Irkçılık Fransa’nın Pandemisi

Irkçılık Fransa’nın Pandemisi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz günlerde Ruanda’ya gerçekleştirdiği bir ziyaretin hemen ardından Güney Afrika’da bir ziyarette bulundu. Ülkesinde İslam karşıtı ve aşırı sağ siyasetin bayrağını tutan Macron, ülkedeki Müslüman iş adamlarını temsil eden bir sivil toplum örgütü tarafından yayınlanan açıklamayla protesto edildi. Macron’un ülkeyi ziyaretinden bir gün önce Güney Afrika Müslüman Meslek Kuruluşu Derneği (AMPSA) tarafından yapılan açıklamada, ‘’zalim’’ olarak nitelendirilen Macron’un Güney Afrika’da ağırlanmasının Müslüman toplum için bir utanç kaynağı olduğu belirtildi.

Güney Afrika: Ne Yüzle Geldin!

AMPSA sivil toplum kuruluşu; rengi beyaz, ne yüzle geldin buraya demiyorlar…

O bir agnostik(bilinemezcilik) ne yüzle geldin buraya demiyorlar…

Renginden, dilinden, ırkından söz etmiyorlar…

Onlar sadece Müslüman karşıtı yasa tasarısı reformlarını destekleyerek yasakçı uygulamalara imza atan, sadece ülkesinde değil uluslararası alanda da İslam karşıtı politikalar yürüten, bu politikaları ‘ifade özgürlüğü’ olarak nitelendirerek her fırsatta düşmanlığını net ve sert bir şekilde ifade eden ve Siyonizm sempatizanı olan bu adama ne yüzle geldin buraya diyorlar…

Macron’un ardı ardına Ruanda ve Güney Afrika’ya yaptığı bu ziyaretler aslında bakıldığında kamuoyunca oluşturulan ‘Müslüman karşıtı Fransa Devleti’ algısına yönelik olarak Macron’un barışçıl olarak atmış olduğu bir adım olarak nitelendirilebilir. Ruanda ve Güney Afrika gibi Müslüman topraklara Fransız bir lider gelmeyeli uzun zaman olmuştur.

Geçmiş adına üzgün olduğunu belirtip geleceğe odaklanılması gerektiğini söyleyen Macron haksız da değildir. Uluslararası Politika kin ile yürütülecek bir alan değildir, bu dünyanın neresinde olursa olsun geçerlidir. Fakat ne enteresandır ki Macron, yukarıda yazılan ‘’Müslüman karşıtlığı’’ adı altında, uluslararası politikalarına hala daha devam etmektedir. Ve bugün Macron koltuğundan çekilse bile yerine gelecek olan kişinin -Fransız basınını yakından takip edenlerin anlayabileceği üzere- yürüteceği politikaların benzer politikalar olacağı görülmektedir.

Minimum Sebeplerle Maksimum Nefret Göstermek Hangi İnsanlığa Yakışır?

Fransa sokaklarına nüfus etmiş ırkçılık oldukça kaygı vericidir. Geçtiğimiz aylarda darbe bildirileriyle gündeme gelen Fransız askerlerininse en büyük sorunun İslamcılığa verilen taviz olduğu bildirilmiştir. Fransa’nın başındaki zat’ın İslamcılık karşısında hem sessiz durmasından yakınmaktadırlar hem de Fransa’nın İslamofobisi şeklinde algı oluşturulmasından… Evet, bundan endişelenmektedirler ve algının değiştirilmesi gerektiğini söylemektedirler. Ama buradan bakıldığında algının yanlış olmadığı aksine hem askerler tarafından yapılan bildirilerde, hem bildirileri desteklemiş Marine Le Pen’de hem Müslüman Afrika kesimi tarafından ‘’zalim’’ olarak nitelendirilen Macron’da hem de genel olarak Fransa halkında gözle görülür bir ırkçı tutum vardır. (2022 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru Mayıs ayında Fondapol tarafından yapılan bir araştırma, Fransız seçmenlerin her geçen gün sağa ve aşırı sağa kaydığını ortaya çıkardı). Bu Avrupa halkı tarafından her ne kadar ‘Radikal İslam’ ifadeleriyle normalleştirilmeye çalışılsa da Fransa ırkçılık denilen ‘ideolojik tabakanın’ değil ‘psikolojik bir rahatsızlığın’ içerisindedir.

Hemen hemen hiçbir şey değişmedi. Sokaklarda Müslümanlara karşı dışa vurulan öfke ve hüsran… İlk günahları olan kölelikten beri ülke olarak ne kadar az olgunlaştıklarını bize hatırlatıyor.
Yine de inanıyoruz ki, ‘’Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve onların yerini, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrıcalığı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı alacaktır’’. M. K. Atatürk

Kaynak: 21YYTE/Damla Yalın

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!