İYİ Parti’nin düzenlediği “A’dan Z’ye Covid-19’un Türkiye’deki etkileri” adlı paneli gerçekleşti.
İnternet üzerinden gerçekleşen panele İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanı Şenol Sunat, İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan gibi isimler katıldı.
İYİ Parti’nin düzenlediği panelde korona virüs salgınının dış politika, ekonomi, yerel yönetimler ve sağlık sektörü üzerindeki etkileri değerlendirildi.
Çalıştay, İYİ Parti Genel İdare Kurulu ve Uluslararası İlişkiler Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kahraman’ın çalıştay programını takdimi ile başladı.
Korona virüsün 8 ayda 835 bin kişinin ölümüne neden olduğuna dikkat çeken Kahraman, salgının her geçen gün ciddi şekilde büyüdüğünü vurguladı. Salgının sadece sağlıkta değil ekonomiden uluslararası ilişkiler, yerel yönetimler için de bir tehdit olduğunun altını çizen Kahraman, çalıştayın salgına karşı en korunaklı şekilde yapıldığını söyledi.
Kahraman’ın takdiminin ardından İstiklal Marşı okundu.
SUNAT: VAKA SAYILARININ GERÇEĞİ YANSITMADIĞINA DAİR GÜÇLÜ KANITLAR VAR
Çalıştayın ana koordinatörlüğünü yapan İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanı Şenol Sunat açılış konuşmasına “Türkiye’de A’dan Z’ye Covid-19’un Türkiye’ye etkileri konuşu panelimizin yapılmasında bize öncülük eden Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’e teşekkür ediyorum.” ifadelerini ile başladı.
Sunat, panele katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büğyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, panelde moderatörlük yapacak İYİ Partili isimler ve tüm konuşmacılara teşekkür etti.
30 Ağustos Zafer Bayramı’na getirilen yasaklara dikkat çeken Sunat, Tüm Türkiye’nin Zafer Bayramı’nı kutladı. Sunat ayrıca Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle andı.
Korona virüs salgınıyla ilgili yapılan vaka sayısı açıklamalarının gerçeği yansıtmadığına yönelik güçlü söylemlerin ve kanıtların olduğunu belirten Şenol Sunat, iktidarın korona salgınına yönelik önlemlerle ilgili panele katılacakların konuşacağını söyledi.
AKŞENER: ÇALIŞTAYI ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUM
İYİ Parti lideri Meral Akşener de, kısa bir açılış konuşma yaptı. Akşener, “Büyükşehir Belediye başkanlarımızı görüyorum. Ben de onlar gibi izleyiciyim. Çalıştayı çok önemli görüyorum. Millet İttifakının başkanlarına çalışmalarından ötürü çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.” dedi.
YAVAŞ, İMAMOĞLU VE BÜYÜKERŞEN’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Çalıştayı kapsamında, korana virüsün yerel yönetimler üzerine etkileri ile ilgili düzenlenen panelde Ankara, İstanbul ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanları konuşuyor.
Panelin moderatörlüğünü yapan İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı ve Muğla Milletvekili Metin Ergun, “İnsanlık tarihinde çok büyük salgınlar vardı. Bunlardan bazıları kara veba, çiçek, AIDS, ebola ve son olarak korona virüs. Geçmişte salgın hastalıkların görülme sıklığı oldukça seyrekti ama o dönem salgın geldiği zaman birkaç yüzyıl görülüyordu. Ama son dönemde birkaç yılda bir pandemi yaşandı. Ancak son dönemdeki pandemiler birkaç yıl sürüyor.” dedi.
Ergun, “Pandemiler insanlığı köklü olarak değiştirmiş. Kimi felsefi akımları oluşturmuşlar. Bazı medeniyetlerin çöküşüne neden olurken bazı medeniyetlerin ise yükselişine neden olmuşlar. Salgınlar neticesinde yeni ticaret alanları oluşmuş.
Bunların oluşmasında salgınların uzun sürmesi neden olmuş olabilir. Ancak korona pandemisi diğer pandemilerden oldukça farklı. İnsanların büyük bölümü şehirlerde yaşadığı için salgın yerel yönetimleri etkilerdi. Bu dönem, yerel yönetimler için geleceğe büyük tecrübeler kazandırdı.” ifadelerini kullandı.
Panele konuşmacı olarak katılan belediye başkanlarının açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
YILMAZ BÜYÜKERŞEN: BELEDİYE OLARAK SALGINA TEDBİRLİ YAKALANDIK
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak salgına biraz tedbirli yakalandık. Mart ayında haritaya bakıp çevremizde salgının olduğunu gördüğünde biz de tedbir almaya başladık. Yaptığımız toplantılarda yönetici personelleri eğittik.
Hükümet resmi olarak açıkladığında biz de şok yaşamadan atlattık. Aş evi ile yoksul ailelere yemek dağıttık. Cadde üzerinde emeklilerin oturduğu bankları söküp kaldırdık, Durakları dezenfekte ettik. Tramvayların sterilize edilmesi için zabıtaları da seferber ettik.
Eskişehir’de kültür faaliyetleri oldukça fazladır. Tiyatro ve konser salonlarını derhal kapattık. Biz ne kadar başlangıç tedbirlerinı alsak da halk paniğe kapıldı . Biz de halkın hangi konuda nereye müracaat edebileceklerini duyurduk.
Kapatılan esnafın açığa çıkardığı insanlara yemek yardımının dışında evlere de gerekli malzemeleri dağıttık. Kovid Eskişehir’de oldukça iyi geçiyordu ama şu anda aynı şekilde geçiyor diyemem. Köylere yayılmasını önlemek için başka bir çabaya girdik. Ekonomik durumu sıkıntılı ailelere yardım için aş evi dışında bağış yapmak isteyenlere gerekli yerleri gösterdik.
Banka hesap numaralarını ilan ettik ama Hazine adına hesaplara el koyma kararı alındı. Ama biz ayni olarak yardım almaya başladık. Tabi üzüldük. Bütçemizde ödenek vardı ama böyle bir paniği atlatabilecek kadar değildi. Bütçe içinden aktarım yapma fırsatı da pek bulamadık.
“MALİYE BAKANLIĞI ÖDENEİĞİMİZDEN YÜZDE 53 KESTİ”
Sağlık personeli için otelleri ayarladık. Maske meselesinde, sosyal hizmetlerin kadınlar için açtığı kursları seferber ettik. Peyder pey halka dağıtmaya başladık. Büyük sıkıntılar özellikle ulaştırmada ortaya çıktı.
Eskişehir büyük bir tramvay şebekesine sahip. Tramvaylar dolu gidip dolu gelirdi. Öğrenciler koronadan kaçmak için memleketlerine gitmeye çalışıyorlardı. Onların sorunlarını da çözmek için gerekli şeyleri yaptık.
O arada bütçedeki nakit akışı bozuldu. Belli dönemde yasal olarak bize gelmesi gelen ödenekler birden bire kesinti yapıldı diyebileceğimiz kadar kesintiler yaşandı.
Örneğin Maliye Bakanlığı ödenekten yüzde 53’e varan kesinti yaptı. Bunlar bizim günlük olarak işlerimizi yapabileceğimiz paralar değildi. Haziran ayında 33 milyon lira destek geldi.
Biz hangi ihtiyacımızı karşılayacağız? İşsiz vatandaşlara yardım edebilmemiz baya bir sıkıntı oldu. Tramvaylar 100 bin kişi taşıyor.
Yolcu azalması tramvay gelirlerini bir hayli düşürdü. Otobüs gelirlerimizde de durum aynı. Ana derdimiz şuydu. Biz tramvay şebekesi yatırımlarını hem de otobüs şebekesi yatırımlarını krediyle yapmıştık. Bunlar dış krediyle yapılmıştı.
Ama döviz kurundaki artış hem ana para hem de faizde ciddi artışla karşılaştık. Kefil olan Hazineydi. Ama kefil ödesin diye bir şey yapmak benim ağrıma giderdi. Muhasebeye bir talimat vermiştim. Ana para ve faiz ödemelerini ödeme gününden 3 gün önce ödeyin derdim. Bu yüzden bankalar nezdinde itibarımız baya yüksektir.
Evde bakım hizmetleri vardı. Evde yatalak hastalara yardım eden servislerimiz vardı. Burada olandan daha fazla talep geldi. Bunların hepsine yetişemedik bunun üzüntüsü içindeyiz.
Belediyenin öz gelirleri içinde dükkanlardan kira almadık. Nasıl düzelteceğiz, merkezi hükümetin alacağı kararlarla bize destek vermesinden geçer. Vatandaşların yardımların belediyelere ödenmesi içimizde bir acıdır.
EKREM İMAMOĞLU: ÜLKE OLARAK SALGIN SÜRECİNİ BAŞARILI YÖNETEMEDİK
Tam da zamanında düzenlenmiş bir panel. Böylesi değerli bir konuyu ele aldığınız için İYİ Partinin değerli yöneticileri ve sayın Genel Başkan Meral Akşener’e çok teşekkür ediyorum.
Biraz yaptıklarımıza değineceğim, ne durumdayız bunun fotoğrafını çekmek lazım ve nereye gidiyoruz buna bakmak lazım. Nereye doğru gideceğini bilemediğimiz bir pandemi sürecini yaşıyoruz.
Ülke olarak bu süreci yönetmek konusunda çok başarılı olduğumuzu söyleyemiyorum. Kaybettiğimiz canlardan sonra daha iyi bir süreç yönetimi yapmamız gerekirdi. 6 ayda daha iyi bir mücadele gösterebilirdik.
Tıbbi boyutta sağlık çalışanlarının büyük emeği var. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarına Allah’tan rahmet diliyorum. Sağlık çalışanlarının emeği ile sağlanan başarıyı tümden bir salgınla mücadele başarısı olarak görmemek lazım. Pandemide hayatını kaybeden sağlık çalışanlarında ne yazık ki dünyada ilk sıradayız.
Sağlık çalışanlarının ciddi uyarıları ve haklı serzenişleri var. Elbette bir planlamaya, eş güdümlü çalışma ve şeffaflıkla sürecin yönetilmesine ihtiyaç var.
11 Büyükşehir Belediyesi olarak bir çok kez bir araya geldik eş güdümlü çalışabilmek adına. Olağanüstü kararlar aldık, motivasyonumuzu yükselttik. Ankara’nın yaptığı çok güzel bir uygulamayı hemen hepimiz paylaştık.
Eş güdümlü çalışabilme noktasında çağrılar yaptık, resmi yazılarımızı yazdık. Bütçe konusunda büyük sıkıntılar yaşadığımız yönünde çağrı yaptık ama hiçbirine olumlu ya da olumsuz cevap alamadık.
“ASKIDA FATURA UYGULAMASI DEVAM EDEBİLİR”
Bunun bir seferberlik ruhuyla yönetilmesi gereken bir çalışma olarak tanımlamıştık. Belediyelerimiz çok iş başardı. İstanbul’da neredeyse 1 milyon 400 bin aileye dokunduk. Tabi ki bizim sosyal yardım bütçemizi artırarak dokunduk. Büyük bir yoksulluk var ve bu devam edecek. Sadece Birlikte başaracağız noktamıza 1 milyon 50 bin aile başvuru yaptı ve 600 bin aileye gıda destek paketi yolladık.
Dayanışmayı ön planda tutmak adına yardımlaşma kampanyaları düzenledik. Askıda faturayı devam edebilir bir çalışma olarak görüyorum. Sadece oradan 180 bin ailenin faturası ödendi.
Kaza yaşadık hepimizin vicdanını sızlatan. Buradan sayın genel başkanımıza mahcubum. 3 milyonluk kısmı hala bloke durumda. Bu deneyimler çok acı işler.
“YETKİN BİRİNİ ARADIM, HANGİ İNATLA BU PARAYI TUTUYORSUNUZ DEDİM”
Ben diyorum ki, geçenlerde yetkin birini telefonla aradım dedim ki, bu bloke yüzünden toplumun vicdanı sızlıyor. Hangi inatla bu parayı tutuyorsunuz diye bu sitemimi ulaştırdım. Bir hata yaptıysak özür de dileriz ama şu parayı vatandaşa dağıtalım dedim.
Günü sonunda ortaya koyduğumuz dayanışma ruhu yoksulluğun ve ümitsizliğin en tavan yaptığı durumda toplumu kaynaştıran bir unsur haline döndü.
“HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI PAKETLERDEN TEK GELİR ALMADIK”
Hükümetin pandemi yönetimine olağanüstü katkı sunmuş belediyeleriz. Bütün sorunlara rağmen ulaşımda kesintisiz hizmet sunduk. Bu sene sadece otobüsler için sübvanse ettiğimiz para 3 milyar lirayı buldu. Kabiliyetli bir kriz yönetimi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.
Hükümetin açıkladığı paketlerden belediyeler olarak tek bir gelir alamadık. Güney Kore hükümeti yaptığı destek paket bütçesinde, ki 500 milyar dolarlık bir destek paketi açıkladı. Seul Belediye Başkanı, yaptığımız konuşmada destek paketinin yüzde 35’inin belediyelere aktarıldığını söyledi.
Bütün sağlık çalışanlarını Mart’tan bu yana ücretsiz taşıyoruz, buna yıl sonuna kadar devam edeceğiz.
“1 EYLÜL’DEN İTİBAREN 130 BİN AİLEYE ET DAĞITACAĞIZ”
Yardım paketlerimiz hiçbir zaman geri tutmadık. Seçim döneminde annelerin çocuklarını doktora götürebilme çocuklarıyla gezmeleri için onlara ücretsiz ulaşım kartlarını sunduk. Kurban Bayramı’nı yardımlaşma için bir fırsat olarak sunduk. 8 bin kurban topladık 1 Eylül’den itibaren 130 bin aileye et dağıtacağız.
Pandemiyle ilgili hiçbir sıkıntı yokmuş gibi bir psikoloji yaşıyoruz. Sıkıntılar büyüyor. 6 ay boyunca pandemi kurulları toplantıları yapılması istenmişti ben koca 6 ayda 3 toplantıya davet edildim.
Biz büyük bir şehiriz, 16 milyon insan yaşıyor. Burada bir bilim kurulunu sabit tuttuk. Buradan elde ettiğimiz raporlarla mektuplarımızı ve dilekçelerimizi yolladık. Hastalık gittikçe artıyor. Şu anda 300’leri aştı hasta sayısı.
Vaka sayısı ve ölüm sayısını Türkiye’den takip ediyoruz. Çok ciddi bir şekilde Eylül ve Ekim aylarına hazırlık yapmamız gerektiğinin farkındayız. Dezenfekteden maskeye kadar kendimiz yapabilecek durumdayız.
“TURİZM PATLADI MANŞETİYLE KRİZİ YÖNETEMEZSİNİZ”
Karantina ortamı yaşanması durumunda gıda yardımı yapılması için talimatımızı verdik. Öneriler paketi hazırladık. İstanbul’da ulaşım en büyük sorun olacak. Yoğun trafik ortamında sıkı bir mesi düzenlemesi yapılmasını defalarca valilikle paylaştık. Kısıtlılık var metroya binmeyin şeklinde bunu çözemeyiz.
Eylül ayında 11 büyükşehir belediye başkanı bir araya geleceğiz. bu sefer Muğla Büyükkşehir Belediye Başkanımızın misafiri olacağız. Bu meşale parti meselesi değildir. Bunu bir kişi ya da grup çözemez.
Dünya bir değişim sürecinde. Ekonomi yeniden bütün kurallarıyla yazılacak. Ekim ayında yeni bir yerel yönetim tasarısı konuşuluyor. Taslağa baktığımızda bütün olanlardan ders alınmadığını görüyoruz. Akıl tutulması gibi bir şey. Turizm patladı manşetleriyle krizi yönetemezsiniz. Dünya evrimi içinde bir dönem yaşıyor. Bulaşıcı hastalıklar yüzünden neredeyse tokalaşmayı tamamen bırakacağız.
MANSUR YAVAŞ: YAN YANA MESAİ YAPTIĞIM ARKADAŞIMDA VİRÜS ÇIKTI
Pandemi döneminde zoomu keşfettik. Ben zoomdan ya da Whatsapp üzerinden görüşelim diyorum ama illa yan yana gelmek istiyorlar. Düğüne gideceğiz yan yana mesai yaptığım arkadaşımda Covid çıktı.
Bence insanlara panik yaptırmak lazım. Panik yaptırmazsanız korkmuyorlar. İşin tehlikesinden bahsediyorsunuz ama diğer yandan TFF yüzde 30 seyirciyle maç oynayacağız diyor. Bu konuda bir bütünlük sağlayamadık.
Bizler hemen kriz masamızı topladık. Dedik büyük bir sokağa çıkma yasağı olacak. Kurduğumuz kriz masasıyla yapılması gereken her şeyi hazır edip bekledik. Sonra hükümet baktık ki bize çağırmıyor.
Sonra Umre’den gelenler oldu onlara hemen otobüs tahsis ettik karantinaya girmeleri için. Toplumun önünde covid üzerinden bir tartışma başlatmak istiyorlar biz buna alet olmayalım dedik 11 büyükşehir belediye başkanı olarak.
“HER ENGELLEMEYE KARŞI BİR ÇARE BULDUK”
Bizi yok sayınca aynı organizasyonu başka bir grupla yapamadılar. Vefa Grubu ortaya çıkardılar öğretmenlere polislere yardım dağıtıyorlar ama başka kime dağıtacaklar. Anneler babalar eşler birbirlerinden ayrı duracaklar. Bu durum belki de toplumda bir kötülüğü ortaya çıkaracaktı.
Her engellemenin üzerine bir çare bulduk aç insan bırakmamak için. Ankara’da biz 500 bin aileye ulaştık. Birden bire akşam 11.30’da sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor ama pazarcılar sabah tezgah açıp satışa başlayacak.
Biz de onlara yardım ettik. Belediyeler öyle işler yapıyor ki sanki Ankara’da düşsem Mansur Başkan bana yardım edecek diye düşünmeye başladılar.
Yüksek oranda yardımlar insanlara ulaştı. Bu dönemde gelirlerimizi azaldı. Kendi alacaklarımızı erteledik. Su paralarını erteledik, suyu kesilenin suyunu açtık. Ankara’da doğalgaz özelleştirildi, doğalgaz bir kuruş erteleme yapmadı, Telekom erteleme yapmadı. Ben okuyan çocuklara internet yardımı yapmak istiyorum 3 servis sağlayıcısıyla görüştüm 1 kuruş indirim yapmadılar. Demek ki devletin her şeyi özelleştirmemesi gerekiyor.
İhaleleri erteledik. Ankara’da 50 bin kişiye 550 lira yardım yapılmasını sağladık. O 500 lira belki bazıları için hiç bir şey değil ama cepte sıfır varken o 500 lira 500 bin lira gibi oluyor.
Ankara’nın tümünü dezenfekte ettik. Seçildiğimden beri hala çoğu il müdürü beni ziyarete gelmedi. Yazılan yazılarımıza hiç yanıt gelmedi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğünü bile biz dezenfekte ettik. Bütün dünyadaki başkentlere mesaj çektik bize uygulamalarınızı anlatın diye. Bütün belediyeler ülkelerinde yapılan yardımları internet sitesine koymaları ile güzel bir dayanışma oldu.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN AÇIKLADIĞI VERİLERE ELEŞTİRİ
Bir yandan tedbirlerin sıkılaştırılması gerekirken bir yandan gevşiyor. Ankara’da toplam 560 kişi öldü. Nüfusa göre Ankara’da vefat sayısı çok azdı ama 10 günde vefat sayısı 133. Ama bakıyorum aynı gün ülke çapında 20 kişi var sadece bizde 13 kişi ölüyor.
Bu işin araştırılması reddediliyor ama bütün belediye başkanlarımızdan bir gündeki vefat sayısını istesinler bizden. Onunla birlikte Sağlık Bakanlığı’nın da verilerini yayınlayalım. Hala ben buna inanmıyorum diyen insanlar var. Biz bundan güzel bir ders çıkardık.
Biz olmazsak maaşlarınız ödenmez, ortalık çöp dağları olur diyorlar. Demek ki bir hükümet değişikliği olması durumunda nelerin olabileceğine yönelik güzel bir örnek oldu. Yerel Yönetimler yasası ile bizim yetkilerimiz almaya çalışıyorlar. Bu belediye başkanları olamasaydı bu hükümetin hali nice olurdu.
NAZİLLİ BELEDİYE BAŞKANI KÜRŞAT ENGİN ÖZCAN: NORMALLEŞME İLE BÜYÜK SORUNLAR YAŞADIK
Salgın sürecinde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Çalışmalarınızla bizlere örnek oldunuz. Belediyeciliğin, millete hizmetin birilerinin tekelinde olmadığını gösterdiniz.
Salgın yayılmaya başladığında bir çalışma başlattık. 65 Yaş üstü vatandaşlara sokağa çıkma yasağı başladığında biz duruma hazırlıklıydık. Vefa Destek Hattı ilk defa Nazilli’de kuruldu. Burada sayın kaymakamımızın da desteği var. 19 Şubat’ta korona Türkiye’de görülmeden öne biz Nazilli’yi ilaçlamaya başladık. Bu erken mücadele ile iyi noktalara ulaştık ama normalleşme ile birlikte büyük sorunlar yaşadık. Biz Türkiye ortalamasının altındayken normalleşme sonrası üzerinde çıktık.
“YAPAY ZEKA İLE ÇALIŞAN NAZBOT YAPTIK”
Maske dağıtımı yaptık, belediye ekiplerimiz ilaçlama yaptı. Nazilli’deki mühendis arkadaşlarımız yapay zeka ile çalışan Nazbot yaptı. Arkadaşlarımız üzerinde modifikasyon çalışması yapıyor. İnşallah böylece tüm riskli alanlarda bir belediye personeli kullanmadan ilaçlama yapacağız.
Korona timleri kurduk. Tüm iş yerlerine girerek vatandaşların kullanabileceği alanları temizledik. Nazilli’de 34 milyonluk mau yardımı olmuş ama o para bize gelseydi daha sağlıklı işler yapardık. Yerel yönetimler yasası taslağını bizimle paylaşmadılar bile. Yerel iradeyi zayıflatacak bir düzenleme Türkiye’ye yakışmıyor. Genel başkanlarımızın desteğiyle bu yanlıştan dönüleceğine inanıyoruz.
Bizim için en önemli şey hayat hakkıydı. Bir hanımfendi Nazilli Devlet Hastanesi’nden taburcu olmuş, toplu taşıma çalışmıyor. Kendisi yürüyemeyecek durumda. Hastane nakil aracıyla da bırakmamışlar.
Hanımefendiyi hastaneden aldık, kendisiyle konuştuk, hastalığını sorduğumda kovid 19 hastasıyım dedi. Kovid hastası olduğu halde kendisini evine bırakmamışlar.
Biz de hemen maskemizi yukarı kaldırdık. Belediye Başkan yardımcımızda kovid çıktı. Belki biz de ayakta geçirdik ama bütün gayretimizi sarf ettik.
Gıda yardımlarında bulunduk. Kimsenin ulaşamadığı noktalarda bütün muhtarlarımızı aradık. Kimsenin yardım yapmadığı garibanları, engellileri bulalım dedik. 23 Nisan’da uçurtmalar uçurarak evde kalan gençlerimize moral vermeye çalıştık.
Her eve 1 kitap dağıttık 23 Nisan’da bütün ana artellerde dolaşarak müzik yayını yaptık. 30 Ağustos kutlamaları kısıtlandı ama umarız 29 Ekim’i coşkuyla kutlarız. İller Bankası’nda kesinti yüzde 35e kadar dayandı. Geçmiş dönemde bu rakam yüzde 3-4 civarındaydı. Artık gelirlerimizin 3’te 1’ine el koyuyorlar. Tabi bunlar geçmiş dönemdeki borçlar için yapılıyor ama salgın döneminde daha farklı olmalıydı.