AKP Hükümetinin dış politikasının önemli esaslarından birisini Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “sıfır sorun”diye formüle ediyor. AKP Hükümeti iktidara geldiğinden beri “hep bir adım önde olma” politikası izlemiş ve sonunda komşularla sıfır sorun noktasına ulaşmıştır. Bu politika propaganda olarak söylerseniz çok iyidir. Ancak bu söylediğinize inanırsanız ve gerçekten politikaya dönüştürmeye çalışırsanız tam bir felakettir. AKP ne yazık ki “hep bir adım önde olmaya” inanmıştır. Uluslar arası ilişkilerde bir adım önde olmak daha fazla taviz vermek anlamına gelir. Bu uluslar arası ilişkilerde doğru bir strateji değildir. Çünkü zayıflık anlamına gelir. Karşı taraf “nasıl olsa bir vermeye hazır, ben hemen ikinci üzerinden pazarlığa başlayayım” şeklinde masaya oturacaktır.
Türkiye’nin bir adım önde olma politikası şu ana kadar somut hiçbir şey getirmediği gibi Türkiye’nin menfaatlerine ağır zararlar vermiştir. AB’ye tavizler vererek girdik diye 2004’de Anlara Kızılay’da havaya fişek atan AKP Hükümeti şimdi 2023 sonrasında tam üyelikten bahsetmektedir. Annan Planını kabul ederek KKTC’yi zaman içinde tasfiye etmeyi kabul eden ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki stratejik menfaatlerinden vazgeçen AKP Hükümeti Kıbrıs Rumlarının öç gözlülüğünden dolayı hedefine ulaşamamıştır.
Sıfır sorun denmesine rağmen halen bir PKK’lı, Dev Sol’lu veya TİKKO’lu terörist komşular tarafından iade edilmemiştir. Ancak komşularla sıfır sorun ve daima bir adım önde olma politikası izleyen AKP söz konusu kardeş Azerbaycan ve yavru vatan KKTC olduğu zaman hemen celallenmekte, bu ülkelere karşı saldırgan hatta düşmanca sayılabilecek bir politika izlemektedir. Gazze için iki de bir ağlamayı politik şov haline çevirmiş olan AKP grubunda neden ise Azerbaycanlı bir milyon kaçkın ve Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları için hiç göz yaşı dökülmemektedir.
