İslam’da Allah’la Kul Arasında Aracı Yoktur

 

Evet, İslam’da Allah ile kul arasında aracı yoktur. Bir Müslüman Allah’a ibadet etmek için aracıya ihtiyaç duymayacağı gibi Allah’a dua ederken de aracıya ihtiyaç duymaz. Bu, İslam’ı Hristiyanlık ve Musevilik’ten ayıran en önemli farklardan birisidir. Kuran’’da Allah’la kul arasında aracı olmadığına dair çok sayıda ayet vardır.  Bu ayetlerden bazılarını aşağıda veriyorum. Şöyle ki;

Fatiha Suresi 5. Ayet:(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

Bakara Suresi 186. Ayet: Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar.

Kaf Suresi 16. Ayet: Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız.

Taha Suresi 46. Ayet: Buyurdu ki: korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm.

Yukarıda meallerini verdiğimiz Kur’an ayetlerinden de anlaşılacağı üzere Yüce Mevla, kullarının yalnız kendisine ibadet etmelerini, yalnız kendisinden yardım istemelerini kesin olarak bildirmiştir. Gene, Yüce Mevlamız, kendisinin kullarına şah damarlarından daha yakın olduğunu ve kullarını her zaman görüp işittiğini de kesin olarak bildirmiştir.

Allah ile kul arasında aracıya ihtiyaç olmadığı, Allah’ın kullarına şah damarlarından daha yakın olduğu, kullarını her zaman görüp işittiği Kur’an ayetleri ile kesin olarak sabit olduğu halde kendilerini tarikat ehli olarak tanıtan bazı kişiler cahil müslümanlara  propaganda yaparak tarikat şeyhine bağlanmaya davet etmektedirler. Bu kişilerin propagandası özetle şöyledir:

Bir kimsenin eceli geldiği zaman, şeytan, imanını çalmak ve imansız olarak ölmesini temin etmek maksadıyla   daha önce ölmüş annesi, babası suretinde o kimseye görünür ve şöyle der: Yavrum, ben (Hristiyanlık veya Yahudilik) dini üzerine vefat ettim. Şimdi, ahirette çok rahatım. Sen de bu şekilde öl.

Eceli gelen kimse bir mürşide (Şeyhe) bağlı değilse şeytanın bu aldatmacasına inanır, imanını kaybeder ve imansız ölür. Yok, eğer eceli gelen kimse bir mürşide (Şeyhe) bağlı ise şeyhin ruhaniyeti eceli gelen kimsenin imdadına yetişir. Eceli gelen kimseye “Annen, baban suretinde görünen kimse şeytandır. Seni aldatmak, imanını çalmak istiyor. Sakın inanma.” diyerek imansız ölmesini önler.

 Bu dünyada mutlaka bir mürşide (Şeyhe) bağlanmak şarttır. Mürşidi (Şeyhi) olmayanlar ahiret dünyasına  imansız göçerler. Mürşidi (şeyhi) olanlar, şeyhin yardımı ile imanlı olarak ahirete göçerler. Ancak, Mürşidi (şeyhi) olanlar Cennet’e gidebilirler. Mürşidi olmayanların ahirette yeri Cehennem’dir.

Maalesef, bazı cahil müslüman kardeşlerimiz, bu propagandaya inanarak tarikata girmekte ve şeyh ile “ölüm rabıtası” kurmaktadırlar. İşittiklerimize göre bu rabıta gereği her gün namazdan sonra şeyhin siması gözönüne getirilerek dua edilmektedir. Bu şekilde şeyh ile kurulan rabıta sayesinde ölüm anında şeyhin yardıma geleceğine inanılmaktadır.

Ölüm anında yardıma gelerek imansız ölmeyi engelleyeceği ve ahirette Cennet’e gidilmesine vesile olacağı inancıyla tarikat şeyhiyle ölüm rabıtası kurulması, Allah ile kul arasına aracı koymak anlamına geldiği gibi aynı zamanda   şirktir, yani Allah’a ortak koşmaktır. Allah korusun, şirke bulaşan kimse dinden çıkar ve işte asıl o zaman Cehennem’e gider. Müslümanların Allah’tan başka dost ve yardımcısı olamayacağına  ilişkin Kur’an ayetlerinden de örnekler vermek istiyorum. Şöyle ki;

Şura Suresi 31. Ayet: Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Bakara Suresi 107. Ayet: Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

 Ankebut Suresi 22. Ayet: Siz ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı aciz bırakamazsınız. Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.

***

Allah ile kul arasına aracı koymanın İslam’a aykırı olduğu, tarikat şeyhiyle ölüm rabıtası kurmanın Allah’la kul arasına aracı koymak anlamına geldiği gibi Allah’a şirk koşmak olduğunu açıkladığımı düşünüyorum. Müslüman kardeşlerime, bu şirk tuzağına düşmeden, doğrudan doğruya Allah’a ibadet etmelerini, yalnız Allah’tan iyilik, bağışlanma yardım istemelerini tavsiye ediyorum.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!