Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in gece yarısından itibaren düzenlediği saldırılarda 16’sı kadın, 10’u çocuk olmak üzere 42 Filistinlinin hayatını kaybettiği duyuruldu. Bugüne kadar, Gazze’de 58’i çocuk, 34’ü kadın 192 Filistinlinin hayatını kaybettiği, yaralı sayısının da 1235’e çıktığı açıklandı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Arap ve Türk İlişkileri Sorumlusu Enver Ataullah, gece yarısından itibaren düzenlenen saldırılar nedeniyle büyük yıkımın oluştuğu Gazze’de morglarda yer kalmadığını açıklamıştı.Öte yandan saldırıların ve can kayıplarının artmasıyla BGMK’nın yeniden toplanacağı öngörüldü.
İsrail, Gazze’ye yapılan saldırılarda sivilleri hedef almadıklarını söyleyerek savunmada bulundu. Ordunun yaptığı açıklamada, uçakların Hamas’ın kullandığı ve şehirdeki bir karayolun altında bulunan bir tüneli hedef alındığı iddia edildi. Ordu tarafından, “Hamas’ın yeraltı tesisinin çökmesi sonucunda yukarıdaki evler de çöktü. Aynı zamanda istemediğimiz bir şekilde insanlar vefat etti. Mümkün olduğunca sivil kayıplar vermemeye çalışıyoruz ancak Hamas sivilleri tehlikeye atacak şekilde evlerin kasıtlı olarak askeri yapının üstüne yaptırıyor. Olanlardan Hamas sorumludur” denildi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres açıklamasında, korumasız olan sivilleri ve medya kuruluşları hedef alan saldırıların uluslararası hukukun ihlali olduğu hatırlatılarak bunların durdurulması talep edildi.
Çin, dün (Pazar) yaptığı açıklamada, ABD’nin İsrail ve Filistin arasındaki çatışmayla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bildirisinin yayınlanmasını engellediğini söyleyerek bu konudaki üzüntüsünü ifade etti. Çin hükümeti, bölgede yaşanan şiddet olaylarının durdurulması için uluslararası çaba gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek ABD’yi sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.
ABD, geçtiğimiz hafta BMGK toplantısını erteleyerek konu hakkında açıklama yapmamıştı. ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, bölgedeki çatışmaların durgunlaşması için arka planda çalıştıklarını, İsrail’in Hamas’ın roket saldırılarına cevap olarak kendilerini savunma hakkı olduğunu ifade etmişti.
Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar konusunda ABD’nin arkalarında olduğunu açıkladı.Operasyonun zaman alacağını belirten Netanyahu, “En başında ABD olmak üzere büyük bir destek var. Uluslararası destek var ve biz de bunu kullanıyoruz” dedi.
Netanyahu, Gazze’de Hamas’a ait 1000 hedefin vurulduğunu, çok ciddi zararların verildiğini ancak hedeflerin henüz tamamen ortadan kaldırılmadığını ifade etti.
İsrail’in bölgeye yönelik saldırıları son dönemdeki Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, İran ve İsrail gibi bölgesel güçlerin ilişkilerinde başlayan normalleşmeyi tam tersine çevirip tansiyonu yükseltmektedir. İsrail’in sivillere yönelik saldırıları, tüm dünyada büyük tepkiye sebep oldu ve bu durum ülkelerin İsrail ile ilişkilerini olumsuz etkileyecektir. Öte yandan İsrail’in sivillere yönelik saldırıları, yaşam hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurduğundan insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmelidir.
Bir diğer konu ise İsrail’in saldırılara devam etmesinin ardında yatan motivasyondur. İsrail bilindiği üzere Yahudiliği devletle birleştiren bir ülkedir. Kutsal kitapları olan Tevrat, liderleri Abraham ile tanrı olarak kabul ettikleri Yahuza’nın bir anlaşmasından ibarettir. Tevrat’ta geçen “Şeria Irmağı’ndan Kenan ülkesine geçince, ülkede yaşayan bütün halkı kovacaksınız. Oyma ve dökme putlarını yok edecek, tapınma yerlerini yıkacaksınız. Ülkeyi yurt edinecek, oraya yerleşeceksiniz; çünkü mülk edinesiniz diye orayı size verdim.” sözleri, günümüzde İsrail’in iç ve dış politikasını şekillendiren “vaat edilmiş topraklar” politikasının bir nedenidir. İsrail’in bölgede saldırılarını devam ettirmesinin temel motivasyonun altında da kökenci anlayışın bulunduğu rahatlıkla söylenebilmektedir.
Kaynak: 21YYTE/Büşra Aksu
