Yıldırım, “Erkeklerde en sık akciğer, prostat, kalın bağırsak, mide ve karaciğer kanseri görülürken; kadınlarda meme, kalın bağırsak, akciğer, rahim ağzı ve tiroit kanserlerine daha sık rastlanıyor. Kanser vakalarının üçte biri farkındalık ve erken teşhisle önlenebiliyor, diğer üçte biri ise erken tanı ve uygun tedavi ile tamamen iyileşebiliyor. Tarama programları, farkındalığın arttırılması, virüslerin neden olduğu bazı kanserlere karşı koruyucu aşılama, çevresel etkenlerin azaltılması, genetik risk faktörleri bulunanlarda çeşitli önleyici önlemler alınması, erken tanı ve tedavi ile milyonlarca hayat kurtarılabilir” açıklamasında bulundu.
Bütün dünyada en sık tanı konulan kanserin meme kanseri olduğunu, bunu akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri ve prostat kanserinin izlediğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Kanser, genlerimizde oluşan ve ‘mutasyon’ denen değişiklikler sonrası normal hücrelerin değişmesi, kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan bir hastalık. Tüm kanserlerin yüzde 5-10’u kalıtımsaldır, ailesel geçiş gösterir. Bu grupta kanser yapıcı genler bir nesilden diğerine genetik olarak aktarılabiliyor. Örneğin birinci ve ikinci derece yakınlarınızda meme veya yumurtalık kanseri varsa detaylı genetik testlerinizin yapılması gerekir. Ailede kalın bağırsak ve rahim kanseri olan bireyler varsa kalıtımsal kanser riskinizi belirlemek için genetik danışmanlık almanızı tavsiye ederiz” dedi.
Tarama testleri kansere bağlı ölüm oranını azaltıyor
Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım açıklamasına şöyle devam etti:
“Meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, akciğer kanseri ve rahim ağzı kanseri için önerilen tarama testleri, kanserin erken teşhisini sağlayarak kansere bağlı ölüm oranını azaltmaktadır. Kadınlara meme kanseri için 40-44 yaş arası bazal bir mamografi yapılarak başlanabilir. 45-55 yaş arasında ise her yıl düzenli mamografi önerilir. 55 yaşından sonra da 2 yılda bir mamografi ile taramalara devam edilebilir.”
“Yüksek riskli hastalarda tarama özel olarak planlanmalıdır.”
Rahim ağzı kanseri (servikal kanser) için taramaya 25 yaşında başlanması gerektiğini öneren Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, tarama testi olarak HPV testi ve pap smear testinin yapıldığına dikkat çekerek bazal bir HPV testi yapıldıktan sonra negatif ise her 5 yılda bir tekrarının, Pap smear testinin de her 3 yılda bir yapılmasının önerildiğini vurguladı.
Kronik bağırsak hastalığı olmayan ya da ailesinde kolon kanseri olmayan ortalama risk grubundaki bireylerde kolonoskopi ile her 10 yılda bir tarama önerildiğinin altını çizen Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Fekal immunhistokimyasal test ya da gaytada gizli kan testleri gibi noninvazif yöntemler de tarama olarak kullanılabilir ancak pozitif sonuç gelmesi halinde kolonoskopi yapılması gerekir. Kolorektal kanser gelişimi için yüksek riskli hastalarda tarama kişisel risklere göre özel olarak planlanmalıdır. Akciğer kanseri için ise tarama, 50-80 yaş arasında en az 20 paket/yıl sigara içim öyküsü olan, halihazırda sigara içen ya da 15 yıl içinde sigarayı bırakmış hastalara yapılmaktadır. Tarama testi olarak yılda bir düşük yoğunluklu akciğer tomografisi yapılması tavsiye edilmektedir. Bu risk grubunda olan bu hastalarda tomografi ile akciğer kanserinin erken tanınması mümkün olabilmektedir” şekşinde konuştu.
Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, tedavisini tamamlamış kanser hastalarının tekrardan kansere yakalanmaması için önerilerini paylaştı:
“Sigara kullanmayın.
Sağlıklı beslenin:
Kızartmalar, doymuş yağlar, asitli ve şekerli içecekler, işlenmiş gıdalar, işlenmiş et ürünleri tüketmeyin.
Taze sebze ve meyvelerin farklı farklı çeşitlerinden tüketin, tek tip beslenmeyin.
Tam tahıldan yapılmış gıdaları tercih edin.
Et tüketimini sınırlayın. (Haftada 2-3)
Egzersiz yapın: Düzenli egzersiz hem fiziksel hem ruhsal sağlık için oldukça önemlidir.
Daha az oturun, daha çok hareket edin.
Her gün en az 30-45 dakika yürüyüş gibi hafif egzersizler ya da haftada 2 kez 60-75 dakika yoğun egzersizler yapmaya özen gösterin.
İdeal kilonuzu koruyun, kilo almışsanız beslenme kontrolü ve egzersizle kilo kontrolü sağlayama çalışın.”
Kanser belirtileri ise şöyle:
“Uzun süren geçmeyen öksürük, nefes darlığı,
Bağırsak alışkanlığında değişiklik, uzun süren kabızlık ya da geçmeyen ishal,
Kanlı balgam,
Büyük tuvalette kan görmek, kanlı kusma,
İdrarda kan görmek,
Kanlı ve geçmeyen vajinal akıntı, menopozdaki kadınlarda kanama,
Memede sertlik ve kitle ele gelmesi, lenf bezlerinde şişlik, büyüme,
Vücutta aniden ortaya çıkan sertlik ve kitleler, karın şişliği,
Derideki benlerde kanama, renk ve şekil değişikliği, büyüme,
Açıklanamayan kilo kaybı, geçmeyen yüksek ateş, aşırı gece terlemesi, halsizlik,
Ciltte ve gözlerde sararma,
gibi şikayetleri olanlar doktora başvurmalı.”