“Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum”
Göreniniz bileniniz Duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı:
“Bu günden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda
Türkçeden başka dil konuşulmaya” diye
Hatırlayanınız var mı?”
Vakti zamanı geldi, demiş atalarım, yayılalım dört bir yana.
Ve 12.- 13. yüzyılın başlarında Oğuzlar Anadolu’ya yayılmaya başlar.
Oğuzlardan Karaman Beyi Nure Sofu Anadolu’da saklı bir cennet keşfeder, Taşeli’nin bağrında. Adına Ermenek derler. 1255’te ölümünden sonra oymağının liderliğini üstlenen oğlu Kerimüddin Karaman Bey Ermenek başkent olmak üzere Karamanoğulları Beyliğini resmen kurar.
Daha sonra bu beyliğin başına Karamanoğlu Mehmet Bey geçer. Karamanoğlu Mehmet Beyin tek derdi vardır, o da Türkçe’dir.
Ve tarihler 13 Mayıs 1277’yi gösterdiğinde canına tak eder. Tez elden bir ferman yayınlatır:
“Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır.”
Ve bugün bu fermanın 737. yılı.
Bugün Karamanoğulları’nın başkenti Ermenek’in Balkusan Köyünde Türk Dil Bayramını kutladık.
Neden Balkusan?
Çünkü Karamanoğullarının kurucusu Kerümiddin Karaman Bey ve Türk Dilinin mimarı olan oğlu Mehmet Bey’in ve kardeşi Mahmut Bey’in türbesi Balkusan köyündedir.
Velhasıl, bu dil bayramının kutlamaları resmi olarak Balkusan Köyünde 15 yıl önce başlamıştı. Ben ilkokul beşe gidiyordum. Şiir yarışmasında birinci gelmiştim. Ve ödülü bu dil bayramımızda almıştım. O yıldan bu yana elimden geldiğince bu bayramı kaçırmamaya çalışıyorum.
Ve bu gün yine bir bayram coşkusuyla erkenden kalktım hazırlandım. Bayramlıklarımı giyindim. Düşünüyordum ki her yıla nazaran bu yıl daha coşkulu geçecek. Devletin en üst makamları misafirlerimiz olacak. Çeşitli üniversitelerden çok değerli hocalarımız gelecek. Dünyanın dört bir yanından Türkçe Aşıkları gelecek. Otağlarımızdan ikramlarımızı yiyecekler, içecekler. Karamanoğlu Mehmet Beyimizi ziyaret edecekler.
Sen böyle hayal kurmaya devam et Fadime!
Bir gittim, gördüm ki diğer yılları mumla aramam gerekiyormuş.
Etkinlik zayıf mı zayıf, misafirler az mı az.
İlgi hiç yok desem yalan olmaz.
Hey gidi Ermenekliler, hey gidi Karamanlılar!
Hey Türkçe Aşıkları!
Hey Türkçem!
Bu kadar mıyız biz?
Nerede bu devlet, nerede bu millet?
Sayın Bakanım, Ermenekli Bakanım, Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanım Lütfi Elvan:
Soruyorum size, bugün sizi Balkusan’da göremedim.
Telgraf göndermişsiniz, Allah razı olsun. Onu bari unutmamışsınız. Seçimler boyunca da keşke her yere telgraf gönderseydiniz ya? Siz de haklısınız Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve Genel seçimlere daha vakit var. O güne kadar yüzünüzü görebilene aşk olsun. Neyse bugün burada olmamanızdan dolayı bir hemşeriniz olarak üzüntü duyduğumu özellikle dile getirmek istedim.
Türk Dil Bayramının etkinliklerinde büyük sorumluluklar taşıyan Habib Çalışkan Hocama ve yöremize Taşelimize, Türkçe’mize yaptığı, araştırdığı çalışmalarıyla, yazdığı Ermenek kitabıyla Halit Bardakçı Hocama çok teşekkür ediyorum. Bardakçı Hocamla kısa bir sohbet etme imkânım oldu. O da bu etkinliklerin zayıflığına üzüldüğünü dile getirdi.
Devletime sesleniyorum: Türkçe’nin başkentini hiçe saymayın. Buraya her yıl 13 Mayıs için özel bir ödenek ayırın. Dünyanın dört bir yanını biz toplarız, sizler gelmeseniz de.
Ve yine sizlere söylüyorum: Üniversitelerin Eğitim fakültelerine ve Edebiyat Fakültelerine 13 Mayıs’a özel Ermenek- Balkusan yöremize gezi programları ayarlayın.
Bu bağlamda diyorum ki;
Bu vatan, bu topraklar bizim.
Al yıldızımız bizim.
Dilimiz Türkçemiz bizim.
Tek dil vardır bu ülkede, o da Türkçe’dir.
Varsın gayrısı bölmeye çalışsın bizi,
Yermeye çalışsın dilimizi.
Karamanoğlu torunları dimdik ayakta.
Ermenek bütün dünyaya bedel, bu böyle biline.
737. TÜRK DİL BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.