CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Boğaziçi Üniversitesi’nde Hocalara Ders Engeli
Üniversitelerin önündeki siyasi barajı kaldırmamız gerekiyor diye defalarca söyledik. Boğaziçi’ne bir kayyum rektör atadılar. Bulu’ya söylüyorum; sen o üniversitede bırak rektör olmayı, o üniversitede ders verecek kapasiteye bile sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. İstifa etmek erdemdir. Hocaların görevine son veriyor. Hangi akılla, hangi mantıkla? Üniversitenin rektörü bilime, bilim insanına düşman. Boğaziçili çocuklara söylüyorum; güzel günler göreceğiz, güzel günler yakındır.
Meclis Başkanı Şentop’un, Soylu’ya Mektubu
Meclis başkanına geçen hafta çok ağır konuşmuştum. Çünkü konuşması lazımdı. Sonunda konuştu. Mektup gönderdim, siyasetçinin ismini istiyorum dedi. Gönderecek mi İçişleri Bakanı? Asla göndermez. Cevap vermiyorum sana, istediği kadar yaz diyecek. Sayın başkana mektup yazdığı için teşekkür ederim ama takipçisi olmaz lazım. O açıklamıyorsa Erdoğan’a gitmesi lazım. Tayin ettiğin adamı bir çağır, bir sor. ‘Biz dünyaya rezil olduk’ de. Rezaleti ortadan kaldır bari. Biz biliyoruz aslında herkes biliyor. O kişide acaba yüz var mı, ahlak var mı?
Kirliliğe bulaşmış insanlar, kirli gezmekten hoşlanırlar. O kişi Almanya’ya bile gidemiyor, öyle diyorlar. Bir gitse de görsek bari. Bir hükümeti düşürecek kadar onlarca olay ortaya konduğu halde adamlarda tık yok ya. Yüzünüz hangi dereden ya? Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Rüşvet alan siyasetçilerden söz ediliyor tık yok, uyuşturucu kaçaklığı yapanlar var, siyasi otoritenin desteğiyle yapıldığı söyleniyor, yakalanan uyuşturucu dolayısıyla hiçbir savcı korkudan soruşturma açamıyor. Kara para aklayanları bizzat talimatla serbest bırakıyorlar, mal varlıkları üzerindeki tedbirleri kaldırıyorlar, yurt dışına çıkabilirsin diyorlar, bunu yapan siyasetçi.
HDP’ye Yeniden Kapatma Davası
Demokrasinin savunulması gerektiği bir ülkede bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet, baskı uyguluyorsa kapatın. Partinin yöneticileri silah alıp ortalıkta dolaşıyorsa kapatın. Ama savcı siyasi otoritenin talimatıyla harekete geçiyorsa orada demokrasi yok demektir. Vatandaş sandıkta istediği partiye oy verir. Parti kapatmaya yönelik her eylemi ya da partilerin seçimlere katılmasını engellemeye yönelik hiçbir hareketi doğru bulmuyoruz. Milli iradeye duyduğum çağrı sadece HDP için değil. Ankara Büyükşehir Belediye başkanına zorla istifa ettirdiklerinde onun hakkını savundum. Bana göre haksızlıklar susan dilsiz şeytandır. Ben bunu herkese aktarmak, herkese söylemek isterim.
“Atatürk’e hakareti meşrulaştılar”
128 milyar dolar diye sormayıp ne soracağız? Boyunu mu yaşını mı, altın klozetli tuvaletini mi soracağız sana. Atatürk’e hakareti meşrulaştılar. Türkiye Barolar Birliği, Danıştay’da bir konuşma yapıyor. Uzattı diye Erdoğan kullandığı bazı cümlelerden rahatsızlık duydu, salonu terk etti. Aynı Erdoğan, Ayasofya’da Atatürk’e hakaret edilirken, huşu içinde dinliyordu.