Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ katıldığı canlı yayında, “Biz ilkelerimizi ortaya koyduk. Sorumluluk alırız. Özellikle çok iyi bildiğimiz konularda sorumluluk üstleniriz. Ama mesele önce politikalarımızın benimsenmesi. Taraflarla ortaklaşamazsak kimseyi desteklemeyiz” ifadelerini kullandı.
Özdağ, KRT TV’de Elif Doğan Şentürk’ün sunduğu Stüdyo Ankara programında açıklamalarda bulunuyor.
Özdağ’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Kılıçdaroğlu’nun yaptığı değerlendirmeleri partim ile paylaşacağım. Bu arada Sinan Bey ile görüşeceğiz program çıkışında. Biz sürekli iletişim içerisindeyiz.
HDP her şeyin belirleyicisi biz olacağız diyordu. Cumhuriyetin 100 yılında, cumhuriyeti yıkmayı hedefleyen bir yapının siyasette yer almasını içime sindiremedim.
İki ittifak oluştu. Biri Hüda-Par ile yaptı, biri HDP ile yaptı. Ne HDP ne Hüda-Par diyen bir kitle var. Biz olmasak bu kitle seçimlere gitmeyecekti. Biz oy bölmedik, biz iki ana ittifaktan oy aldık. Demokrasi bu değil.
Biz ilkelerimizi ortaya koyduk. Sorumluluk alırız. Özellikle çok iyi bildiğimiz konularda sorumluluk üstleniriz. Ama mesele önce politikalarımızın benimsenmesi. Taraflarla ortaklaşamazsak kimseyi desteklemeyiz.
Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşme olumlu bir görüşmeydi.
İYİ Parti’ye ve MHP’ye oy verip Sinan Oğan’a oy veren seçmenler var.”
“TÜRKİYE DEĞİŞİM YAŞAMAK ZORUNDA”
Türkiye bir değişim yaşamak zorunda. Bu bir ilkeli değişim olmalı. Erdoğan gitsin ne olursa olsun demek olmaz. Bu saray rejimi değişsin, ama doğru şekilde. Bırakılan molozu kaldıracak bir anlayış ve kadro olmalı. HDP, Yeşil Sol geleneği şunu söylüyordu, her şey bizden sorulacak. Gerçekten istenilen olmadı. Öte yanda iki ittifak oluştu. Biri HÜDA PAR, diğeri HDP ile ittifak yaptı. Biz oyları bölmedik. Demokrasi bu değil mi? Demokratsanız Türk halkını iki seçenek arasında bırakmazsınız. Sinan Oğan aday olmasaydı birinci turda Erdoğan kazanırdı.
“MAKAM MEVKİ PAZARLIĞI YAPMIYORUZ”
‘Bu pazarlık mı yapıyor?’ ifadesini bize yönelik psikolojik operasyon olarak kullandılar. Bunun hiç adil olmadığını düşünüyorum. Millet İttifakı’nı oluşturanlar aylarca pazarlık yaptılar. Buna bir şey söylemeyenler bizim yapmış olduğumuz pazarlığı konuşuyorlar. HDP’ye ne verdiniz HÜDA PAR’a ne verdiniz. Biz bunları soruyoruz. Anayasa’nın ilk 4 maddesi değişmez bizim için. 66. madde değişmez. FETÖ, PKK ile mücadele edilecek. Sığınmacılar vatanlarına yollanacak. Bunun pazarlığını yapıyoruz. Makam mevki pazarlığı yapmıyoruz. Biz ilkelerimizi ortaya koyduk. Bu ilkeler çerçevesinde başından beri siyasetimizi gerçekleştiriyoruz. Sorumluluk alırız. Özellikle çok iyi bildiğimiz konularda sorumluluk üstleniriz. Buna da hazırız. Ama mesele önce politikalarımızın benimsenmesi.
“SIĞINMACILAR MESELESİ BİZ OLMASAYDIK SİYASETE TAŞINMAYACAKTI”
Bu ülkede yüz binlerce sığınmacı oy kullandı. Afganistan’da doğmuş Türk vatandaşı Dubai’de yaşıyor, Türkiye’deki seçimlerde oy kullandı. Uyarılarımıza rağmen gereken hassasiyeti görmedik. Özetle eğer sığınmacılar meselesi biz olmasaydık siyasete taşınmayacaktı. Topluma nasıl entegre edilecekleri konuşulacaktı. Sığınmacılar konusunda CHP ve muhalefet çok geç kaldı.
“MİLLET İTTİFAKI’NIN DAHA BÜYÜK OY ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORDUM”
Bu seçimlerden AK Parti başarılı çıkmadı. CHP de başarılı çıkmadı. Bu kadar kötü bir iktidar olmasına rağmen yüzde 25’te kaldı. Bunu tek başlarına da almadılar. İYİ Parti kurulduktan 7 ay sonra girdiği seçimden 9,9 aldı. Şimdi bunca masrafa rağmen 9,7. CHP’nin, AK Parti’nin oylarında düşüş var. İYİ Parti’de, Yeşil Sol’da da düşüş var. Benim tahminim Millet İttifakı’nın Meclis’te daha büyük oy alacağını düşünüyordum.
“BÜTÜN OYLARI TAŞIYACAĞIZ DİYE BİR İDDİAM YOK”
Toplum ikiye bölünmüş. Birbirine kızgın ve düşman. Sizin olduğunuz toplum HÜDA PAR’dan korkuyor. Öbür tarafta ise HDP’den büyük bir korku var. HDP de bu ülkeyi bölmeye çalıştı yıllarca. Bakın bu seçimde belirleyici faktörlerden biri bu oldu. Sınırdan asker arıyor, ‘size oyumu verdim’ diyor. ‘Eğer Millet İttifakı’na giderseniz HDP ile yan yana durursanız oy yok’ diyor. Başkası arıyor İzmir’den, diyor ki ‘sakın Cumhur İttifakı’na gitmeyin.’ Bizim seçmenimiz sorgulayan bir seçmen. Mevcut düzen partilerine hayır diyen bir seçmen. Biz ne yaparsak yapalım ilkeler üzerinden yapacağız. Bütün oyları taşıyacağız diye bir iddiada bulunmam. Seçmenimizle akıllı bir diyalog kurarak, diğer seçimde karşı tarafa oy verecek seçmenimizi de taşıyabileceğimizi düşünüyorum. Türkiye seçimin sonucunu anladı. Zafer Partisi’ni anladı. Bu pazar seçim olsa alacağımız oy 14 Mayıs’takinden daha fazla olur.
“PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLMELİ”
HDP ve HÜDA PAR’a verdikleri tavizlerden vazgeçmezlerse bu süreç ilerlemez. Biz parlamenter sisteme dönmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu iş ancak iki sene devam eder. İki sene sonra genel seçimleri tekrar yaparız. Ortaya korkunç bir enkaz çıktı. Yönetilemez. Bunu cumhurbaşkanı olursa Kemal Bey’in yönetmesi daha da zor. Parlamentoda Cumhur İttifakı çoğunluğu var. 20 yıldan beri devletten uzak bir kadro gelecek, devleti tanımaya çalışacak, yıkımı tanımaya çalışacak. Bu yıkımı tanırken belirli bir süre geçecek. AK Parti şunu diyecek, ‘biz gitmesek bunlar olmazdı.’ Türkiye bu ekonomik krizi uzun süre yaşayacak. Parlamentoda bir defa eğer Cumhur İttifakı kazanırsa sorumluyu biliyoruz. 21 yıldır yapanın kucağında kalacak. Yerel seçimlerde tekrar Türk halkı tarafından değerlendirilecek.”
