İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı, Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığının, sınav ücretlerinden elde edilen gelirlerin hangi amaçla kullanıldığını kalem kalem açıklamasını istedi.
Ergun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ÖSYM Başkanlığınca düzenlenen sınavların ücretlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ergun’un açıklamaları şu şekilde:
Bugün gençlerimizin, öğrencilerimizin daha fazla taşıyamayacakları bir yük haline gelmiş olan pahalı sınav ücretleri ile alakalı görüşlerimizi ifade etmek için huzurunuzdayım.
Bildiğiniz gibi, son iki yıldır Türkiye derin bir ekonomik kriz ile mücadele etmektedir. Yaşamakta olduğumuz bu kriz dolayısıyla vatandaşlarımız son yılların en zor dönemini geçirmektedirler. Bu sebeple, Türkiye’de şiddetini giderek arttıran hayat pahalılığı, işsizlik ve alım gücünde yaşanan sert düşüş, çok büyük toplumsal trajedilerin yaşanmasına neden olmaktadır.
TÜİK MART AYI RESMİ İŞSİZLİK VERİLERİNE GÖRE GENÇ İŞSİZLİK ORANI %24.6’DIR
Mevcut süreçte iş bulma konusunda yaşadıkları sıkıntılardan dolayı en fazla mağdur olan kesimlerin başında ise gençlerimiz gelmektedir. Çünkü TÜİK tarafından son açıklanan Mart ayı resmi işsizlik verilerine göre genç işsizlik oranı %24.6’dır. Toplam işsizlerin de yaklaşık dörtte birini üniversite mezunları oluşturmaktadır.
Bütün bu sıkıntılar bir tarafta dururken, zaten ekonomik olarak ailelerine bağımlı olan gençlerimizin aileleri de çok ciddi geçim sıkıntıları çekmektedirler. Bundan dolayı sınav süreçleri içinde zihnen, bedenen ve psikolojik olarak yıpranan gençlerimiz, söz konusu sınav ücretleri nedeniyle maddi açıdan yük altında kalmakta ve yaşadıkları stres katlanmaktadır.
Sınav ücretleri konusunda sıkıntı yaşayan düşük gelirli aileler çocuklarına, gençler ise ailelerine karşı büyük bir mahcubiyet hissi yaşamaktadırlar.
Öncelikle bir baba olarak çocuklarımın, akademisyen olarak öğrencilerimin nihayetinde bir Milletvekili olarak da ailelerin hangi koşullarda ve nasıl bir eğitim mücadelesi verdiklerinin bilincindeyim. Fakat böylesine ciddi bir konuda maalesef iktidarın hala bildiğini okumaya devam ettiğini de görüyorum. Zira, yıllardan beri her meselede yaşadığımız gibi iktidar kamusal hizmetleri vatandaşa en pahalı şekilde ulaştırma konusunda bir beis görmemektedir. Bu durum, ne yazık ki AK Parti iktidarının en karakteristik özelliklerinden biri halini almıştır.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU, SINAV ÜCRETLERİNİN PAHALI OLDUĞUNU BELİRTEREK ÖSYM’YE MAKUL DÜZEYE ÇEKİLMESİ TAVSİYESİNDE BULUNMUŞTUR
Mesele inşaat şirketlerinin yüzlerce milyon liralık vergi borçları olunca tek kalemde silen iktidar, iş milyonlarca öğrencimizin sınav ücretlerine geldiği zaman kılını bile kıpırdatmamıştır. Zira geçtiğimiz yıl Kamu Denetçiliği Kurumu da artan şikâyetler üzerine konuyu incelemiş ve sınav ücretlerinin pahalı olduğuna kanaat getirmiştir. Konu ile alakalı olarak ÖSYM’ye sınav ücretlerinin makul bir düzeye çekilmesi tavsiyesinde bulunmuştur. Buna rağmen ne iktidar tarafından, ne de ÖSYM tarafından sınav ücretlerinin düşürülmesi konusunda şimdiye kadar bir indirim yapılmamıştır.
Daha somut olması bakımından, müsaadenizle şimdi sizlerle ÖSYM’nin hangi sınav için ne kadar ücret aldığı ile ilgili bazı rakamları paylaşmak istiyorum.
ÖSYM tarafından her yıl 50 farklı sınav ve bu sınavlar için de yaklaşık 185 test yapılmaktadır.
Eğer sadece YKS ve KPSS’ye bakacak olur isek; 2019 yılında YKS’nin bileşenleri olan Temel Yeterlilik Testi, Alan Yeterlilik Testi için toplam 140 TL ödeyen öğrenciler, bir de yabancı dil testine girecek iseler toplamda 210 TL ücret ödemek durumunda kalmışlardır.
Kamu Personeli Seçme Sınavı ücretleri ise,
-Genel Kültür ve Genel Yetenek oturumu için 75 TL,
-Eğitim Bilimleri için 75 TL,
-Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi için de yine 75 TL,
–KPSS Alan Bilgisi oturumu için ise 50 TL ücret talep edilmiştir.
Söz konusu rakamlarla beraber, Öğretmenlik Alan Bilgisi oturumuna girmek isteyen bir aday, Genel Kültür-Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri Sınavlarına da girmesi gerektiği için toplamda 225 TL ücret ödemiştir.
Geçim sıkıntısının son derece ağırlaştığı bugünlerde bu tutarın asgari ücretin yaklaşık %10’una tekabül ettiğini hatırlatmamız gerekmektedir.
Diğer sınavlarda da durum bundan farksızdır. Dolayısıyla sınav ücretlerinin mevcut ekonomik koşullarda bu kadar yüksek olmasının hiçbir makul açıklaması yoktur.
Konu ile alakalı olarak geçtiğimiz yıl hem Cumhurbaşkanlığı’na, hem de Milli Eğitim Bakanlığı’na soru önergeleri aracılığıyla bu konuyu sorduk. Ancak tatmin edici bir cevap alabilmiş değiliz.
ÖSYM, SINAV ÜCRETLERİNDEN ELDE EDİLEN GELİRLERİN HANGİ AMAÇLARLA KULLANILDIĞINI KALEM KALEM KAMUOYUNA AÇIKLASIN
Bu sebeple, biz İYİ Parti olarak ÖSYM’nin sınavların neden bu kadar pahalı bir şekilde ücretlendirildiğini, sınav ücretlerinden elde edilen gelirlerin hangi amaçlarla kullanıldığını kalem kalem kamuoyuna açıklamasını istiyoruz. İktidarı da bu konu ile ilgili olarak duyarlı davranmaya ve gereken adımları bir an önce atmaya çağırıyoruz.
ÖSYM özel bir şirket değildir, bir kamu kurumudur ve bu sınavları yaparken de kamu hizmeti sağlamaktadır. Bir kamu kurumu olarak ÖSYM’nin gençlerimize ciddi bir yük getirecek şekilde uyguladığı mevcut politika anayasamızda ifade edilen sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Bundan dolayı ÖSYM’yi sosyal devlet ilkesi çerçevesinde faaliyet göstermeye davet ediyoruz.
İYİ PARTİ İKTİDARINDA SINAVLAR BU KADAR PAHALI OLMAYACAKTIR
Kısaca biz İYİ Parti olarak, ÖSYM’nin pahalı sınav ücretleri konusundaki bu tavrını kabul etmiyor ve çok yanlış bir uygulama olarak görüyoruz. Bu vesile ile hem söz konusu sınavlara giren gençlerimize, hem de onların ailelerine söz veriyoruz:
Biz AK Parti’nin yaptığını yapmayacağız. İYİ Parti iktidarında sınavlar bu kadar pahalı olmayacaktır. İYİ Parti iktidarında, devletin sağlayacağı her türlü kamu hizmeti vatandaşlarımıza olabilecek en uygun şartlarda ulaştırılacaktır.
Konuşmama son verirken önümüzdeki dönemlerde bu sınavlara girecek gençlerimize başarılar diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.