Değerli basın mensupları,
İYİ Parti, Atatürk’ün çizgisindeki Türk milliyetçilerinin, vatanseverlerin vermiş olduğu hukuk ve demokrasi mücadelesi sonunda kurulmuş bir siyasal partidir.
İYİ Parti’yi kuran kadrolar ve İYİ Partiye gönül veren, destekleyen seçmen kalbinde ve beyninde en üstün değer olarak Türk milletine karşı duyduğu sevgi ve bağlılık vardır.
İYİ Parti’yi kuran kadroların ve destekleyen seçmenin beyninde ve kalbinde sarsılmaz bir Atatürk sevgisi vardır.
İYİ Parti’yi kuran kadrolar ve İYİ Parti’ye destek olan seçmen, İYİ Parti’yi Türkiye Cumhuriyetini kuruluş felsefesi üzerinde 21. Yüzyıla taşımak amacı ile kurmuş ve desteklemişlerdir.
İYİ Parti’yi kuran kurucu kadrolar ve seçmen İYİ Parti’yi AKP ile CHP arasında bölünmüş, ayrışmış seçmenin önüne üçüncü bir seçenek, üçüncü bir yol koymak amacı ile kurmuş ve desteklemiştir.
Ancak İYİ Parti’nin 20 Eylül 2020’de yapılan 2. Olağan Kongresi İYİ Parti’den Türk milliyetçiliği programının ve kadrolarının tasfiyesi ile sonuçlanmıştır.
İYİ Parti’den tasfiye edilen Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçiliği ve Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçileri, vatanseverlerdir.
Tasfiye edilen ise Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçilerinin yerine getirilen ise 30 Ağustos’u Türkiyelilerin bayramı olarak kabul eden FETÖ’cü zihniyettir.
İYİ Parti’den Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçisi program tasfiye edilirken yerine getirilen Atatürk’ün Türk milleti anlayışını reddeden ne idüğü belirsiz küreselleşmeci zihniyettir.
İYİ Parti, Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçilerinin elinden FETÖ ve Küreselleşmeciler tarafından çalınmış devrimidir.
İYİ Parti’deki FETÖ’cü sızma bugünde bütün uyarılara rağmen devam etmektedir. Bursa Milletvekili Ahmet Erozan’ın yönettiği İYİ Parti Diplomasi Akademisi’nde 18 Mart 2021’de İYİ Parti İstanbul il başkanının eniştesi 2010 senesine kadar Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nde komiser olarak çalışan ve 2010 sonrasında FETÖ’cü polislerin diğer devlet kurumlarına kaydırılması çerçevesinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığına geçen halen Kastamonu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan, bir kaç kez FETÖ’den soruşturma geçiren Doç. Dr. Fırat Yaldır konferans verecektir. Hayırlı olsun. HDP ile anayasa yapan Erozan’ın yönettiği Akademi’de de Fırat Yaldır gibilerin konuşması çok doğaldır.
Değerli basın mensupları,
Bazı kesimler İYİ Parti’de krizin benim 19 Ekim 2020’de İYİ Parti İstanbul il başkanı ile ilgili yaptığım açıklama ile başladığını ve ihraç sürecimin bu açıklamadan sonra başladığını düşünmektedir.
Oysa İYİ Parti’den Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçilerinin ve Türk milliyetçilerinin tasfiyesi partinin kuruluş sürecinin hemen sonrasında başlamıştır.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Nevzat Bor, Fatih Eryılmaz, Ali Türkşen, Yörük Ali Paşa gibi isimlerin tasfiyesini Türkiye Cumhuriyetine hakaret eden etnik milliyetçilerin sorumlu makamlara getirilmesi, FETÖ işbirlikçilerinin önemli makamlara aday gösterilmek istenmesi izlemiştir. Bu sızma girişimleri ile sürekli mücadele ettim ve hemen hepsini engelledim.
Değerli basın mensupları,
İYİ Parti’nin kuruluşu amacı olan siyasal kutuplaşmayı aşabilmek amacı ile üçüncü seçenek ve iktidar partisi olabilmesi için Mart 2019 yerel seçimlerinden 5 ay önce, Kasım 2018’de başında İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’e yazılı olarak İYİ Parti’nin tek başına seçimlere girmesini önerdim.
Bu öneriyi yaptığım tarihte Cumhur İttifakı MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin 23 Ekim 2018’de yaptığı açıklama ile sona ermişti. Bahçeli, “MHP’nin kendi yolunu çizeceğini” açıklamış, Erdoğan’da “Herkes kendi yoluna gidecek” demişti.
Meral Akşener, İYİ Parti’nin tek başına yerel seçimlere girmesi teklifimi Divan toplantısında reddettirdi. Ve yerel seçim ittifakı için 12 Kasım 2018’de CHP ile görüşmeler başladı. CHP-İYİ Parti yerel seçim ittifakının kurulması üzerine 21 Kasım 2018’de Cumhur İttifakı Erdoğan ve Bahçeli arasında yapılan görüşmeler sonucunda tekrar kurulmuştur.
Değerli basın mensupları,
Bugün sarı muhalefet partilerinin çok şikayet eder göründükleri Cumhur İttifakının var olmasının nedeni İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tek başına seçime girmeyi göze alamamasıdır.
Sonuç Akşener’in ifadesi ile İYİ Parti’nin yerel seçimlerden çırak çıkması olmuştur. Ancak İYİ Parti sadece yerel seçimlerden Akşener’in ifadesi ile çırak çıkmamış CHP belediyelerinin sağladığı ekonomik kaynaklar ve makamlara bağlı olarak CHP’nin uydu partisi haline gelmiştir.
Değerli basın mensupları,
Bunu ben söyleyince bazı İYİ Parti yöneticileri kızıyor. Bana kızacağınıza cesaretiniz varsa İYİ Parti’nin iç işlerine karışan CHP İstanbul Büyükşehir belediye başkanına veya İYİ Parti’yi aşağılayan Çanakkale belediye başkanına kızın. Ama kızamazsınız çünkü belediyelerden gelen çantalara, ihalelere ve işler karşılığında İYİ Parti’nin onurunu sattınız.
Değerli basın mensupları,
Hepinizin bildiği gibi 31 Mart yerel seçimlerinin ertesinde İYİ Parti genel başkan yardımcılığından istifa ettim.
İYİ Parti’nin zarar görmemesi adına seçimlerin sonrasına ertelediğim kararı almamdaki en büyük sebep İYİ Parti’deki bazı yetkililerin İdris Naim Şahin’i Ordu’dan büyükşehir belediye başkan adayı yapma istekleri ve Kars’ta HDP’nin seçimi kazanma riskine rağmen aday göstermeleri olmuştur.
İdris Naim Şahin’in adaylığını engelleyebilmişken, Kars’tan aday çıkarmama isteğim ne yazık ki kabul görmemiştir. Kars’ın nasıl HDP’ye teslim edildiğinin kayıtları ve daha ötesi devlet arşivinde bulunuyor. Bir gün ortaya çıkacaktır.
Değerli basın mensupları ve değerli İYİ Partililer,
Değerli basın mensupları ve değerli İYİ Partililer,
Yine 20 Eylül 2020’de yapılan İYİ Parti’nin 2. Olağan Kongresi öncesinde Ağustos 2020’de Akşener, AREA Araştırma şirketine İYİ Parti içinde muhalefet konulu bir araştırma yaptırmıştır. Bu araştırmada “Ümit Özdağ ayrı parti kurarsa yüzde kaç oy alır?” ve “Muharrem İnce ile birlikte parti kurarlar ise yüzde kaç oy alırlar” sorularını sordurmuştur.
Özetle, daha değil benim 20 Eylül Kongresi sonrasında İstanbul il başkanı ile ilgili açıklamam Kongre yapılmadan önce Akşener, benim İYİ Parti’den ayrılmam için kumpas kurmuştur.
Kongre’de hiçbir şekilde aday olmama rağmen benim gibi aday olmayan değerli milletvekili dostum İsmail Koncuk ve aday olan Feridun Bahşi, Yavuz Temizer, Aytun Çıray’ın içinde olduğu isimler tasfiye edilmiştir.
Akşener ve Koray Aydın tarafından oluşturulan tetikçiliğini ise genel sekreter Uğur Poyraz ve Buğra Kavuncu’nun yaptığı bir ekip eli ile kara bir liste kurultayda dağıtılmıştır.
Değerli basın mensupları,
Kongreden 3 gün sonra AREA Araştırma şirketinin sahibi Akşener’in bilgisi dahilinde beni ve Aytun Çıray’ı ziyaret etmiş ve bize Akşener’in Ümit Özdağ, İsmail Koncuk ve Aytun Çıray ile çalışmak istemediğini açıklamıştır. Kongreden önce yollanan ahlaksız mektuba, kongreden önce yaptırılan ahlaksız araştırmaya, kongrede hazırlanan kara listeye ve kongre sonrasında partiden ayrılmamız için yapılan dayatmaya rağmen Akşener ile görüşmeyi bekledim. Ancak Akşener kara listedeki bütün vekiller ile görüşmesine rağmen benim ile görüşmeyi reddetti. Habertürk tv’de kongre sonrası gelişmeleri değerlendirdiği programda bütün vekiller ile görüştüğünü açıklayarak, benim ile görüşmeyi reddetti.
Değerli basın mensupları,
Akşener’in bu tavrı üzerine kendisi ile görüşmede gündeme getireceğim konuları kamuoyu ile paylaştım. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum. İYİ Parti İstanbul il başkanı Buğra Kavuncu FETÖ ile iltisaklıdır. İYİ Parti’deki yakın çevresinde Kazakistan’daki FETÖ’cü kuruluş Kazakistan Türk İşadamları Derneği KATİAD ile ilişkili görevliler mevcuttur. Bu kişiler Meral Akşener’i değil, Buğra Kavuncu’yu lider olarak kabul etmektedir.
İYİ Parti içindeki FETÖ’cü ilerleme ne yazık ki devam etmektedir. İYİ Parti Rize il başkanı hakkında gizlilik kararı olan bir FETÖ soruşturması olduğunu açıklayan İYİ Parti Güneysu ilçe başkanı Ali Rıza Öztürk görevinden alınmıştır.
İYİ Parti’yi kurarken FETÖ Karşıtlığı bütün Türk kamuoyu tarafından bilinen isimleri kendisine kalkan yapan Akşener artık FETÖ iltisaklılar ile yol yürüme konusunda çok rahat davranmaktadır.
Değerli basın mensupları,
İYİ Parti, Akşener’in Ahmet Erozan’ın görevlendirmesi ile CHP, HDP, Saadet Partisi ile 2018 genel seçimleri öncesinde CHP’li Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun başkanlığında bir anayasa üzerinde çalışmıştır. Esasen böyle bir anayasa çalışmasının varlığı benim tarafımdan değil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu tarafından kamuoyuna açıklanmıştır.
Ben sadece Akşener’den İbrahim Kaboğlu’nun bana ilettiği anayasa taslağını kamuoyu ile paylaşarak, İYİ Parti’nin yetkili organlarına bilgi vermeden nasıl böyle bir anayasa çalışmasına katıldığının hesabını sordum. Ben sadece anayasanın ilk dört maddesini değiştiren bir taslağı nasıl almayı kabul ettiklerinin hesabını sordum. Akşener ne kadar inkar eder ise etsin İYİ Parti’nin yetkili üyelerinden habersiz HDP ile 2018 genel seçimlerinin ikinci tura kalacağı varsayımıyla kirli bir anayasa yapmıştır.
Değerli basın mensupları,
Oldukça cesur bir tavırla ve olağanüstü emeklerle kurduğumuz İyi Parti davasına yapılan ihanetler bununla da bitmiyor. 2018 seçimlerinden önce yapılan bu anayasa çalışmasından çok sonra 2020 içinde İYİ Parti Genel Sekreteri, 2015 AKP milletvekili aday adayı Uğur Poyraz Türk Tanıtma Vakfında düzenlenen bir öğlen yemeğinde CHP milletvekili ve parti meclisi üyelerinin olduğu bir masada AKP’li Ömer Çelik’in başkanlığında kendisinin de üye olduğu bir komisyonun anayasa hazırladığını açıklamıştır.
Ben bu açıklamayı masadaki üyelerden dinledim. Ve basın toplantısında Akşener’e “Genel sekreterin doğru söyleyip söylemediğini” sordum. Akşener bu soruyu cevaplandıracağı yerde siyasal stand upçı üslubu geçiştirmeyi tercih etti.
Sonuç olarak bugünde bu üç iddiamın arkasındayım. Aradan geçen son dört ay içinde Türk kamuoyunun büyük bir bölümü AKP, CHP, Saadet Partisi ve HDP’nin Meral Akşener’e verdikleri açık ve kapalı bütün desteğe rağmen benim doğruları söylediğim ayan beyan ortaya çıkmıştır.
Değerli basın mensupları,
19 Ekim 2020’de İYİ Parti kongresi ve FETÖ’cü sızmayı değerlendiren açıklamalarımın üzerinden 24 saat geçmeden İYİ Parti genel merkezi tarafından il başkanlarına imzalatılmak üzere bir metin hazırlandı. Bu metin İYİ Parti’nin 3. Kuruluş yıldönümünün yapıldığı İzmir’de 80 il başkanının önüne konarak imzalatıldı.
Kutlamalardan erken ayrılan İYİ Parti Muğla il başkanı Sayın İncilay Gezgin’e ise imzalaması için yollandı. İncilay Gezgin Hanımefendi ise ilçe başkanları ile toplantı düzenledi. İki ilçe başkanı imzalamasını isterken diğer ilçe başkanları imzalamamasını istediler.
Özetle İYİ Parti’de alınan tek demokratik karar Muğla il başkanlığının ihracı reddeden kararıdır. İYİ Parti Genel Merkezi’nin hukuka aykırı ihraç kararı Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
İYİ Parti genel merkezi uzunca süre direndikten sonra TBMM’ne İYİ Parti milletvekili olduğumu bildirmiştir. Ancak o günden bugüne İYİ Parti genel merkezi beni İYİ Parti’nin faaliyetlerine dahil etmemek konusunda ısrarını sürdürmektedir.
Meral Akşener’den davayı kazandıktan sonra görüşmek için randevu istedim ancak Demirtaş’ın randevu istediğine ertesi gün olumlu cevap veren Akşener randevu vermeyi reddetti.
İYİ Parti’nin faaliyetlerine dahil etmeyi reddettiler.
Akşener grup toplantılarında aleyhimde konuşmaya devam etti.
Bu arada basın aracılığı ile yeniden ihraç için çalışmaların başlatıldığını duyuyorum. Ancak siyaseten iyi tanıdığım Akşener kendisi beni tekrar İYİ Parti’den ihraç edecek kadar cesur değildir. Böyle bir adım atmaktan korkuyor.
Esasen tüzüğe aykırı olduğu için mahkeme tarafından iptal edilen ilk ihraçta da Akşener ihracı il başkanlarına yaptırarak sorumluluk almak istememiştir.
Değerli basın mensupları,
Çok değerli İYİ Partililer,
Ben kendimi bildim bileli Atatürk çizgisinde bir Türk milliyetçiliğinin savunucusu oldum.
İstiklal Harbinin sonucu olan Türkiye Cumhuriyetini ve büyük Türk milletini her şeyden aziz bildim.
Türklüğün ve Türkiye’nin düşmanları ile her zeminde akademik ve siyasi olarak tavizsiz mücadele ettim.
Ve bundan sonrada Allah izin verirse mücadele etmeye devam edeceğim. Bu söylediklerimin aksini iddia edebilecek tek bir vicdan sahibi insan yoktur.
FETÖ’cü derneklerin kurucusu ve yöneticisi olan, 30 Ağustos’u Türkiyelilerin bayramı diye kutlayan kriptolar ile,
Atatürk’ün Türk milletini anlayışını kabul etmeyen siyasal omurgasızlar ile,
HDP ile aynı masaya oturup anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesine göz yumanlar ile,
HDP’yi Kürtlerin temsilcisi olarak görüp, HDP’nin kapatılmasını karşı çıkanlar ile,
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılar aracılığı ile örtülü bir şekilde istila edilmesine göz yumanlar ile,
Türk milliyetçiyim demelerine rağmen makamlarını, mevkilerini ve keselerini Türk Milleti ve vatanından daha fazla sevenler ile,
Atatürkçüleri, Türk milliyetçilerini aldatanlar ile,
Aynı partide bulunmam mümkün değildir.
Bundan dolayı, Akşener beni ihraç edecek kadar cesur değildir ancak ben Akşener ile birlikte kurucusu olduğum, kurucular kurulunu Akşener ile birlikte oluşturduğum İYİ Parti’den istifa ediyorum. Aslında gerçekleşen bir istifa değil, İYİ Parti’den Ümit Özdağ’ın, İsmail Koncuk’un, ve milyonlarca Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisinin Türkiye hayalleridir.
Bizler tasfiye edilirken, İYİ Parti’de kalan Prof. Dr. Bahadır Erdem’in twiterde kalan hayalleridir. Buğra Kavuncu’nun FETÖ iltisaklı karanlık yaşamıdır. Koray Aydın’ın deprem ve sonrasının hatıralardır. Ve Akşener’in gizli, saklı, karanlık ve ilkesiz gündemidir.
İYİ Parti’nin kuruluşundan bugüne mücadele eden gerçekten cesur küsen küsmeyen bütün teşkilat mensuplarına, İYİ Parti’ye gönül ve destek veren seçmene sevgi ve saygılarımı sunuyor.