İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin sonlandırılması ve İnsan Hakları Eylem Planı’nın uygulama takvimine ilişkin Haberinizcomtr’ye konuştu.
Mehmet Durakoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı KHK bile değil Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılması hukuken yanlıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın usul ve hükümleri işletilmiş olsa dahi sözleşmenin sonlandırılması çağdaşlık ve geleceğin tayini bakımından tasvip edilecek bir durum değildir.
6284 Sayılı Kanunu’n felsefesini tanıtan ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini tanıtan sözleşme, 6284 sayılı yasa ile toplumsal bir mücadelenin yargısal boyutunu tanımlamış olduk. 6284 sayılı yasanın çatısı İstanbul Sözleşmesidir.
Özellikle uzaklaştırma tedbirleri çok etkili sonuçlar doğurdu. Biz İstanbul Barosu olarak 2020 yılının tamamında 18 bin başvurudan 12 bin başvuruyu kadının aile hukukuna bağlı sorunları nedeniyle aldık ve çoğunun şiddet içerdiğine tanık olduk, bir başka deyişle 6284 olamasaydı ve İstanbul Sözleşmesi 6284’e böyle bir felsefik yorum getirmiş olmasaydı bu olaylar kadınların ölümüyle sonuçlanacaktı.” ifadelerini kullandı.
Röportajın devamı Youtube kanalımızda.
