İşgalci ABD, Biraz Daha Kalmalıymış!..

Sovyetler Birliğinin çarkının tersine dönmesinin miladı Afganistan’ı işgali ile başlar.

Afganistan’ı işgal eden Sovyetlerin evdeki hesabı çarşıya uymadı. Orada bir batağa saplandı ve bir daha da çıkamadı. Çıktığında ise iş işten geçmişti.

Dünyanın süper gücü, Afganistan’da bir avuç Müslüman direnişçi karşısında yerle bir oldu. Tılsım bozuldu, Demirperde imparatorluğunda çözülme başladı ve çöktü.

Gelişmelere bakılırsa,  ABD’de aynı akıbeti Suriye yoluyla yaşayacaktır.  Haydut devlet ABD bir süreden beridir İslam toprakları üzerinde operasyonlar yapmaktadır.

İslam ülkelerine yönelik saldırılarının bahanesi hazırdır; “demokrasi getireceğiz.”Başına değsin senin demokrasin.

2004 Yılında Irak’a da aynı gerekçelerle girdi. Sekiz yıl kaldı. Irak petrolünün güvenli ve sürekli bir şekilde ülkesine akmasını sağlayacak yapıyı kurduktan sonra defolup gitti.

Irak’tan çekilir çekilmez, planı tuttu. Iraklılar birbirlerini boğazlamaya başladı.

 Birkaç gün önce başbakan Erdoğan şunları söyledi  “ Bunu ben Başkan Obama’ya söyledim. Demokratik sistem oturuncaya kadar kalmanızda fayda var dedim. Çıktıkları anda ne kadar demokratik olduğu ortaya çıktı. Çünkü bunların demokrasiyi anlaması uzun yıllar alacak öyle görünüyor.”

Başbakan Erdoğan, ABD’nin Irak’a demokrasi getirmek için girdiğini sanıyormuş! Irak’ın, Libya’nın, Mısır’ın hali ortada iken Başbakan buna nasıl inanır? ABD’nin tek amacı vardır; İslam ülkelerinde İstikrarsızlık ve kaosu kurumsal hale getirmek.

Zaman gazetesinde Ali BULAÇ 9 Ocak 2012 tarihli yazısında Amerikalıların Irak’ta yaptıklarını şöyle anlatmış
 “Gece yarısı gözlerine kestirdikleri bir ıraklıyı çoluk çocuğuyla evinden alıp,gizli merkezlere götürüyorlardı.Hanımını kız kardeşini veya kızını gözünün önünde soyup tecavüz ediyorlardı…. Hıristiyan askerler istekli olmadığı için, seçilmiş eşcinsel askerlere en saygın şahsa ailesi önünde tecavüz ettiriyor, sonra çırılçıplak merkezin antresine atıyorlardı. Gururu kırılmış insan işgale direnmez, doğrudan veya dolaylı esareti kabullenir.

ABD askerlerinin işlediği en büyük suçlardan biri de kadın ve çocuk istismarı. Tutuklu bulunan yüzlerce kadına tecavüz edilirken, mağdurların arasında 10 ila 14 yaş arasında birçok çocuk da bulunuyordu.

..İçişleri bakanlığına ait bir binada bulunan 175 tutukludan bazılarının derilerinin soyulduğu belirlendi.

..Obama,kötü muamelede bulunan CIA görevlilerine yargılanmayacakları güvencesi getirdi.”

Irak’ta vuku bulan Kur’an-ı Kerim’in verdiği şu haberin işaret ettiği trajik durumun ta kendisiydi;”Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar. İşte onlar böyle yaparlar.(27/Neml,34)

Bunları ben söylemiyorum. Ali BULAÇ söylüyor!

Hal bu iken, biz beklerdi ki Başbakan Erdoğan ABD’ye, “yaptığın zulmüm, döktüğün kanın hesabını vermeden nereye kaçıyorsun?” Desin. Oysa o Hıristiyan işgalciye “biraz daha kalsaydınız”diyor. İnsanın kanı donuyor!.

ABD’nin çarkı da, Suriye planının suya düşmesiyle tersine dönecektir. Zira Suriye’nin Irak gibi kimsesiz olmadığı ortadadır.

Çünkü ABD için meydan sekiz yıl önceki gibi boş değildir. Artık ÇİN, RUSYA VE İRAN toparlanmış ve güçlenmiş ülkelerdir. Bunlar Suriye’ye destek vermektedirler.

Beşer ESED her geçen gün kontrolü ele almaktadır. Bu durumda Türk yetkililerin açıklamaları Suriye halkı için kışkırtıcılık işlevi görmekte ve halkın daha fazla katledilmesine neden olmaktadır.

Başbakan Erdoğan’dan isteğimiz; fiyaskoyla sonuçlanacağı belli olan Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığından biran önce istifa etmesi ve Müslüman kanı döken işgalci ABD’ye karşı gerekli tavrı almasıdır. Yazıktır Müslümanlara.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!