İttifak Değil Masaymış !

İttifak Değil Masaymış !
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuk olduğu programda, “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için AK Parti ve İYİ Parti ittifak kurabilir mi?” sorusuna yanıt verdi. “İttifak demeyelim onun adına, masa kurulabilir” diyen Akşener, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da masada olması gerektiğini söyleyerek siyasi manevra yaptı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV ekranlarında gazeteci Özlem Gürses’in sunduğu “20. saat” programına konuk oldu. Burada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Akşener, “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için AK Parti ve İYİ Parti ittifak kurabilir mi?” sorusuna yanıt verdi.

Olası bir ittifakta zaten sancılı bir dönemden geçen partinin tabanını ancak ”Parlamenter Sisteme Dönüş” noktasında ikna etmeye çalışacağı gözüküyor.

“İTTİFAK DEĞİL MASA KURULABİLİR”

“İttifak demeyelim onun adına, masa kurulabilir” diyen Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da masada olması şartını koştu.

Akşener, şu ifadeleri kullandı:

“Çünkü biz o zaman 16 Nisan 2017 referandumunda ‘hayır’ diyenler olarak o zaman parlamenter sistemin sorunları ortadan kaldırıldıktan sonra, eksiği gediği giderildikten sonra parlamenter sistemle yol yürünmesi gerektiğini savunarak referandumda çalıştık.

Ben ‘hayırcı’ kanattandım. Gerçekten çok sert bir mücadele geçirdik. O günlerde şahsen benim söylediklerimin, uyardıklarımın tamamı gerçekleşti bugün. Milletvekilinin kıymeti harbiyesi kalmayacak dedik, oldu. Atanmış, seçilmişlerin üzerinde tahakküm kuracak dedik, oldu. Ekonomi iyi zannetmeyin, iyi şeyler olmayacak dedik, oldu.

PARLAMENTER SİSTEMİN ÖNEMİNE VURGU YAPTI

Yargının bağımsız olması gerekirken bu tek adam rejimi içerisinde adalet zedelenecek, hukukun üstünlüğü kalkacak, demokrasi zedelenecek, bunlar olmadıkça yatırım durur dedik. Bunların tamamı oldu. Bu tutarlılık önemlidir. Seçmen buna çok önem veriyor. Bir siyasi partinin genel başkanına, bir başka siyasi partinin genel başkanı ‘zürriyetsiz’ diyebildi bu ülkede. Ona alçak, şerefsiz dedi, öbürü de öbürüne. Bu kişilerin şahsının özne olduğu konuşma biçimi.

Sonra hiçbir şey olmamış gibi el ele tutuştular. O ele ele tutuşmanın dışında etle tırnak oldular, mezara kadar, duygusal birleşme oldu. Hükmî şahsiyetleri partilerin neredeyse ortadan kalkacak derecede bir birliktelik oluşturuldu”

“ANA MUHALEFET LİDERİ MUTLAKA O MASADA OLMALI”

Böyle bir birlikteliğin karşılığı, seçmende siyaset kurumuna inanılmaz bir inançsızlığı ve şüpheyi getirdi. Dolayısıyla ben ve arkadaşlarım, iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek üzere elbette o masada oluruz. Fikirlerimizi, tasarımlarımızı, taleplerimizi ortaklaştırmak için. Ama diyorum ki, sadece bizimle de olmaz. Çünkü o sistemin meşru bir zemin haline olması için ana muhalefet partisine de ihtiyaç var. Ana muhalefet partisi de orada olmak durumundadır.”

“KOALİSYON KURMAKTAN BAHSETMİYORUM”

Akşener, “Ben koalisyon kurmaktan bahsetmiyorum. Ben görüşmenin ötesinde bir masa kurulması gerektiğini söylüyorum” diye ekledi.

”KILIÇDAROĞLU DA AYNI SORUYA YANIT VERMİŞTİ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise dün Olay TV’de “AK Parti’yle CHP’nin uzlaşma ihtimali var mıdır anayasayı değiştirmek için?” sorusuna şu yanıtı vermişti:

“Böyle bir ihtimalin olabilmesi için Erdoğan’ın demokrasiye inanması lazım, hukukun üstünlüğüne inanması lazım, her şey benden sorulur anlayışını bırakması lazım. Devlette kesinlikle liyakati egemen kılması lazım. Bu anlayışı ben kabul ediyorum derse reform yapılır tabi. Yani onlar geldiler de biz güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz, bakanlar parlamentoya gelmeli, her türlü hesabı vermeli, bütçe sorgulaması yapılabilmeli, devletin rakamları doğru dürüst açıklanabilmeli, bakan parlamentoya karşı, başbakan parlamentoya karşı sorumlu olmalı, cumhurbaşkanlığı sadece devletin sigortası olarak sınırlı yetkilerle bütün Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil edebilmeli. Böyle bir anlayışla gelirlerse biz niye hayır diyelim ki. Ama önce bu anlayışa sahip olacaksınız. Uzlaşma ihtimali onlara bağlı bize değil. Bakın biz Türkiye’nin çıkarı için ne gerekiyorsa hepsini yaparız. Bir örnek vereyim size, 15 Temmuz’dan sonra galiba 16 Temmuz’du saraya gittim bir kez gittim zaten. Konuştuktan sonra yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu anlattım.

İlk yapılacak işin yargı bağımsızlığını sağlamak olduğunu söyledim. Erdoğan da, Bahçeli de, Binali Bey de o zaman dediler bu yargı bağımsızlığıyla ilgili bir komisyon kuralım gerekli değişiklikleri yapalım. Tabi dedim. Ben dedim bir arkadaşımı Sayın Bülent Tezcan o zaman MYK üyesiydi ben onu görevlendiriyorum bir alt çalışmayı yapsınlar sonra Genel Başkanlara sunulur uzlaşırsak sonra hep beraber bunu parlamentodan geçiririz. İki toplantı yapıldı üçüncü toplantıya gelmediler. Bunlara nasıl güveneceğiz? Gelmedi yapmak istemediler” Dedi.

Şimdi ise Akşener’in nasıl bir yol izleyeceği ve partiyi hangi yöne sürükleyeceği merak konusu.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!