Kindarlar, Dindarlar ve Sevgi

Dünya’da ve Türkiye’de ben ve öteki ayrışması, kıt kaynakların sömürülme isteği, insanlardaki paylaşım, adalet, acıma, sevgi gibi insani değerleri altüst ediyor.

Her din mensubu ve ideoloji sahibinin saplantısı ve kendini doğru haklı görmesi; kin, nefret, öfke fırtınası yaşatıyor. Tabi bu fırtına belli çevrelerce bilinçli bir şekilde yaşatılıyor.

Ama ne yazık ki, yalancılar, talanlar, toplumun bir kesimini rencide edici, kırıcı, yaralayıcı ifadeleri kullanmaktan hiç kaçınmıyor.

Bilinçli ya da değil, gerçekleştirilen çirkinlik kimin eseri diye sormak gerekir.

İnsanlar; etnik köken, din araştırmasına yönelmiş durumda. Güvensizlik ayrışma hızla artıyor. Birlik ve beraberlik söylemleri ciddiye bile alınmıyor. Kamplaşma artıyor. Toplumda küllenmiş geçmişe ait ne varsa tartışma konusu ediliyor. İnsanlar şaşkınlık içinde! Ne adına bunlar yapılıyor, demokratikleşme ve özgürlük adına. Acaba gerçekten öyle mi?

Rezilliklerden sadece partiler, gazeteciler, akademisyenler mi, aydınlar mı sorumlu?
Suç işleyenlere yaşa varolan diyenlerin, hiç bir işlem yapmayanların hiç suçu yok mu?

Topluma aşılanan zehir, etkisini gün geçtikçe arttırıyor.
TV’deki programların, gazete manşetlerinin, köşe yazılarının, TV’de konuşanların, hayatımızı işgal etmesi; hatta sadece hayatımızla sınırlı kalmayıp hayallerimizi bile işgal altına alması sıkıntılı bir yaşam sunuyor. Herkes gergin, herkes huzursuz. Peki kim mutlu kim huzurlu?

Her türlü haksızlığı, adaletsizliği, yalanı, talanı, öldürmeyi mubah görenler mutlu.
Beyinlerine şırınga edilen hurafelerle yaşayan mutluluğu öte dünyada düşlettirilenler mutlu.

Düşünen ve üreten beyinler yetiştiremezsek, din diye çağdışı Arap hurafelerini esas alan eğitimi verirsek, iktidar yandaşlığı ile kolayca sadece makam unvan yetki ile para kazanma ortamı sağlarsak, dindar ama kindar kimlik kazandırırsak, ölmeyi öldürmeyi kutsarsak, gerçek başarının iç huzuru ve mutluluk olduğunu unutturan hayatlar yaşatırsak, sevmezsek, kendine saygı kavramını yaşamlarına entegre edemezsek, prensipler geliştirecekleri onurlu hayatlar sunmazsak, olacaklar ortadadır.

Dindar ama şaşkın, kin, nefret, öfke içinde kindar olanlar yanında, haksızlığa adaletsizliğe uğramış umutsuzlukla umut arasında çile çekmeye itilen insanlar  manzarası ortaya çıkar.

Yaşamının merkezine, yüzyıllar öncesinin Arap çöllerinde yaşayan insanların karakterlerini oturtan insanlar artıyor.

Ama bugünü ziyan ettiğimiz gibi geleceğimizi de yok ediyoruz. Bu tabloyu görünce inanıyorum ki, hiç birşey, dindar ama kindar insanlar kadar dünyaya zarar veremez!

Değerlerine sahip çıkmayan bir toplumda çözülüş kaçınılmazdır!

İnsan olmanın en önemli gereklerinden biri özgür düşüncedir. Kafalar ne kadar özgür olursa düşünceler de o kadar güçlü olacaktır. Özgürlüğün önü açıldıkça sevgi de gelişecektir.

Unutulmamalıdır ki; topluma ve insanlara gem vurulduğunda onlardan yenilikçi düşünmeleri beklenemez. Amaçsız, idealsiz, hedefsiz, özgürlük te, ekmek te olmaz!

Bugün dünyada; gıda, su, enerji güvenliği, döviz kuru savaşları tartışılırken, daha fazla nasıl zenginleşiriz, işsizliği nasıl çözeriz sorularına yanıt aranırken, Türkiye’de anlamsız konular tartışılıyor. Gerekli olan şeyleri tartışmalıyız, gereksiz konulara takılıp kalmamalıyız.

Dünya’da aydınlanmanın ışıkları tekrar yansımaya başladı. Bu ışıklar gökkubbeden Anadolu coğrafyasına doğru geliyor. O ışık; bu topraklardan yeniden doğacak.

Başarılı bir insan olmak için nelere ihtiyaç vardır, sorusunu herkes soruyor. Özgüvene, paraya, yenilikçi düşünceye, iyi eğitime ihtiyaç vardır.

Özgür insan kendilerine güvenmeli ve kendilerinden daha akıllı insanlarla çalışmalıdır.

Başarı için; hedef belirleyecek ve hayal kurulacak, çalışılacak. Çünkü çalışmadan belirlenen hedefe ulaşmak mümkün değildir. Yılmadan çalışmak gerekir.

Zenginlik önemlidir. Ülkeler zenginleştikçe işsizlik azalır. Ancak asıl zenginlik güç ve vicdandır. Herkes birbirini mutlaka sevmesi gerekir. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır.

Empati yapmayı öğretmeliyiz. Birbirimizi, ayırmaya ve dışlamaya hakkımız yok. Bu bizim zenginliğimiz ve birbirimizi kucaklamak zorundayız.

Bunları sağlayacak ülkenin duyarlı bilinçli insanları, ortak değerlerde buluşarak, birlikte hareket etmek zorundadırlar.

GÜNÜN SÖZÜ: Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir. Ancak hayalleri, hedefleri olan insan, çalışarak başarıya ulaşır
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!