Parasal olmayan varlık ve kaynakların güncel değerlerine getirilmesi olarak özetlenen enflasyon düzeltmesi (enflasyon muhasebesi) uygulaması 27 Ağustos’ta itibarıyla devreye alınıyor. Buna göre işletmeler bu ay verilecek ikinci geçici vergi beyanlarında ilk defa enflasyon düzeltmesinin vergisel etkisiyle karşı karşıya kalacak.
Düzenleme, henüz elde edilmemiş, stoktaki varlıkların, demirbaş, makina ve teçhizatların artan değeri üzerinden, ortada realize edilmiş bir gelir yokken vergi ödenmesini de içeriyor. İş dünyası düzenlemenin işte bu yönüne; “satılmayan malın vergisi”ni de getirecek olmasına tepkili. Enflasyon muhasebesinin vergi prensipleriyle uyuşmadığını ve işletmelere ek vergi yük getireceğini belirten iş insanları, “Özellikle reel sektör ve sanayici açısından haksız bir vergi oluşturacağı net bir şekilde görülen düzenleme yeniden ele alınmalı” şeklinde konuştu. İşte iş insanları ve uzmanlarının görüşleri şöyle:
TÜRMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kartaloğlu: “2 yıldır söyledik, iş dünyası son 10 günde uyandı”
Enflasyon muhasebesi sürpriz vergiler getirecek. Hazine ve Maliye Bakanlığımız enflasyon düzeltmesi konusunda ısrarcı davranıyor. Çünkü bunun bir vergi getireceğini hesaplıyorlar. Bu verginin de bütçe açısından önemli olduğunu ifade ediyorlar. Enflasyon düzeltmesi fiktif kazançlar üzerinden, realize olmamış, gerçekleşmemiş kazançlar üzerinden vergi doğurur.
Yatırımını borçla, en azından yüzde 50’sini borçla finanse ettiğini düşünsek bile henüz işletmeye geçmemiş, faaliyete geçmemiş fabrikalar, yatırımlar enflasyon düzeltmesi nedeniyle vergi ödemek zorunda kalacak. 2024 Ocak-Haziran döneminde bir tane fatura kesmemiş, bir tane satış yapmamış mükelleflerin, bir tane makinesi, bir tane taşıtı varsa ve bunu borçla finanse ettiyse, bu işletmelere de vergi çıkacak.
Biz bunu iki yıldır anlatmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki bilançolar, gelir tabloları ortaya çıkıp netleşince iş dünyası bunu son 10 günde anlamaya başladı. Eğer bakanlık bu ısrarında devam ederse 27 Ağustos tarihinde, işletmecilerin önüne ödenecek vergi olarak gelecek.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş: “Karar, vergi prensipleriyle uyuşmuyor”
Sanayi sektörümüz; yükselen maliyetler, finansal zorluklar, yorucu rekabet koşulları ve istihdam sorumluluğu gibi ağır yükler altında üretmeye, yatırıma ve ihracat yapmaya devam ediyor. Alınan enflasyon muhasebesi kararı sanayiciler için ciddi bir vergi yükü oluşturacak. Enflasyon etkisiyle bilançolarda oluşan suni artışın vergisinin alınması vergi prensipleriyle uyuşmamaktadır. Bu bağlamda, enflasyon muhasebesi kararının tekrar gözden geçirilmesi, üreten ve istihdam yaratan sanayicimizi rahatlatacak bir adım atılması beklentimizdir.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: “Yatırım iştahımız etkilenecek”
Enflasyon muhasebesi ile ilgili endişelerimiz var. Bu durumu 23 Mayıs’ta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na yazılı olarak ilettik. Finansmana erişimin oldukça zorlaştığı günümüzde, enflasyon kaynaklı fiktif gelirler nedeniyle, kaynakların vergiye ayrılmak durumunda kalınması, yatırım yapma iştahını olumsuz etkileyecektir.
Yani, enflasyon muhasebesi bu hali ile özellikle özkaynağı yetersiz olan mükelleflerin, %99’u KOBİ’lerden oluşan işletmelerimizin vergi ödemesine ve özkaynaklarının daha da yetersiz hale gelmesine neden olacaktır. Böyle bir büreçte, ek bir vergi yükü oluşturulması haksız bir uygulamadır. Vergi, gerçekleşen gelir üzerinden alınmalıdır.
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçivan: “Aklı selim bir karar verilmesini bekliyoruz”
Ağustos ayı içinde yayınlanan bir kararla bu ay uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin özellikle reel sektör ve sanayici açısından haksız bir vergi oluşturacağı net bir şekilde görülmektedir. Ülkesine ve ülkesinin geleceğine güvenip, karşılığı bu boyutuyla ancak orta ve uzun vadede alınacak olan yatırımların bir gelir ve kazanca ulaşmadan, adeta bir varlık değerlendirmesi vergisi altında enflasyon muhasebesinin uygulanacak olmasının, vergi prensipleri ile uyuşmadığını düşünüyorum.
Reel sektörün içinden geçmekte olduğu zorlu koşullar düşünülerek; karşılaştığımız enflasyon muhasebesinin tüm yönleriyle gözden geçirilerek sanayicimizi rahatlatacak bir aklı selim kararın beklentisi içinde olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum.
Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk: “Sanayicilerimize ek külfet getirecek”
Enflasyon muhasebesi olarak bilinen enflasyon düzeltmesi ile firmalarımız yeni bir vergilendirme ile karşı karşıyadır. İşletmelerin gerçekte var olmayan ve kâğıt üzerinde görünen kazançlarla vergilendirilecek olması başta KOBİ’lerimiz olmak üzere tüccar ve sanayicilerimize ek külfet getirecektir.
Hükümetimizin uyguladığı ekonomi programının başarıya ulaşması için reel sektörümüz üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmektedir. Parasal sıkılaştırma uygulamaları ve yüksek enflasyon ortamında zor bir süreçten geçen reel sektörümüzün daha da borçlanmasına sebep olacak enflasyon muhasebesi konusunun ekonomi yönetimi tarafından yeniden detaylı olarak gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç: “Yatırımcı firmaların mağduriyeti artar”
Yatırım yapan şirketlerde olmayan, kâğıt üzerindeki kârdan vergi alınmak istenmesi, gerçek kazançtan vergi alınmayıp, fiktif kazançtan vergi alınması hakkaniyete aykırı olmaktadır. Bu nedenlerle; özellikle reel sektörün 2024 ve 2025 takvim yıllarında yapılacak enflasyon değerlemesinde oluşacak kâr veya zararın, finans kurumlarında olduğu gibi vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Fiktif kazancın vergilendirilmesi, anayasanın vergilemede adalet, eşitlik ilkelerine aykırıdır. Bu durum, finansal açıdan zor durumda olan borçlu ve yatırımcı firmaların mağduriyetini de artıracak ve bazı yatırımcı firmaların vergi borcu nedeni ile yatırımlarının durmasına neden olacaktır.
Kahramanmaraş TSO Başkanı Mustafa Buluntu: “İşletmelerin rekabet gücünü zayıflatabilir”
Para politikalarının daraltıcı etkileri, özellikle zayıf sermaye yapısına sahip işletmeler üzerinde hissedilir bir baskı oluşturuyor. Yüksek faiz oranları, bu işletmelerin finansmana erişimini daha da zorlaştırmakta ve ekonomik aktiviteyi kısıtlamaktadır.
Bununla birlikte, enflasyon muhasebesi de işletmelerimiz için ayrı bir yük haline gelmiştir. Sermaye yapısı güçlü olmayan işletmeler için, enflasyon düzeltmesi hesaplamaları sonucunda ortaya çıkacak farklar, ek vergi yükümlülükleri doğurabilir ve bu durum, vergi adaletine zarar verme potansiyeline sahiptir.
Mükelleflerin üzerindeki bu ek yük, hem işletmelerin rekabet gücünü zayıflatabilir hem de ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sebeple, enflasyon düzeltmesinin vergisel bir yük olmaktan çıkarılması ve yalnızca bir muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ekonominin sürdürülebilirliği, vergi gelirlerinin adil ve etkili bir şekilde toplanmasıyla mümkündür.
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği: “Öz sermayesi düşük olanlara ek vergi”
Parasal olmayan aktif varlık rakamları güçlü, öz sermaye rakamları düşük olan işletmeler, enflasyon düzeltmesinden dolayı ek vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Örneğin; 18 Temmuz 2006 yılında 16 bin 949 TL bedelle işletmeye alınan bir jeneratör 2023 yılı sonu enflasyon değerlerine göre hesaplandığında 362 bin 89 TL olmaktadır. 30 Haziran 2024 tarihine göre hesaplanan enflasyon değerlerine göre aynı Jeneratör 432 bin 671 TL değere sahip olmaktadır. 01 Ocak 2024 – 30 Haziran 2024 tarihleri arasında jeneratörün değeri 70 bin 582 TL artmıştır. Bu artıştan dolayı işletme, sadece jeneratöre uygulanan enflasyon düzeltmesi sebebiyle yüzde 25 yani 17 bin 625 TL daha kurumlar geçici vergisi ödemesi gerekecektir.
Siirt TSO Başkanı Güven Kuzu:“Çözüm arayışımızı sürdürüyoruz”
Enflasyon düzeltmesi hesaplamaları sonucunda ortaya çıkacak farklardan dolayı üyelerimize ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyici bir durum teşkil edebilir. Enflasyon düzeltmesinin vergisel sonuç doğurmadan yalnızca muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Bizler, konunun takipçisiyiz ve üyelerimizden gelen talep doğrultusunda üst kuruluşumuz olan TOBB’a bir yazı ile başvuruda bulunduk. Çözüm arayışlarını sürdürüyoruz.