Arslan Küçükyıldız
Arslan Küçükyıldız

Anlayamıyoruz

Anlayamıyoruz

Zeki insanlarız ama bazı şeyleri anlayamıyoruz. Günümüzün siyasi durumundan söz ediyorum. Neden birbirine muhalif partiler aynı amaca hizmet ediyor; aynı hedefe yürüyen insanlar ayrı partilerde yer alıyor veya ayrı partiler kurmaya çalışıyor? Bunca sıkıntıya yol açan bir iktidara karşı uzun yıllar doğru dürüst muhalefet yapılmayıp da birdenbire muhalefetin dozu arttırılıyor? Bölücülüğü tescilli bir parti el birliği ile şirinleştirilmeye çalışılıyor? Sorular çok ama cevap yok. At izi it iziyle karışmış. Kurt izinin ise yerinde yeller esiyor. Merak etmeyin, siyasetle ilgili değilim.

İster bu günden geriye doğru giderek, ister geçmişten bu güne gelerek çözümleme yapınız, gerçeği keşfetmeniz hiç de zor değildir. Ancak bunu yapmak için zamanın, kişilerin, fikirlerin, yaşanan olayların, en azından tartışmaların bilinmesi gerekir. Bilmek; dikkati, takibi, okumayı, dinlemeyi, araştırmayı, soruşturmayı gerektirir. Bunu da her kendine güvenen yapamaz. Yeteneği elverse zamanı, zamanı olsa imkânı elvermez. Yine de bu zorluğa katlanan insanlar olmuştur, olacaktır.

Önce bu gün kaç parti var bakacaksın. Bunlar hangi partilerin, hangi fikirlerin, görüşlerin, ideolojilerin, hiziplerin uzantısıdır, inceleyeceksin. Evet, hiziplerine kadar bileceksin. O parti geçmişteki hangi partinin devamıdır? Niye geçmişteki gibi devam edememiş? Geçmişte neler yaşanmış, ihtilal sillesi mi yemiş? Niçin? Nasıl? İhtilalin o partiyi yok etmeye çalışmasının amacı neymiş? İhtilali, ihtilalleri kimler yapmış? Arkalarındaki yerli, yabancı güçler neymiş? O yabancı güçler, bu ülkede ne zamandan beri güç kazanıp faaliyet göstermeye başlamış? Devletin kuruluş mücadelesi ve üzerine yükseldiği temeller nedir? Osmanlı ne zaman gerilemeye başladı ve neden çöktü ve bu millet yeniden diriliş mücadelesi vermek zorunda kaldı? Aydınların çözüm olarak sundukları ana fikir akımları neydi? Düşmanların çözüme giden yolları tıkayıp Türklüğü tarih sahnesinden silmek için yerli işbirlikçileriyle yürüttükleri ihanetler nelerdir? Türk gibi düşünen ve davrananla, Türk’e benzer davranıyormuş gibi gözüküp yabancı emellerine hizmet edenleri pirincin taşı gibi ayıklayacaksın. Bunun için kültürü, sanatı, tarihi, coğrafyayı… biraz hazmetmek gerekiyor. Çünkü bu ülkede kimsenin olup bitenlere seyirci kalma lüksü yoktur. Zordur ama bu kapı bazı küçük anahtarlarla açılabilir.

Yirminci yüzyılın başında Osmanlıdaki Türkçülük, İslamcılık, Osmanlıcılık gibi yerli ve Sosyalizm, Kozmopolitizm, Hümanizm gibi dış kaynaklı bazı fikir akımlarını ve doğurduğu olayları incelemek bir anahtar olabilir. Türk Kurtuluş Savaşında Kuvayı Milliye ve ihanetleri incelemek bir başka anahtardır. Zaferden sonraki kırılmalar, mesela Türk Ocakları’nın kapatılması ele alınabilir. Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye’nin Yalta’da Batı bloğuna, ABD’ye bırakılması Türkiye’de Türk Milliyetçilerine karşı bir tavır alınmasının başlangıcıdır. Gizli Milli Siyaset Belgelerinde Türk Milliyetçiliğine karşı neler düşünülmüş, araştırılmalıdır. İki yüz yıldır İngilizlerin yürüttüğü Kürtçülük, Arapçılık, İslamcılık çalışmaları bize karanlık. Ellilerdeki Amerikan projeleri; Marshall yardımlarının içyüzü, Barış Gönüllüleri, süt tozu; Milli Eğitimimizi, Askeriyemizi, İstihbaratımızı, kültürümüzü yönetme çalışmaları gibi konular henüz kamuoyunda yeterince bilinmiyor. Onu bırakın, FETÖ ihanetinde yerli yabancı kimlerin rolü var, bu bile açık değil.

Bana göre asıl anahtar, 12 Eylül darbesiyle açılan “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”dır. Bırakın Türk tarihini, bazı yönleriyle dünyanın en büyük siyasi davalarından biridir. 1912’lerdeki Türkçülük çalışmaları ile de suçlanan 587 sanıktan 220’sinin idamı istenmişti. Davanın bir kumpasla başlayıp aklanmayla biten safahatını, bugün, yaşayan sanık ve avukatlarından başka kim biliyor? O günün ihtilal şartlarında basın, davaya neredeyse hiç yer vermemişti. Davanın nasıl görüldüğü, hangi şartlarda yürütüldüğü bugün neden işlenmiyor? Davanın efsane avukatı Şerafettin Yılmaz’ı bu kimliği ile bilen neden çok az? Milliyetçi siyasetin ötesinde rahmetli Türkeş’in ülkücülüğünü, Galip Erdem’in ülkücülüğünü kaç ülkücü biliyor? Nerede hatıratlar? Romanlar, filmler? Ülkücüler, bu günü anlayabilmek için o Dava’yı her yönüyle kavramak, millet düşmanlarının ne yapmak istediklerini anlamak zorundadır. Anlamak için yazmak, okumak… kısacası “biraz” çalışmak gerekiyor.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!