Milli Eğitim Bakanı keyfi bir uygulamaya daha imza attı. Bundan böyle öğrenciler okul formalarını değil, istedikleri kıyafetleri giyebileceklermiş.
Bu kararı sivilleşme, demokratikleşme adına aldıklarını ileri sürüyorlar. Öğrencilerin tek tip forma giymesi dayatmaymış, militarizmmiş..
Yönetmeliğin kamuoyundaki yankılarına bakıldığında, asıl dayatmayı Milli Eğitim bakanı yapıyor. Zira toplumun önemli bir kesimi bu uygulamaya itiraz ediyor. Ancak kimin umurunda?
Milli Eğitim bakanının milyonlarca aileyi ilgilendiren bir kararı tek başına almaya hakkı var mıdır? Bu mudur demokratlık?
Oysa demokrasiden azıcık nasibini alan bir zihniyet halkı yok sayamaz, başına buyruk
davranamaz,”ben yaptım oldu”anlayışıyla hareket edemez.
Bunlar işlerine geldiğinde batı demokrasilerini bize örnek gösterirler.
Hangi batı ülkesi yöneticileri kendi halkına böyle saygısızca davranabilir?
Bu davranışa ancak totaliter rejimlerde, dikta yönetimlerde rastlanır.
AKP iktidarı görüntüde sivilleşmeden, gerçekte ise despotluktan yanadır.
Siyasetçileri, gazetecileri, akademisyenleri, öğrencileri, askerleri cezaevlerine dolduranlar,
Üniversiteleri, sivil toplum kuruluşlarını sindirenler, susturanlar, öğrencilerin okul formalarını çıkarınca demokrat mı oluyorlar?
Madem tek tip kıyafeti zorunlu kılmak faşistliktir, militarizmdir, o halde askeri kıyafetleri, üniformaları da kaldırın. Subay, Astsubay, Er ve Erbaş istediği kıyafeti giyebilsin.
Zabıta ve İtfaiyeci üniformasına da gerek yoktur.
Orman memurları, gardiyanlar, polisler, özel güvenlik görevlileri de sivil kıyafet giysinler.
Asıl amaç serbestlikse, özgürlükse neden yayınlanan genelge ile kimin nasıl giyeceğinin sınırları çiziliyor? İsteyen mini etekle gelir, isteyen çarşafla, sana ne?
Sanayi bakanı Nihat ERGÜN “İmkânı olmayan öğrencilere kılık kıyafet yardımı yapılabileceğinden söz etti.
Mesele aslında gelip burada düğümleniyor. AKP’ye kolay yoldan oy kazanma için bir fırsat daha doğuyor demektir. Hem yandaşlar daha da zenginleşir. Hem garibanlar elde tutulur.
Demek ki bundan böyle, okullarda öğrenciler, ailelerinin aldığı ile hava atanlar ile Tayyip ERDOĞAN’ın verdiklerini giyenler diye ikiye ayrılacaklardır.
Benim İlköğretime de, liseye de giden çocuğum yoktur. Velilerin yerine ben olsam okullar kapanıncaya kadar çocuğumu aynı okul formasıyla okula göndermeye devam ederim.
İddia ediyorum. Hergün aynı formayla okula giden çocuklar daha başarılı olacaklardır. Çünkü her gece “yarın ne giysem” diye düşüneceği zamanı derslerine ayıracaklardır.
Hem böylece Milli eğitim bakanına da demokrasi ne demekmiş öğretmiş oluruz.
Ne dersiniz?