Arslan Küçükyıldız
Arslan Küçükyıldız

Üçüncü Sayfa Haberleri

Üçüncü sayfa haberleri

Her alanda iletişim; haberleşme çok önemlidir. Ne yazık ki birçok kurum, haberleşmenin sağladığı güvenilirlik olgusuna dikkat göstermiyor. Zayıf iletişim, kurumların güvenilirliğini sarsıyor; hatta yok ediyor. Eskiden basında zaman zaman toplumun nabzını ölçen güvenilirlik sıralamaları yayınlanırdı. Kurumlar buna göre kendisine çeki düzen verirdi. Şimdilerde önde gelen iletişim kurumları iktidarın kontrolünde olduğu için bu tür soruşturmalar gereksiz görülüyor olmalı.

Yüzlerce haber yayını yapan, program yayınlayan kanal; televizyon, radyo, gazete var ama hepsi de aynı şeyleri tekrarlıyor. Toplamda tek bir kanal seyrediyor, dinliyor veya okuyormuş gibi oluyorsunuz. Yüz tanesi bir kanal etmiyor. Birbirine benzeyen üçüncü sayfa haberleri, hiçbir özgünlüğü olmayan programlar, açık oturumlar ve yayınlar seyircide, dinleyicide, okuyucuda bıkkınlık uyandırıyor. Yerli yersiz yayın akışını kesen ve sürekli tekrar eden reklamlar da diğer bütün haber ve programların etkisini sıfırlıyor. Az önce seyrettiğiniz bir reklam tekrar tekrar yayınlanıyor ve siz “yeter artık” deyip kanal değiştiriyor veya televizyonu kapatıyorsunuz. Çünkü doğru, güzel bir haber veya program yayını seyredebileceğinize dair ümidiniz kalmamıştır. O kanala güvenmiyorsunuz.

Üçüncü sayfa haberleri, bütün kanalların ana haber bültenlerini işgal etmiş durumda. Okusanız da, okumasanız da fark etmeyecek haberleri sürekli toplumun dikkatine sunarsanız, yalancı çoban örneğinde olduğu gibi, vereceğiniz önemli haber ve uyarıları da kimse dikkate almaz. Devletin iletişim kurumu TRT 1’in Ana Haber Bülteni’nde üçüncü sayfa haberlerine öncelik veriliyor. Ciddi konuların geçiştirildiği bültende, bayağı konular daha uzun süre yer buluyor. Devletin kurumuna sızdırılmış üçüncü sınıf haberci ve sunucular, millete maskara olduklarının farkında değil. Hele bir “Dede” sunucu var ki evlere şenlik. Bu tür haberleri sunarken ne kadar zorlandığını yapmacıklığından anlayabiliyorsunuz. TRT, üçüncü sınıf yayıncılığıyla vatandaş nezdinde devletin itibarını sıfırladığının farkında değil. Ulusal kanalların da neredeyse hepsi, önemli olanı bir kenara bıraktıkları için, güvenilmez hale geliyor, itibar kaybediyor.

Unutulan; yayın organlarının tarafsız ve doğru haber verme, bilgilendirme, eğitme, eğlendirme ve tanıtma gibi işlevleridir. Bunlardan birini, örneğin sadece reklamı, yandaşı övmeyi öne çıkarırsanız vatandaş bunun farkına varır ve “Acaba kendini düzeltecek mi?” diye bir süre bekler. Güvenmek ister çünkü. Bütün kanallar beklentisini boşa çıkarınca haberle, programla ilgilenmemeye başlar. Başka mecralar arar. Yabancı haber kanallarına, film ve diziler yayınlayan ortamlara kayar. Buralarda da kendi kültürünü aşılamak isteyen sömürgeciler cirit attığı için kültürel erozyona kapılır gider. Devletine, milletine saygı duymayan, her türlü olumsuz propagandaya çabucak kapılan tipler nereden doğuyor sanıyorsunuz? Bu tamamen taraflı yayın yapan basın yayın organlarının eksiklik ve yanlışlıklarından kaynaklanıyor.

Peki, bu kanalların sahipleri bunun farkında değil mi? Maalesef değiller. İletişim bir bütündür. Denge ister. Bir devlet adamı “Eyy…” diye üçüncü sayfa gibi konuşuyor, sözlerinde milleti kucaklayan, yol gösteren, yücelten bir yan bulunmuyor, üstelik ayrıştırıp ötekileştiriyorsa, onun denetimindeki kanalların da ona benzemesi kaçınılmazdır. Sahibinin sesi olur. Bütün kanallara etkili olabilirsiniz ama iletileriniz zayıf ve yanlışsa etkinizin anlamı olmaz. Bu durumdaki bütün kişi ve kurumlar için güven kaybı kaçınılmazdır. Durmadan güven kaybedenler, milletiyle iyi iletişim kuramayanlardır. Kişi ve kurumların iyi iletişim kuramamasının iki sebebi var: İletişimi bilmiyor veya bildiklerini zannediyorlar. Her iki durumda da iletişimi yönlendirenlere bakılmalıdır. Zira hepimiz biliyoruz ki artık toplum önüne konan her bilgi, her haber, her görüntü bir proje olarak önceden düzenlenmekte ve bu konuda ciddi paralar harcanarak bir sürü insan çalıştırılmaktadır. Örneğin çay atma işi önceden planlanmıştır. Çok kötü ve suçluları cezasız kalmaması gereken bir üçüncü sayfa iletişimi…

Yanlış iletileri bin kez de tekrarlasanız sonuç değişmez. Türk milleti feraset sahibidir, yanlışı doğrudan ayırmasını bilir. Sabrından dolayı biraz fazla bekliyor, o kadar.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!