Devlet dairelerinde görmeye alışığız; ama belediyede benzerine rastlayınca şaşırdım. Malum yerel yönetimler halkla iç içe; halkın tepkilerini dikkate almak, beğenisini kazanmak zorundalar. Devlet kurumları öyle değil, ezelden beri halka tepeden bakma alışkanlıkları var.
Bugün bir işim için Meram Belediyesi’ne gittim. Her zaman girdiğimiz, caddeye bakan gösterişli ana giriş kapatılmış. Bir levha konmuş. Vatandaş girişlerinin arka kapıdan yapılacağı belirtilmiş. “Siz de mi?” dedim ve binanın arka tarafına dolanarak arka girişi buldum. Haklarını yemeyeyim, bu giriş de ön giriş kadar şatafatlı; ama arka giriş lafı bana horlayıcı, küçümseyici geliyor. Ön giriş niye var? Arkadan girilmesi daha uygunsa ön giriş niye yapılmış? Binaya girdiklerinin görülmesinden utanılacak kimseler mi arka girişe yönlendiriliyor?
Meram Belediyesi’nin mutlaka doyurucu bir açıklaması vardır. İnanırım, halkı horlamak gibi bir amaçları yoktur. Ama yine de arka giriş lafı beni çok rahatsız etti.
Devlet dairelerinde çok uzun zamandan beri bu anlayış yerleşmiş durumda, giderek etki alanını her ayrıntıya yayıyor. Bir devlet dairesinin binası inşa edilirken normal bir bina girişi yapılmış ve herkes buradan girip çıkıyor. Ama bir süre sonra binanın en üst amiri bu durumdan rahatsız oluyor. Ne demek, sıradan halkla aynı kapıdan girip, aynı merdivenlerden inip çıkmak? Beyefendilerin cıngıldağının dökülme tehlikesi var. Derhal girişler ayrılsın buyuruluyor. Ayrılsın da binanın tek girişi var. Bulun bir yer, olmazsa duvar yıkın buyruluyor. Binanın arka tarafında kömürlük girişi mi mutfak girişi mi servis girişi mi olur bir yer bulunuyor ve artık halk oradan girip çıkıyor.
Eski binalarda sıkıntı büyük, halkı sokacak bir arka giriş bulmak zor. Bari yeni yapılan binalarda beyefendilerin bu büyüklenmeleri dikkate alınarak iki ayrı giriş yapılsa ya! Sanırım o da mimarî açıdan gereksiz bulunduğundan projelerde yer almıyor. Yahu o binayı vatandaşa hizmet için yapmışsınız, esas olan hizmet edilen değil mi? Hizmet edenin daima ikinci planda olması gerekmez mi?
Bir lokantaya gittiğinizi düşünün. Hizmet edenler, lokantanın işletmecisi, gayet şatafatlı yapılmış ana girişten girip çıkıyor, müşteriler arkadaki servis girişinden. Böyle bir işletme olabilir mi?
Ohh, elhamdülillah, binaya girişte basit halka sürtünmekten kurtulundu, ama iş onunla bitmiyor ki(!) Bunun asansörü var, tuvaleti var, ayrıntıya girilirse var oğlu var. Ya sizin girdiğiniz tuvalete sıradan bir vatandaş girer de şeyinizin üzerine şey yaparsa ne büyük felaket değil mi? Derhal ayırın. Yetmez; ödenek mi bulursunuz, döner sermayeden mi yararlanırsınız, daireyle işi olan iş adamlarından mı rica edersiniz orayı şöyle özel biçimde tefriş edin. Altın kaplama şeyler tercih edilir.
Zaten halkla doğrudan teması olmayan çok çok üst düzeydeki devlet görevlilerini birtakım tatsızlıklara muhatap etmemek için halktan tecrit edici düzenlemeler yapılmasını gerekli ve normal karşılayalım da bunu bütün devlet dairelerine alt düzey müdürlüklere kadar genişletmeyelim, derim.