İstanPol’ün ‘Türkiye’de İşgücündeki Yaşlılar ve Güvencesizlik Raporu’ açıklandı.
BM’nin raporu, dünyada 6.3 milyon kişinin yaş ayrımcılığından ötürü depresyon yaşadığına vurgu yapıyor.
-İstanPol raporuna göre, Türkiye’deki her 10 kişiden biri 65 yaş ve üstünde olmasına rağmen bu kesime yönelik gerekli politikaların geliştirilemiyor ve yaşlı nüfusun güvencesizlikle baş başa bırakılıyor. Yaşlı nüfusun oranı yüzde 9.5… İstihdama katılım ise yüzde 12…
– 65 yaş ve üstü bireyler yaşadıkları maddi sıkıntılar neticesinde düşük maaşlı ve kayıt dışı olarak, güvencesiz şartlarda çalışıyor. İşe yaramazlık hissi, gelir ve sosyal statü kaybı gibi deneyimlerin yalnızlık ile pekiştirildiği yaşlılık döneminde sosyal izolasyonun da yaşlıları olumsuz etkilediği görülüyor.
Literatüre göre 65 yaşından büyük kişilerin toplam nüfusa oranı yüzde 7’yi aşmışsa o toplum yaşlıdır. Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfus 7.95 milyon kişi, nüfusun yüzde 9.5’i. Böylece ”Türkiye genç nüfusa sahip.” tezi de çürümüş oluyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nde İpek Özbey’in duyurduğu raporun ayrıntıları şöyle;
Emekli maaşları yetersiz
Covid-19 salgınıyla sokağa çıkma yasakları Türkiye’de 65 yaş ve üstü grupların sosyal izolasyonda kalmasına sebep oldu. Ancak Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfusun işgücüne katılımı yüzde 12… Türkiye’deki yaşlı nüfusun görmezden gelinemeyecek bir bölümü çeşitli sebeplerden ötürü işgücünde kalmaya devam ediyor.
Rapora göre, Türkiye’de 65 yaş ve üstü çalışanların çoğunluğu kendi hesabına çalışanlardan oluşuyor. Bu durum, 65 yaş ve üstü bireylerin çoğunlukla sosyal yardımların yokluğu ve emekli maaşlarının yetersizliği karşısında ek bir gelir için çalışmaya devam ettikleri ihtimalini düşündürtüyor.
Sigortasız çalışma ise 65 yaş ve üstü vatandaşlar için her gelir grubunda çok fazla. Gelir düzeyi en düşük yüzde 25’lik grupta sigortasızlık oranı 65 yaş ve üstü vatandaşlar için yüzde 75’lere tekabül ediyor.
Bu yaş grubundaki sigortasız çalışma oranının diğer yaş gruplarına oranla daha fazla olması da bu yaş grubunda emekli olanların yeniden iş hayatını katıldığı ihtimalini düşündürüyor.
Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 43’ünü erkekler, yüzde 55’ini kadınlar oluşturuyor. Yaşlı nüfusun çoğunluğunu oluşturan kadınların hayat boyu maruz kaldıkları güvencesizlik, yaşlılık döneminde de görülüyor.
YAŞLI GÜVENCESİZLİĞİNİ AZALTMAK İÇİN
İstanPol’ün temel politika önerilerinde şu maddeler öne çıkıyor.
Yaşlı güvencesizliğini azaltacak sosyal yardımların 65 yaş ve üstünden başlayarak giderek artırılması,
Yaşlı bireylerin sahip olduğu haklar ve bunların nasıl kullanılabileceği hakkında bilgilendirilmesi,
Yaşlı bireylere yönelik ücretsiz kamusal hizmetlerin sayısının ve etkinliğinin artırılması ve bunların kullandırılması için gerekli bilgilendirmenin hane düzeyinde yapılması,
Yaşlı bireylerin yoğunlukla yaşadığı yerlerin tespiti ve bu noktalarda 65 yaş ve üstü bireylerin yararlanabileceği ücretsiz ortak mekânlar açılması ve bu mekânların kullanımının özendirilmesi,
Yaş ayrımcılığını aşmaya yönelik nesiller arası ortak etkinliklerin ve farkındalığın artırılması, okullarda ve kamusal hayatta gerekli bilgilendirme kampanyasının yapılması,
Yaşlı bireylerin yalnızlık hislerini azaltmak ve dış dünyayla temaslarını artırmak için telefon/tablet/bilgisayar gibi teknolojik imkânların onlara sunulması. Bununla paralel olarak bu araçları kullanabilmeleri ve aynı zamanda dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi için kurs ve eğitim faaliyetlerinin sağlanması,
Konut sahibi olmayan 65 yaş üzeri bireyler için düzenli ve periyodik kira ve erzak yardımı yapılması,
Emekli aylıklarının bireylerin insani ve onurlu bir hayat sürmesi için artırılması.