Nur Sultan Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Dr. Almagül İsina, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde ülkede Türkçe kurslarına başvuruların rekor seviyeye ulaştığını belirterek, Kazakistan’da Türkçenin, İngilizceden sonra en çok öğrenilen ikinci dil olduğunu söyledi.
Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 2010’dan beri faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü Merkezinde Türkçe öğrenmek isteyenlerin sayısı her geçen yıl artıyor.
Müdür Vekili Almagül İsina, ülkede Türkçeye olan yoğun talebin nedenlerini anlattı.
İsina, Türkçe ile Kazakçanın aynı kökenden gelmesinin büyük avantaj olduğunu ve bu durumun ülkede Türkçenin daha hızlı ve kolay öğrenilmesini sağladığını söyledi.
Dil öğrenenlerin çoğunluğunu Türkiye’de eğitim görmek isteyen gençlerin oluşturduğunu kaydeden İsina, “Türkiye Bursları programına başvurmak için dil öğrenen öğrenci sayımız çok fazla çünkü merkezimizde Türkçe öğrenerek sertifika almayı hak eden ve bursu kazanan öğrencilerimiz zaman kaybetmeden doğrudan üniversiteye girme imkanına sahip oluyor.” dedi.
Türkiye ile Kazakistan arasındaki yatırım ve ticari ilişkilerin güçlenmesiyle ülkede Türk şirketlerinde çalışan yerel personel sayısının arttığına işaret eden İsina, “Ülkede faaliyet gösteren Türk firmalarının dil bilenleri tercih etmeleri de Türkçeye olan talebi yükseltiyor.” ifadesini kullandı.
İsina, iki ülkenin çeşitli resmi kurumları ve basın organları arasındaki iş birliğinin genişlemesinin de Türkçeyi cazip hale getirdiğini vurgulayarak, “Örneğin, Kazakistan ve Türkiye Savunma Bakanlıkları arasında imzalanan İş Birliği Protokolü kapsamında merkezimiz tarafından Kazakistanlı askerlere yönelik 2 dönem ücretsiz temel Türkçe kurslar verildi. Bunun yanı sıra Türkçe öğrenmek isteyen Kazak basın mensupları için de iki dönem ücretsiz Türkçe kursu açtık.” dedi.
Türk dizilerinin dünya çapında olduğu gibi Kazakistan’da da büyük hayran kitlesi olduğunu aktaran İsina, “Kazakistanlı gençlerin Türkiye ile tanışmalarını sağlayan ve Türkçe öğrenmeye teşvik eden en önemli araçlardan biri dizilerdir. Merkezimi sırf Türk dizilerini Türkçe izleyebilmek için ziyaret eden kursiyerlerimiz de var.” diye konuştu.
İsina, ülkede Türkçenin sadece merkezde değil aynı zamanda özel kurslarda da öğretildiğinin altını çizerek, “Kazakistan’da Türkçe şu anda İngilizceden sonra en çok öğrenilen ikinci dil konumunda.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkçe kursuna katıl, Türkiye’ye uç” sloganıyla ücretsiz çevrim içi kurslarına başvuru sayısı rekor seviyeye ulaştı
Kovid-19 salgını döneminde merkezin çevrim içi kurslarına başvuruların rekor seviyeye ulaştığını belirten İsina, şunları kaydetti:
“Gelen yoğun talep üzerine “Türkçe kursuna katıl, Türkiye’ye uç” sloganıyla ücretsiz çevrimiçi kurslarımızı başlattık. Şu ana kadarki en yüksek başvuru sayısına ulaşılan kurslarımıza farklı bölgelerden 8 bin kişi katıldı. Söz konusu kurs, 2021 Türkçe Yılı ve Yunus Emre Yılı, kardeş ülke Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü kapsamında gerçekleştirildi. Haziran ayında sınavlarda ilk 30’a giren kursiyerimize Türkiye’ye gidiş dönüş uçak bileti hediye edeceğiz.”
Moldir Abılgazova, 2 yıldır merkezde Türkçe öğrendiğini ifade ederek, “Ticaret yapıyorum dolayısıyla Türkiye’ye sık sık gidiyorum ve Türk ortaklarımızla sürekli iletişim halindeyiz. İş hayatımda daha başarılı olmak adına Türkçe öğreniyorum.” dedi.
Muhamediyar Ankabayev ise yaklaşık 2 yıl sırasını bekledikten sonra Nur Sultan’daki Yunus Emre Enstitüsü Merkezinde dil öğrenmeye başladığını anlatarak, “Türkiye’de tarih dalında yüksek lisans yapmak istiyorum. Bunun için Türkçe dil kurslarına başvurdum. Buradaki hocalardan ve dil öğretme sisteminden çok memnunum.” diye konuştu.
Gauhar İzbasar da koyu bir Türk dizisi hayranı olduğunu dile getirerek, “Bugüne kadar onlarca Türk dizisini izledim. Çok sevdiğim dizileri altyazı ya da dublajsız orijinal dilinde izlemek istedim. Bu amaçla merkezde Türkçe öğreniyorum ve şu anda dizileri yüzde 80 anlayabiliyorum.” dedi.