Yapılan bir araştırmaya göre, İş görüşmelerinde yüzde 33’ü adayla devam edip etmeyeceğine ilk 90 saniyede karar veriyor.
Adayların gülümsememesini önemli bir eksiklik görenlerin oranı ise yüzde 40.
Sıkı durun, yüzde 50’si adayların giyim tarzı ve yürüyüş şeklinden dolayı elemiş.
Öyleyse gerek iş görüşmelerinde gerekse iş hayatının içinde kazanılması arzu edilen saygınlık için bir takım taktikler gerekmez mi?
Bu noktada özellikle beden dilimizi nasıl kullandığımız çok önemli. Yapılan araştırmalara göre kişilerin birebir kurdukları iletişimde; Kelimelerin % 7-10 oranında, Ses ve konuşmanın % 30-38 oranında, Beden dilinin ise % 55-60 oranında etkisi olduğu artık ispatlanmış bir gerçek.
Bu noktadan hareketle, beden dilini nasıl doğru kullanacağımız hakkında birkaç hap bilgi derledik. İşte bunlardan bazıları;
En önemlisi temizlik ve bakım. İlk intiba her şeydir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ilk 90 saniye iş mülakatlarında oldukça önemli. Siz daha konuşmadan işe alınıp alınmayacağınız belirlenebilir. Fakat kıyafet seçiminde abartıya kaçmayın.
Bir diğer husus dik durmak, başı eğmemek, karşımızdaki kişi ile biraz mesafe bırakmak. Karşımızdaki kişi konuştuğunda, onu dinlerken hafifçe öne eğilmeli, zaman zaman başımızı onaylar şekilde sallamalıyız. Bu dikkatimizin onda olduğu ve onu dinlediğimizi hissettirecektir. Öte yandan, biz konuşurken ise tam arkaya yaslanmalı ve yüksek durmalıyız. Zira biz konuşurken o dinlemeye ve bizi seyretmeye başlayacaktır.
Kendinize güvendiğiniz bir konumdayken, çene dışarı çıkar ve burnumuzun havada olduğu bir duruş oluşur. Bu rahatlık ve kendinden eminlik göstergesidir Fakat aynı zamanda kibri de temsil eden bu duruş kullanılan duruma göre avantaj sağlasa da dezavantaja da dönüşebilir.
Karşımızdaki kişi ile herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğümüzde dudaklarımızı bükeriz. Aynı zamanda farklı bir seçenek üzerinde düşündüğümüzde de dudaklarımızı bükeriz. Mülakatlarınızda işvereni gözlemleyerek, sizinle ilgili izlenimi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bu duruşu görürseniz, işler sizin için pek yolunda gitmiyor olabilir.
Boyna dokunmak: boyna herhangi bir dokunma, stresin, kaygının ve psikolijik huzursuzluğun işaretidir. Analiz yaparken bulgular dahilinde değerlendirilmeye çalışılmalıdır. Zira kişi bir sağlık probleminden dolayı da boynuna dokunmuş olabilir. Ağrınız yoksa biraz dişinizi sıkın ve boynunuza dokunmayın.
Asla kendinizden bahsetmeyin: İnsanın kendini övmesi boşuna, kendini suçlaması ise aptallıktır. Bundan iş konularında tamamen kaçının.
Argümanlarınızı ve isteklerinizi ayrıntılı şekilde açıklayın: Argümanlarınızı ispatlamanın ve istediklerinizi elde etmenin en mantıklı yollarından biri de “çünkü” ile başlayan cümleler kurmak. Yapılan bilimsel araştırmalara göre “çünkü” kelimesinin yüzde 60 oranında pozitif etki yarattığı ispatlanmıştır. Açıklama yapmaya gönüllü olmak oldukça etkileyicidir.
İkna etmek istediğiniz kişi gibi davranıp onun vücut hareketlerini taklit ederseniz istediğiniz konu hakkında daha hızlı yanıt alırsınız. Buna Bukalemun etkisi denir. Bu taktik ile iş mülakatlarında rakiplerinizden daima bir adım önde olacaksınız.
Ve artık iş hayatına atıldınız. İş ortamında da dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır. Bunlar sizin iş hayatınızın seyrini oldukça etkileyecektir.
Örneğin başparmak, karakter güçlülüğünü ve egoyu gösterir. Eller ceplere sokulunca başparmak dışarıda ise, bu üstünlük, egemenlik ya da otorite işaretidir. Kadınlar yapıyorsa baskın kişilik göstergesidir.
Karşınızda size karşı olumsuz konuşan bir insan varsa, onun alın bölgesine 2-4 saniye arası anlamsız şekilde bakın. Bu bakışınız karşınızdakinin cesaretini kıracak ve kendini baskı altında hissedecektir. Ayrıca sizi otoriter gösterecek ve karşınızdakini korkutacaktır. Küçük bir not: Bu bakışı romantik ortamlarda kullanmayın, hoşlandığınız kişiyi korkutmak istemezsiniz.
Üstünlük duruşu: Eller arkadan bağlanmış ve bacaklar hafif açık bu duruş genellikle liderler, kolluk kuvvetleri(Polis-Asker), yüksek pozisyondaki yöneticiler tarafından oldukça sık kullanılır. Bu duruş hem üstünlük hem de yüksek özgüven duygusu verir. Bu duruşun karşıdaki kişi dışında yapan kişiye de pozitif etkileri vardır. İnsanı rahatlatır, özgüveni artırır, fakat ölçü kaçırılırsa ya da yersiz yapılırsa çok hoş görünmediği de unutulmamalıdır.
Özür dilerim ile teşekkür ederimin yerini değişin. Zira küçük bir ifade bütün anlamı değiştirir. Mesela “özür dilerim geciktim” demek yerine “beklediğin için teşekkür ederim” diyin.
Ayaklar: Sizinle konuşan kişinin ayakları bir başka yönü gösteriyorsa, bu, kişinin bulunduğu yerden biran önce ayrılmak istediğinin açık bir göstergesidir. Bu duruşta resmi beyanda bulunan kişilere özellikle dikkat edilmesi gerekir. Çünkü davranışları, uzaklaşma isteklerinin açık beyanıdır.
Aynalama: Bunu bir randevu örneğiyle anlatmakta yarar var sanırım. Bir buluşmada partnerinizin oturma pozisyonu, vücut açısını, jestlerini ve konuşma modellerini taklit edin. Göreceksiniz, çok geçmeden size bir şeyler hissetmeye başlayacak, zira sizi kendine çok benzettiği için iletişim kurmanın kolay olacağı hissine kapılacak. Bunun nedeni kendilerinin yansımasını sizde görmeleridir.
Yazışırken cümlelerinizin gereksiz uzun olmasından kaçının. Amacınıza uygun olmasına ve net olmasına özen gösterin. Bu, karşı tarafa ne istediğini bilen bir kişi izlenimi verecektir.