Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” gerekçesiyle açılan kapatma davasında karar açıklandı. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Karar, sevinç gözyaşlarıyla karşılandı
İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, izleyici sayısının fazla olması nedeniyle İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun avukatları, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) ve İstanbul Barosu yöneticileri, çeşitli dernekler, öldürülen kadınların ailelerinin yanı sıra çok sayıda platform gönüllüsü de katıldı.
Duruşmaya, çok sayıda ilin baro temsilcileri ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.
2020 yılında eşi tarafından öldürülen Ece Ertürk’ün kız kardeşi Elif Nur Ertürk duruşmada söz alarak, “Buradaki tüm avukatlar bize yardımcı olmaya çalıştılar. Tek desteğini gördüğüm platform Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu oldu. Bu platformun kapatılmak istenmesi benim çok canımı yakıyor. Başka çiçekler solmasın. Bu tarz platformların kapatılmasını değil desteklenmesini talep ediyorum” dedi.
“ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN” DEDİLER
Kardeşinin öldürüldüğünü ve süreç boyunca Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yanlarında olduğunu anlatan Tuğba Can ise, “O andan bu yana Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yanımızda oldu. İlk defa hiç yalnız hissetmedim. ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ dediler. Gerçekten de yalnız yürümedim” diye konuştu.
Kadıköy’de avukat Doğan Can G. tarafından ağustos ayında, 4’üncü katın penceresinden atıldığı öne sürülen Fatma Duygu Özkan’ın annesi Nursel Uyar, “Dördüncü kattan zorla atılarak öldürüldüğü haberini aldım. 35 günden beri yaşadığımı hissetmiyorum. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul’da beni karşıladı. İnanın arkamızda başka haklarımızı arayacak kimsenin olduğunu göremiyoruz maalesef. Platformun kapatılmasını istemiyoruz. Sonuna kadar destek çıkıyoruz. kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
2019 yılında öldürülen Fatma Şengül’ün oğlu Gökay Şengül, “Platform sayesinde, haksız tahrik indirimi ile 18 yıl hapis cezası alan katil müebbet hapis cezası almıştır.” diyerek platformun kapatılmamasını istedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Önal, “Tüm kadınlar adına tek bir kadının davasını takip ederken, adaleti bekliyorsak, şimdi de benzer durumdayız. Hukukun üstünlüğünü görmek istiyoruz. Bize açılan bu davada büyük bir mantıksızlık görüyorum” dedi.
“KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURMAKTA KARARLIYIZ”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Açıkçası adalet sistemine olan güven çok yıpranmış, sarsılmış durumda bu ülkede. Bunu sağlayan bizler değiliz. Adalet mekanizmasına katkıda bulunuyoruz, önemli bir sorumluluk yüklenmiş bulunuyoruz. Bu salondan adalete bir nebze de olsa umut görerek ayrılmak isteriz. Hepimizin temennisi budur. Hukuksuzca açılan bu davanın, bir o kadar da politik saiklerle açılmış bir dava olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme sonunda çıkacak olan karar her ne okursa olsun bizden mücadelemizden bir şey götürmez. Kadın cinayetlerini durdurmakta kararlıyız. Biz sizleriz sevgili dostlarım, o yüzden bu mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.
Duruşmada söz verilen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Rukiye Leyla Süren, “Biz öldürülen kadınların sesi olduk. Bu bir ahlaksızlıksa, 28 yıllık bir hukukçu olarak ben bu ahlaksızlığı yapmaya devam edeceğim. Bu dernek, iki duruşma arası 112 duruşmaya girmiş, 22 şehir dolaşmış. 145 kadın öldürüldü. 110 kadın şüpheli şekilde öldü. Bu davada kaç celsedir kendimizi anlatmak zorunda kalıyoruz. Bu yıl yapılan denetimde de, yargılanırken bile, hala ‘kanuna aykırı herhangi bir eylem yoktur’ ibaresi var” diye konuştu.
AÇILAN KAPATMA DAVASI REDDEDİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme, davanın reddine hükmetti.
2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Öte yandan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan kapatma davasından önce yapılan açıklamanın ardından iki kişi gözaltına alındı.
KARAR SONRASI AÇIKLAMA
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim şöyle konuştu:
“Mücadelenizi, kararlılığınızı, örgütlülüğünüzü tebrik ederim. Hep diyoruz ya, ‘Biz haklarımızdan, politik mücadelemizden vazgeçmeyiz.’ Karar olumsuz çıksaydı da vezgeçmeyecektik ve bunu gördüler. Bundan sonra karar aslında olması gerektiği gibi çıktı sevgili arkadaşlar.
Olması gereken buydu. Bundan sonra da bizim sorumluluğumuz büyük. Bu yüzden varsın bütün güçleriyle saldırsınlar bizlere, bugün bu duruşma salonundan nasıl kazanarak, alnımız ak, başımız dik çıktıysaki yine alnımız ak başımız dik olacak. Onlar 6284’e el uzatırsa, biz yumruğumuzu sıkıp karşılarına dikileceğiz.
Adliyelerde, meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Ülkenin dört bir yanında Kadın Meclislerini görecekler, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’muzun bayrağını görecekler. İki arkadaşımız gözaltına alındı. Hukuksuzluk diz boyu, neye göre gözaltına alındıkları belli değil.
Biz haklarımızla karşınızda olmaya, gökkuşağının bütün renklerini ülkenin dört bir yanında dalgalandırmaya devam edeceğiz. Gökkuşağı bayrağıp taşımak suç değildir. LGBTİ-Q olmak suç değildir. Örgütlü mücadelemizle kazanacağız. Eninde sonunda kadın cinayetlerini durduracağız.”
“KADINLARIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun avukatlarından Rukiye Leyla Süren ise, “Bir derneğin kanuna ve ahlaka aykırı olduğunu iddia ediyorsanız, bizlerin kanuna ve aykırı olduğunu iddia ediyorsunuz demektir. Duruşma salonunda da söylediğim giib, biz hukukçular duruşma salonlarında öldürülen kadınların sesi olmak zorundayız. Olmaya çalıştık ve olmaya da devam edeceğiz. İstismara uğrayan çocuklar için, Fıkıh Der gibi davalarda olmaya başladık ve oralarda yüzlerce yılı aşan cezaların alınmasını sağladık. ‘Bunlar kanuna ve ahlaka aykırı gelmekse biz bu eylemi yapmaya devam edeceğiz’ dedik. Hepminize minnettarım, çok teşekkür ediyorum” dedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Gülsüm Önal, “Tek bir kadının tüm kadınları ve eşitsizliğe uğrayan herkesi temsil eden davasında olduğu gibi, şimdiye kadar 13 yıl boyunca adliyelerde hak ararken olduğu gibi, bu binadan, bu heyetten, Türkiye hukuk sisteminden adalet bekliyorduk ama bundan da öte bir mantık bekliyorduk. Bu davanın açılması hem hukuka hem mantığa aykırı. Olması gereken nihayet gerçekleşti. Fikirler ölmez. Kadın cinayetlerini durdurma fikrini kimse kapatamayacaktı ki” ifadelerini kullandı.