Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Elif Sarıönder Gencer, inme (felç) hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Uz. Dr. Elif Sarıönder Gencer, inme (felç) hakkında şunları söyledi:
“İnme (felç) beynin ne kadar süreyle kan akışından yoksun olduğuna ve hangi kısmın etkilendiğine bağlı olarak, bazı bölgelerde geçici veya kalıcı sakatlıklar yaşanması durumu olarak ifade edilmektedir. İnme sonrası kişi birçok işi yapmada yakınlarına bağımlı hale gelebilir. Ayrıca inme en fazla fonksiyon kaybına, diğer bir deyişle kalıcı engelliliğe yol açan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer almaktadır ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. İnmenin iki çeşidi vardır. Bunlar damar tıkanıklığına bağlı iskemik inme veya kan damarı sızıntısına bağlı hemorajik inmedir. Bazı hastalarda beyine giden kan akışının geçici olarak kesilmesi ile oluşan kalıcı belirtilere neden olmayan geçici iskemik atak ortaya çıkar.”
Uz. Dr. Elif Sarıönder Gencer, 55 yaş üzeri kişilerin, gençlere kıyasla inme olasılığı daha yüksek olduğunu söyleyerek sözlerine şunları diyerek devam etti:
“Erkeklerde inme riski de kadınlara oranla daha yüksek seyretmesine rağmen kadınlarda inmeden dolayı ölüm oranları erkeklerden fazladır. Östrojen içeren doğum kontrol haplarının veya hormon tedavilerinin kullanılması felç riskini artırır. Fazla kilolu ya da obezite hastası olmak, fiziksel hareketsizlik, sigara veya uyuşturucu kullanımı inme geçirme riskini artırabilir. Tıbbi olarak inme için yüksek riskli hastalıklar arasında; hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet, kalp yetmezliği, atrial fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları, obsrüktif uyku apnesi sayılabilir.”
Öncelikle hastanın inme geçirdiğini anlamak çok önemlidir. Bir kişi veya çevresindeki biri felç geçiriyorsa, belirtilerin başladığı zamana da dikkat edilmesi gerekir. Çünkü bu hastalıkta tedaviden en çok fayda gören hasta grubu belirtiler başladıktan sonra ilk saatlerde tedavi edilenlerdir.
Uz. Dr. Elif Sarıönder Gencer, varsa inmeden şüphelenilmesi gereken belirtiler için şunları söyledi:
“Yüzde kayma
Konuşmada bozulma
Aynı taraf kol ya da bacakta güçsüzlük
Çift görme
Ani görme kaybı
Belirtilerden bir veya birkaçının görülmesi durumunda zaman kaybetmeden arama yapmak gerekir.”
Akut inmeli hastanın değerlendirilmesi ve tedavi planlamasında görüntüleme tetkikleri olmazsa olmazdır diyen Dr. Gencer, “Akut inmeli hastanın beyin görüntülemesi için en sık kullanılan yöntem “kontrastsız Beyin Bilgisayarlı Tomografisi (BBT)” dir. Bu işlem kolay ulaşılabilir oluşu, hızlı ve kısa sürede çekim yapılabilmesi, kanamayı dışlamak için yeterli oluşu ve MRG çekilmesinin uygun olmadığı vakalarda da uygulanabilmesi nedeniyle avantajlıdır.
Erken müdahale felcin kalıcı olmasını önleyebilir. Hastaya ne kadar erken müdahale edilirse, felcin düzelme şansı da o kadar fazla olacaktır. İdeali, hastanın ilk birkaç saat içinde tedavisinin yapılabilmesidir. İlk 4-5 saatte ilaçlı pıhtı eritici tedavi, yani tromboliz tedavisi yıllardır hastalara uygulanabilmekteyken, 2015 yılından beri ilk 6 saat içinde de anjiyografik pıhtı çıkarma (trombektomi) tedavisinin yararı kanıtlanmıştır. İlk 6 saatte uygulanan anjiyografik pıhtı çıkarma tedavisi çok önemlidir çünkü tedavi edilen 4 hastanın 1’i tamamen eski sağlığına ve hayatına dönebilmektedir” şeklinde konuştu.