Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada mahkeme, Suudi Arabistan’dan sanıklarla ilgili bir dava ve soruşturma olup olmadığının sorulmasına ve herhangi bir karar varsa mükerrer cezalandırma olmaması için bir örneğinin gönderilmesine karar verdi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan firari 26 sanık katılmadı.
İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen bazı avukatların sanıkları temsil ettiği duruşmada, Kaşıkçı’nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz ile avukatı hazır bulundu. Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğunda görevli bir kişi de duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Cengiz’in avukatı Ali Ceylan, önceki beyanlarını tekrar ederek, eksikliklerin giderilmesini istedi, sanık avukatları da eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Duruşma savcısı, haklarında yakalama emri bulunan 26 sanığın yakalama emirlerinin infazının beklenilmesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanlığı aracılığıyla Suudi Arabistan’dan, yargılanan firari sanıklar hakkında Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayıyla ilgili bir soruşturma veya kovuşturma olup olmadığının sorulmasına hükmederek, bunun olması halinde sanıkların mükerrer cezalandırılmalarını engellemek amacıyla kesinleşmiş karar örneğinin gönderilmesinin istenilmesini kararlaştırdı.
Sanıklar hakkında düzenlenen yakalama emirlerinin ve kırmızı bülten kararlarının infazı ile iadelerine ilişkin istinabe cevaplarının beklenilmesini karara bağlayan heyet, sanıkların adli sicil ve nüfuz kayıtlarının temini hususunda İnterpol Daire Başkanlığı’na yazılan yazı cevabının beklenilmesine karar verip duruşmayı erteledi.
– İddianameden
Orta Doğu’nun etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 117 sayfalık iddianamede, Kaşıkçı’nın öldürülmesi eylemini gerçekleştirmek üzere görevlendirme yapıp diğer sanıklara gerekli talimatları veren sanıklardan Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Suud el- Kahtani’nin “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Sanıkların en başından itibaren maktul Kaşıkçı’yı, Suudi Arabistan’a götürmek, kabul etmediği takdirde öldürmek üzere fikir birliği ve ortak suç işleme kararıyla hareket ettikleri, eylemi tüm ayrıntılarıyla planlayıp iş bölümünü gerçekleştirdikleri kaydedilen iddianamede, suça doğrudan katılan sanıkların ortak hakimiyet alanına aldıkları Kaşıkçı’yı boğarak öldürdükleri ifade ediliyor.
İddianamede, sanıklardan Mansur Osman Abu Hüseyin, Maher Abdulaziz M. Mutreb, Salah Muhammed A. Tubaigy, Mustafa Muhammed M. Al-Madani, Saif Saad Q. el-Kahtani, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Turki Musharraf M. Alshehri, Fahad Shabib A. Albalawi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Muhammed Saad H. Alzahrani, Naif Hasan S. Alarifi, Abdulaziz Muhammed M. Alhawsawi, Halid Aedh G. Alotaibi, Meshal Saad M. Albostani, Muflih Shaya M. Almuslih, Ahmed Abdullah A. Almuzaini ve Saad Muid Alqarni’nin, “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
– İki iddianame birleştirildi
Soruşturmasını sürdüren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Kaşıkçı cinayetine ilişkin Suudi Arabistanlı firari 6 şüpheli hakkında ikinci bir iddianame hazırlanmıştı.
Bu iddianamede de olayla ilgili Türkiye’ye gelen şüpheliler Ahmed Abdulaziz M. Aljanobi, Halid Yahya M. Alzahrani, Muhammed İbrahim A. Alzaid ve Obaid Ghazi A. Alasaadi’nin konsolosluk binasında, konutunda ve araçlarda cinayetten sonra delilleri yok ettikleri belirtilmiş, bu nedenle Kaşıkçı’nın cesedi veya cesede ait herhangi bir iz ve emare bulunamadığı kaydedilmişti.
Şüphelilerden 2’sinin ağırlaştırılmış müebbet, 4’ünün 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen bu iddianame de mahkemece kabul edilerek ana davayla birleştirilmişti.
Her iki iddianamenin birleşmesiyle davadaki sanık sayısı 26 olmuştu.