Geçtiğimiz hafta İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in grup toplantısındaki “HDP ile PKK’yı aynı çizgide görüyoruz” açıklamasını ve bu açıklamanın partideki yansımalarını değerlendiren İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bahadır Erdem, “Bu konuda parti içinde hiçbir fikir ayrılığı yok. Genel Başkanımız geçen hafta grup toplantısında oldukça önemli ve aslında çok da ağır bir konuşma yaptı. Ama bu konuşma aslında HDP’ye yönelik bir konuşma değildi” dedi.
Akşener ve İyi Parti’nin yıllardır söylemlerinde hukuk çerçevesinden çıkmadığını söyleyen Erdem, şunları kaydetti:
“Bu konuşma yıllardır, belki de en ilkeli davranan İYİ Parti ve İYİ Parti’nin sayın Genel Başkanı’nın; PKK’ya, Kürt vatandaşlarımıza, Türkiye’deki demokrasiye bakış açısının çok açık, çok net ve değişmez olduğu belli olmasına rağmen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ve MHP’nin hadsiz, kabul edilemez yöndeki konuşmaları üstüne yapılan ve aslında yapmaya mecbur kalınan bir konuşmaydı. Çünkü MHP ve AKP yıllardan beri Türkiye’yi bölerek, vatandaşları ayrıştırarak, üstelik bunları etnik siyaset ve dini kavramlar gibi toplumun hassas noktaları üstünden, sadece koltuk uğruna yaparak oy toplama politikası güdüyor.
İyi Parti ise bunun tam tersi her zaman makul siyaseti arayarak; demokrasiyi, hukuku, yargının bağımsızlığını 83 milyon için isteyerek, hiçbir zaman insan ayrımı yapmaksızın, Doğu ya da Batı gibi hiçbir suretle Türkiye’yi ayırmaksızın, ülkeyi ve milleti birleştirici bir politika sürüyor. Bu politika Sayın Meral Akşener’in karakterinden, insani yapısından, yılların tecrübesinden oluşturduğu bir politika ve İYİ Parti de tüm neferleri ile bunu savunuyor. Buna rağmen AKP ve MHP son derece çirkin ithamlarla hem İYİ Parti’yi hem Meral Akşener’i suçluyor. Dolayısıyla Sayın Akşener’in o grup toplantısında yaptığı konuşma bir isyan olarak yansımalıdır. Akşener’in sözleri “Siz nasıl bizi PKK ile bir tutarsınız?” isyanıydı.”
“Akşener’in isyanı bir provokasyondan sonra oldu”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Akşener’e yönelik “Durun bakın neler olacak?” söylemini hatırlatan Erdem şöyle konuştu:
“Bu açık tehdidin üzerine Sayın Akşener’in yurt gezilerinde karşısına çıkan bir kişi açık bir provokasyonla, bulunduğu ilin Kürdistan olduğunu söyleyince Sayın Genel Başkan tam da yapılması gerektiği gibi, ‘Hayır, ben böyle bir ayrım kabul edemem. Senin bu söylediğin Türkiye’yi bölmektir’ dedi. Bir siyasetçi başka ne yapabilir ki?
AKP ve MHP orada hakarette bulunulmasını mı, fiziki şiddet uygulanmasını mı yahut da polisin yapması gereken vazifeyi yapmasını mı bekliyor? Dolayısıyla Sayın Genel Başkan, orada edilen karşılıklı sohbette bir görüşü kabul etmediğini, kendisinin ve İYİ Parti’nin politikalarına aykırı olduğunu çok açık bir şekilde söylüyor. Buna rağmen bu provokasyonun karşılığında AKP, MHP ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım son derece terbiyesizce ‘kabristan ve Zülfikar’ tehdidi ile Genel Başkanımıza saldırdılar ve hak ettikleri cevabı aldılar.”
“HDP, ‘PKK bir terör örgütüdür’ diyemiyor”
Sözlerini “HDP’ye söylenen söz, aslında bütün bunların yansımasıydı” diye sürdüren Erdem, “İYİ Parti’nin politikası ve söylemi aynen şu; HDP tabii ki legal bir parti, Meclis’te grubu olan bir parti. Ama HDP maalesef ki bu ülkeyi 40 yıldır terör kıskacına sokan, bu ülkede yaşanan birçok ekonomik problemin belki de nedeni olan PKK terörüne ve PKK terör örgütüne ‘terörist’ diyemiyor. Dünya bunu söylüyor, Avrupa, uluslararası hukuk söylüyor ama Kürtleri temsil ettiği iddiasıyla bu ülkede siyaset yapan HDP ‘PKK bir terör örgütüdür’ diyemiyor. Böyle olunca da İYİ Parti’nin HDP ile bir politika yapması, bir masaya oturması ya da HDP ile bir ittifak yapması imkân ve ihtimal dahilinde değil. Sayın Genel Başkan da esasında bunu söyledi. Yani AKP ve MHP’nin hadsiz, terbiyesiz ve tehditvari saldırılarına hadlerini bildiren bir cevap verdi. Bu söz de o cevabın arasında olan bir söz” değerlendirmesini yaptı.