Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, yazısında Merkez Bankası Başkanı değişikliğini konu aldı.
“Hafize hanım, kendisinden beklenmeyenleri yaparak, bir şekilde düşmesini bekleyenlerin ekmeğine yağ sürdü.” ifadelerini kullanan Taşgetiren, Hafize Gaye Erkan’ın açıklamasında görevden affını talep ettiğini belirttiğine ancak Resmi Gazete’de “görevden alınmıştır” cümlesinin kullanılmasına dikkat çekti,
Taşgetiren’in yazısından öne çıkanlar şöyle:
“Hafize hanım, kendisinden beklenmeyenleri yaparak, bir şekilde düşmesini bekleyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Önce Hürriyet’e mülakat verdi, orada ’Sadık abi’li bilmemneli potlar kırdı. Ardından ‘Babası’ ile birlikte Merkez Bankası’nı özel malikaneye çevirdiği izlenimi verecek iddialara – suçlamalara hedef oldu. Başörtülü bir çalışan, CİMER’e ’Baba tarafından mobbinge maruz kaldığı’ yönünde şikâyet dilekçesi vermişti…
Neyse… Olan bitenler, bir ’miad’ın dolmakta olduğuna işaret ediyordu. Sonunda ip koptu. Gaye hanımdan, tıpkı daha önce ’Baba’ imzasıyla yapılana benzer ’Amerika’dan 1 yaşında bir çocukla gelerek nasıl büyük bir fedakârlığa katlanıldığı’nın altı çizilen bir açıklama ile ’Görevden af’ talep edildi. Gece yarısı Resmi Gazete’de ’Görevden af talebi kabul edildi’ yerine, ’Görevden alınmıştır’ cümlesinin kullanılması dikkat çekti. Acaba bunun bir anlamı var mıydı?
Gaye hanımla böyle bir süreç yaşanacağı bekleniyor muydu? Herhalde değil.
Şu anda ekonomi çevreleri Mehmet Şimşek’e bir ’Supap’ gibi bakıyor. Diyelim seçimler var, iktidar ekonomiden seçim yatırımı için yararlanmak istiyor, tamam Şimşek de bir yanı ’politikacı’ olan bir kişilik, kaldı ki, kaybedilen bir seçim de yeni sürecin akamete uğramasını başlatabilir, o zaman seçim yatırımı için ekonomiyi ne kadar gevşetmeli, Şimşek ne kadar politikacı olacak, ne kadar ekonomi patronu? Seçim söz konusu olunca Şimşek’in ’Supap’ rolü işe yarayacak mı?
Şimşek’in kaderi konusunda bir de seçimler sonrasına yönelik tahminler var. ’Faizler 45 oldu, enflasyon düşmedi’ gibi bir cümlenin Beştepe’de başka ekonomi dünyasında başka, Ak Parti kulislerinde başka değerlendirileceği yönündeki söylentileri yabana atmamak gerekiyor.
Tayyip Erdoğan’ın hiçbir zaman zayıf yönlerini dışa vurmayan liderlik kapasitesi ile muhalefetin darmadağınıklığı birleşince, seçim Erdoğan’ın korktuğu sonuçlara götürmeyebilir. Ancak, ’enflasyon’ deyip geçilen olay, o kadar derin bir toplumsal travma oluşturuyor ki, bu iktidar, ülkenin hiçbir zaman yaşamadığı bir travmayı topluma yaşatan kadro olarak tarihe geçebilir.”