12 Haziran seçimlerine az bir süre kala MHP’yi hedef alan kasetler piyasaya çıktı. Hiç kimse bu kasetleri sahiplenmiyor. Bu kasetleri çekip yayına koyanların ortaya çıkıp “Biz yaptık.” demelerini beklemek de safdillik olur. Çünkü, böyle bir itiraf delikanlı olmayı gerektirir. Ancak, yapılan iş son derece rezilce bir iş olduğu için zaten delikanlı kişilerin böyle çirkefliklerin içinde olamayacağı açıktır. Bu rezil işi yapanlar, son derece basit, aşağılık mahluklar olduğu için ortaya çıkmaları da mümkün değildir.
Peki, bu rezil işi yapanlar kimlerdir? Bu ortaya çıkarılamayacak mıdır? Böyle organize işlerin tesadüfen olamayacağı, profosyonellik gerektirdiği, derin devlet işi olduğu düşünebilen herkesin malumudur. Böyle çirkin işlerde iki taraf vardır: TALİMATI VERENLER ve TALİMATI YERİNE GETİRENLER. Talimatı yerine getirenler, köstebek gibidirler. Devamlı yeraltında yaşarlar. Bu kişiler için ahlak, erdem, maneviyat vb. değerlerin hiçbir anlam ve önemi yoktur. Onlar, sadece üç kuruş menfaat için efendilerinin emirlerini yerine getirirler. İnsanların ve toplumun zarar görüp görmediği umurlarında değildir. Talimatı verenler ise talimatı yerine getirenlerden daha onursuz, ilkesiz kişilerdir. Bunlar, işlenen rezaletin asıl müsebbibi oldukları halde Suret-i Hak’tan görünerek kendilerini gizlemeye çalışırlar.
Böyle kirli işleri yapanları ve yaptırtanları belgeleriyle ortaya çıkarmak ancak çok güçlü istihbarat ve emniyet güçlerinin yapabileceği bir iştir. Şahısların kendi imkanlarıyla bunun delillerini elde edebilmeleri imkanı yoktur. Ancak, bu kirli işlerin yapılması talimatını verenleri belgeleriyle olmasa bile üç aşağı beş yukarı tespit etmek de mümkündür. Bunu yapabilmek için izlenecek yol şudur: Bu kirli işin sonuçlarından rant sağlamaya çalışanları tespit etmek. Bu kirli işin sonuçlarından kimin, kimlerin rant sağlamaya çalıştığını tespit ettiğiniz zaman bu kirli işin yapılması talimatını verenleri de bulmuş olursunuz.
MHP’ye yönelik seks kasetleri siyasi gündemi değiştirmiş durumda. Bu kasetlerin amatör işi olmadığını, profosyonel kişilerin hazırladıkları tuzağa birtakım MHP yöneticilerinin takıldığı, (MHP Yöneticilerinin düştüğü ahlaksızlığı elbette şiddetle kınıyoruz. Yalnız, bu ahlaksızlık kesinlikle bu tezgahı kuranları aklayacak bir mazeret olamaz.) sonra da tam seçim önü bu kasetlerin Türkiye’den değil de taa Amerika’dan servise konulduğu herkesin malumu. Tayyip ERDOĞAN ile Bülent ARINÇ’ın “Bu kasetlerin MHP’deki iç çekişmelerin eseri olduğu” yolundaki açıklamaları tam bir hedef saptırma. Çünkü, MHP’de herhangi bir iç çekişme yok. Kastedilen önceki genel başkanlık mücadeleleri ise zaten bu mücadelelerin taraflarından Ümit ÖZDAĞ ile Koray AYDIN MHP’ye geri dönmüş ve Sayın BAHÇELİ ile barışmış durumdalar. Diğer genel başkan adayı Ramiz ONGUN ise MHP’den ihraç edildi. Bu sebeblerle MHP’de bir iç çekişme filan yok. Sonra iç çekişme olsa bile Tayyip ERDOĞAN ile Bülent ARINÇ kasetlerin iç çekişme nedeniyle hazırlandığını nereden biliyor? Biliyorlarsa o zaman kendileri de bu işin içinde değiller midir? Sonuç olarak bu konuda samimi olan herkesin birleştiği nokta: Bu kasetler vasıtasıyla güdülen amaç MHP’yi barajın altında bırakmaktır. Bu çirkin tezgah salt bu amaçla hazırlanmıştır.
Bu konuda önemli olan husus: Bu kirli tezgahın hazırlanması emrini kimin, kimlerin verdiğini tespit etmektir. Yukarıda açıkladığımız yolu izlediğimiz bunu kolaylıkla tespit edebiliriz. BU KİRLİ KASETLERLE İLGİLİ ÇARŞAF ÇARŞAF YAYINLARI YAPAN GAZETE VE TELEVİZYONLARIN SAHİPLERİ İLE MİTİNG MEYDANLARINDA BU KİRLİ İŞTEN SİYASİ RANT SAĞLAMAYA ÇALIŞANLAR KİMLERSE TEZGAH KURULMASI EMRİNİ VERENLER DE ONLARDIR. HEM, İBRAHİM FARUK BAYINDIR’IN İTİRAFLARI DA BİZE OLDUKÇA YOL GÖSTERİYOR.
BU KADAR AÇIKLAMADAN SONRA BU KİRLİ TEZGAHIN KURULMASI EMRİNİ VERENLERİN ADLARINI BULMAK DA SİZ SAYIN OKUYUCULARIMA DÜŞÜYOR. HEPİMİZE DÜŞEN GÖREV İSE BU ÇİRKİN TEZGAHI VE ARKASINDAKİ KİŞİLERİ HERKESE ANLATMAKTIR.
