Gazeteci Güler Kömürcü, The Times of İsrael’in yaptığı haberi de alıntılayarak Twitter hesabından çok önemi bir bilgiyi paylaştı.
Kömürcü Tweetinde “İsrail Başkanı dönerken çantasında çok önemli 1 hediye ile gitti; Erdogan, Osmanlılarca alınan ve halen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan tam 2 bin 700 yıllık Siloam Yazıtı’nı İsrail’e vermeyi kabul etti. Yazıtta, Kudüs’teki Siloam Tüneli anlatılıyor, Yahudiler için önemli 1 kanıt. Bu yazıt Siloam Kudus’te yıllardır uğuruna çatışmalar yapılan tünelin hakkında İsrail’in tezini ıspatlayan önemli kanıt. Dışpolitik, siyasi boyutu var. Daha önce 3 kez reddedilmiş talepleri. Erdoğan şimdi neye dayanarak, ne karşılığı veriyor? Umarım kamuoyuna açıklanır, öğreniriz” ifadelerini kullandı.
“Osmanlılar tarafından alınan ve hala İstanbul’da tutulan 2.700 yıllık Siloam yazıtı, İncil’in Kral Hizkiya’nın Kudüs’teki tünel inşasını anlattığına dair doğrudan kanıtı işaret ediyor.
İsrailli bir yetkili, The Times of Israel’in İbranice kardeş sitesi Zman Yisrael’e verdiği demeçte, Türkiye’nin şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Kudüs’ten eski bir yazıtı İsrail’e iade etmeyi kabul ettiğini söyledi. Var olan en önemli antik İbranice yazıtlardan biri olarak kabul edilir.
İsrail maiyetindeki üst düzey bir yetkili, bu jestin İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ısınması sırasında geldiğini ve Başkan Isaac Herzog’un bu hafta başlarında Ankara’ya yaptığı dönüm noktası ziyareti sırasında tartışıldığını söyledi.
İsrail uzun süredir Siloam Havuzu’ndan Siloam Şehri’ne su getiren bir tünelin inşasına ilişkin İncil’deki anlatıma somut tarihsel destek sağlayan 2.700 yıllık eski bir İbranice metin olan Siloam Yazıtı’nın iadesini istiyor. David, Kral Hizkiya’nın saltanatı sırasında Tapınak Dağı’nın güney kenarının altında.
Yetkili, İsrail’in şu anda bir İsrail müzesinde bulunan tarihi ve dini açıdan önemli bir eşyayı Türkiye’ye göndermeyi teklif ettiğini söyledi.
Türkiye’den hemen bir teyit gelmedi.
Tünelin duvarına kazınmış olarak bulunan paleo-İbranice altı satırlık yazıt, projenin tamamlanmasına yakın bir zamanda zıt uçlardan çalışan ve birbirlerine seslenen ekskavatörleri anlatıyor. Tünelin inşaatı Krallar ve Tarihler kitaplarında anlatılmaktadır.
Yazıtta şunlar yazılıdır: “…bu tünelin hikayesidir, [oyucular] baltalarını karşılarına doğru kaldırırken ve üç arşın daha fazla (kesilecek mi?) , (çünkü) kayada, sağda ve solda [bir çatlak?] vardı. Ve [son bariyerin] delindiği gün, taş kesiciler her adamı karşısındakine doğru vurdular, baltaya karşı balta ve kaynaktan havuza 1.200 arşın boyunca su aktı ve kayanın yüksekliği 100 arşındı. taşçılar…”
İsrail son yıllarda yazıtın iadesini güvence altına almak için birkaç kez denedi, en son 2017’de dönemin kültür bakanı Miri Regev bir Türk hayvanat bahçesi için iki fil karşılığında onu takas etmeyi teklif etti. Teklif reddedildi.
Dönemin cumhurbaşkanı Şimon Peres, 2007 yılında dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den tabletin İsrail’in 70. yıl dönümü kutlamalarında halka sergilenebilmesi için en azından İsrail’e ödünç vermesini istemişti. Gül’ün olumlu yanıt vermesine rağmen, Türkler İsrail’in Gazze Şeridi’ni Hamas’ın silahlı olarak ele geçirmesinin ardından uyguladığı diplomatik gerilimler nedeniyle hiçbir zaman teslim olmadı.
Eski başbakan Benjamin Netanyahu da, 1998’de yazıt karşılığında Türk antikalarını İsrail müzelerinde takas etmeyi teklif ettiğini, ancak reddedildiğini söyledi.
Türkiye, yazıtın egemen Osmanlı mülkü olduğu ve dolayısıyla Ankara’ya ait olduğu konusunda uzun süredir ısrar ediyor. Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz kuvvetleri tarafından devrildiği yaklaşık 1516’dan 1917’ye kadar Kudüs’ü ve Orta Doğu’nun çoğunu yönetti.
Kaynak: The Times of İsrael