İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Seyit Yücel ile bir röportaj gerçekleştirdik. Ülkücü Hareket’in her kademesinde görev yapmış, 35 yıllık devlet memüriyetinde pek çok üst düzey görevlerde bulunmuş, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve 2. Dönem Yozgat Milletvekili Adayı Seyit Yücel, İYİ Parti’deki son gelişmelere ilişkin Haberiniz.com’a özel açıklamalarda bulundu. Yücel, 20 Eylül 2020’de düzenlenen kurultayda oy verilmeyecek isimlerle ilgili bir listenin teşkilat başkanlığı tarafından il başkanlarına ve delegelere dağıtıldığı kamuoyunun gündemine taşındı ve birçok milletvekili ve kurucu tepki göstermesi konusunda düşüncelerini aktarırken, “Yola çıktığımız andan itibaren cesurlar hareketi olarak kendimizi tanımladık. Türk kamuoyu da bizi bu halimizle benimseyip geride bıraktığımız iki seçimde teveccühünü gösterdi. Türk kamuoyu nezdindeki İYİler, cesurlar tanımlamasına gölge düşüren bugünkü hâlet-i ruhiyeyi şahsım adına kabullenmekte güçlük çekmekteyim” ifadelerini kullandı.
Seyit Yücel’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Seyit Bey son günlerde Türk kamuoyu İYİ Parti’de yaşananları konuşuyor. İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ da birtakım iddialar dile getirdi. Son dönemde İYİ Parti’de yaşananlarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Bugün itibariyle bir takım iddiaları dile getiren Sayın Ümit Özdağ İYİ Parti’den ihraç edilmiştir. Buna mukabil hakkında iddia bulunan şahısla ilgili görevden alma, aklanana kadar geçici de olsa görevden el çektirme gibi bir işlem tahakkuk ettirilmemiştir.
Üstelik hakkında iddialar bulunan İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, çıktığı en son televizyon programında: “Hakkımda böyle suçlamalar var diye görevden ayrılmam gerekirse Sayın Meral Akşener’in de ayrılması, istifa etmesi gerekir. Var mı böyle bir dünya?” minvalinde bir beyanda bulunmuştur. Bu beyan zihin bulandırmaktadır.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener İstanbul il başkanı Buğra Kavuncu ile ilgili Milli Savunma Bakanı ve MİT müsteşarı ile görüşme yaptığını, onların da Buğra Kavuncu hakkında herhangi bir tahkikat bulunmadığını söylediklerini açıkladı. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
Sorulan eğer tahkikat ise muhatabı anılan kurumlar olmasa gerek. Eğer adı geçenin o görevde bulunmasına mani bir hal olup olmadığına dair soru sorulmuşsa yine anılan kurumların herhangi bir şey söylemeleri veya söylememeleri parti politikası açısından bir şeyi değiştirmez. Çünkü söz konusu olan husus iltisaktır. Ya da “sosyal çevre” kavramında ifadesini bulan bir durumdur. Kamuoyu önünde böyle bir tartışmaya muhatap olmak önemlidir. Bu durumda görevden affını istemek veya görevden el çektirme gibi ön tedbirler uygulanmalıdır. İşin adliye seyrine göre de il başkanlığı yeniden değerlendirilebilir.
Keza daha sonra gündeme gelen Rize il başkanı ile ilgili de bugüne kadar nasıl bir işlem tesis edildiğini bilemiyoruz.
20 Eylül 2020’de düzenlenen kurultayda oy verilmeyecek isimlerle ilgili bir listenin teşkilat başkanlığı tarafından il başkanlarına ve delegelere dağıtıldığı kamuoyunun gündemine taşındı ve birçok milletvekili ve kurucu tepki gösterdi. Sizin bu hususta düşünceleriniz nelerdir?
Adana milletvekili Sayın İsmail Koncuk istifa etmeden kısa bir süre önce teşkilat başkanı Sayın Koray Aydın hakkında soruşturma işlemi başlatılmasına dair bir dilekçe sunmuştu. Bu dilekçenin akıbeti bilinmemektedir.
Kamuoyu önünde ortaya atılan bu iddialarla ilgili partimizin iddia sahiplerini her fırsatta ağır ithamlarla suçlamak yerine şeffaf bir şekilde bunlara kamuoyu önünde cevap verilmesini istemek parti kurucularından biri olarak en doğal hakkımdır.
Yola çıktığımız andan itibaren cesurlar hareketi olarak kendimizi tanımladık. Türk kamuoyu da bizi bu halimizle benimseyip geride bıraktığımız iki seçimde teveccühünü gösterdi. Türk kamuoyu nezdindeki İYİler, cesurlar tanımlamasına gölge düşüren bugünkü hâletiruhiyeyi şahsım adına kabullenmekte güçlük çekmekteyim.
Sayın Ümit Özdağ’ın bir iddiası da daha evvel Sayın İbrahim Kaboğlu ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen anayasa çalışmaları ile ilgiliydi. İYİ Parti bu konuyu ısrarla yalanlıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Benim ne düşündüğünden ziyade, Türk milletinin ne düşündüğü, nasıl bir kanaate vardığı ve varacağı önemlidir. Özellikle Türk milliyetçilerinin en hassas olduğu; Anayasa’nın ilk 3 maddesi ve 66. madde ile ilgili herhangi bir değişikliği bırakın, o maddelerde bir noktanın veya virgülün yerinin değişmesi, değiştirilmeye yeltenilmesi asla kabul veya tahammül edemeyeceğimiz bir konudur. Bu itibarla; hem her gün bir yenisi ortaya çıkan demeç ve videolarla bunlara yapılan ısrarlı yalanlamaları da büyük bir dikkat ve merakla takip ediyorum.
Tüm derdimiz, bize ülke sorunlarının çözümü için güvenen vatandaşlarımızın güvenlerini boşa çıkarmamaktır. Bunun aksi her eylem ve söylem öncelikle karşısında bizi bulacaktır. Parti taassubuna kapılmadan milletimize karşı vazifemizi yapmakla mükellefiz!