar artan güç talebine eklendiğinde Amerika 2030 yılında ihtiyacının %30’luk kısmını elde edecek imkanlardan yoksun kalmaktadır. Bu oran 500 GW’a denk geliyor ki bu da en az 500 yeni nükleer santral kurulması zorunlu olacak demek oluyor.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 22 Mart 2025, 16:34

    Hacam güzel bir yazı teşekkürler. Türkiye’de Devlet planlama teşkilatı ne yapar . Buna benzer vakıf yada düşünce kuruluşları varmı? 1970 yıllarda 5 yıllık kalkınma planı uygulanıyor du . Bu uygulama neden kaldırıldı . plansız programsız toplumun ihtiyaçlarını ve hassasiyetlerini gözetmeyen keyfi bir devlet yönetimi o devletin yıkımını getirir.

  2. Bilgilendirici güzel bir yazı başkanım. Yolunuz açık olsun.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!