Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dışardan 3 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimiz geldi. Afganların sayısını bilmiyoruz. En geç 2 yıl içinde hepsini kendi ülkelerine uğurlayacağız. Bunu gittiğim her yerde söylüyorum. Sivaslı kardeşlerim siz de bunu bir tarafa kaydedin.
Türkiye bir göçmen deposu olmayacak. Avrupalı rahat etsin diye burada tutuyoruz. Avrupalının keyfi olsun diye burada tutuyoruz. Derdi biz çekiyoruz, keyfi onlar yaşıyor. Olmaz, bay Kemal buna izin vermez. Beraber gelecekler, beraber çözeceğiz. Yoksa o zaman ‘Kusura bakmayın’ diyeceğiz. Burası senin depon mu?
Türkiye’de itibar sahibi olduğunuz zaman, halkınıza güven verdiğiniz zaman, verilmeyecek hesabınız olduğu zaman dünyada da verilmeyecek hesabınız olduğu zaman çok rahat konuşabilirsiniz. Çok rahat kükreyebilirsiniz. Türkiye’nin itibarını her yerde koruyabilirsiniz, yeter ki verilmeyecek hesabınız olmasın.
Sinan Ateş’in katillerini unutmadım. Kulaklarından yakalayacağım. Yargıya teslim edeceğiz. Hiç endişe etmeyin. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu geldi, ziyaret etti. ‘Babamın hakkını, hukukunu savun’ dedi. Ona da söz verdim. O olayı da bütün ayrıntılarıyla ortaya koyacağım ve bu millete bilgi vereceğim. Gizli kapaklı bir şey olmayacak.
Yok masanın üstü, altı, terör örgütler, iş birliği. Açık ve net söylüyorum: Terör bir insanlık suçudur. Nereden gelirse gelsin hep beraber mücadele etmek zorundayız. Teröre destek verenin de teröristin yanında duranın da, seyyar mahkemeler kuranların da Allah bin belasını versin. Biz milliyetçiyiz. Bizim milliyetçiliğimiz onlarınkine benzemez. Onlarınki mevsimlik milletçilik. Biz kökten milliyetçiyiz. Bu ülkenin hakkını ve hukukunu sonuna kadar koruruz. Birilerine boyun eğmeyiz. Birilerini önünde diz çökmeyiz.
Benim kitabımda ayrımcılık yoktur. Herkesi kucaklayacağız. Birisinin bir derdi varsa o derdi çözmek için yollara koyulacağız. Çünkü çok kutuplaştık, memleketi kavga eder noktaya getirdiler. Buradan çıkmamız lazım. Huzura, beraberliğe ihtiyacımız var.
Otoriter bir yönetimi, demokratik yollarla değiştireceğiz. Allah bunu bize nasip edecek inşallah göreceksiniz.”