Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin 1. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde konuştu. İnce, “Her yer saray; Ahlat’ta saray, Marmaris’te saray, İstanbul’da saray, Ankara’da saray… Millet sokaklarda boğulmuş. Batsın senin saray merakın batsın” dedi.
Memleket Partisi’nin 1. Olağan İstanbul İl Kongresi yapıldı. Kongre Divan Başkanlığı’na, Genel Başkanvekili Prof. Dr. Gaye Usluer oy birliğiyle seçildi. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de kongrede bir konuşma yaptı.
İnce, konuşmasında; orman yangınlarına müdahale etmekte geç kalınmasını ve yangın söndürme uçağı tartışmalarını değerlendirdi. Türkiye ile Yunanistan’ın uçak filosunu karşılaştıran İnce’nin açıklamaları, özetle şöyle:
“BEYEFENDİNİN 13 UÇAKLI FİLOSU VAR, BİR TANE YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI YOK”
“Yunanistan, Türkiye’nin altıda biri. Yunanistan’da 44 yangın söndürme uçağı var. 20 de helikopter var. Türkiye Cumhuriyeti’ne kayıtlı bir tane yangın söndürme uçağı yok, bir tane. Beyefendinin 13 uçaklı filosu var, bir tane yangın söndürme uçağımız yok. Yazıklar olsun size, yazıklar olsun.
Seçime giderken, elini vicdanına koy AK Parti’li kardeşim. Adam kendine filo kurmuş, bir tane yangın uçağı almamış. Bunu düşünmeliyiz. O ormanlar hepimizin. Sadece çamlar yanmadı; kurt, kuş börtü böcek yandı, mantarlar yandı, keklikler yandı, tavşanlar yandı, tilkiler yandı, ciğerimiz yandı görmediniz mi? Her yer saray; Ahlat’ta saray, Marmaris’te saray, İstanbul’da saray, Ankara’da saray… Millet sokaklarda boğulmuş. Batsın senin saray merakın batsın.”
“SOKAKTAKİ 10 KİŞİDEN BİRİSİ YABANCI. BU TÜRKİYE’NİN BEKA SORUNU”
Türkiye’nin, “sığınmacı mı, mülteci mi, göçmen mi, yasa dışı göçmen mi” hiçbir tanımlaması olmayan bir “kavimler göçüyle” karşı karşıya olduğunu dile getiren Muharrem İnce, “Sokaktaki, her 10 kişiden birisi yabancı. Bu, Türkiye’nin bir güvenlik sorunudur, Türkiye’nin bir beka sorunudur. Bu faşistlik değildir. Bu ırkçılık değildir, ama bunu anlayamamak gerçekten bir geri zekalılıktır” dedi. İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu belanın farkında değilseniz, eğer memleketin geleceğinin beka sorunun farkında değilseniz ya geri zekalısınız ya da hainsiniz, bu kadar basit. Bakın biz büyük devletiz, komşumuzda problem olursa kapılarımızı açarız, onlara yediririz, içiririz, giydiririz, bakarız bunda hiçbir sorun yok. Türkiye Cumhuriyeti bunu hep yaptı. Her zaman yaptı, yine yaparız. Memleket Partisi iktidarında da yaparız.
Kafileler halinde, koşup geliyorlar. Ayaklarında aynı tip spor ayakkabı, ellerinde bir valiz bile yok, yanlarında kadın yok, çoluk yok, çocuk yok, yaşlı yok, 16- 25 yaş arasında aynı tip giyimli genç erkek. Ya bundan ne hayır gelir insanlara? Karısını, çoluk çocuğunu Afganistan’da bırakıp kendini kurtarmaya çalışan adamdan ne hayır gelir millete?”
“ARKADAŞININ KIZI TERCÜMAN, BİZ KABİLE DEVLETİ MİYİZ?”
Erdoğan’ın, Biden’la görüşürken Dışişleri Bakanlığı’ndan kimseyi yanına almamasına dikkat çeken Muharrem İnce, şunları söyledi:
“Arkadaşının kızı tercüman, biz kabile devleti miyiz? Biz muz cumhuriyeti miyiz? Kavakçı’nın kızı tercüman. Biden’la pazarlığa girişti, S400’ü çözdü mü, F35’i çözdü mü? Hayır. Kıbrıs’ı çözdü mü? PYD/YPG’ye yardım edilmeyecek mi? Çözdü mü? Hayır. Geriye ne kaldı? Halkbank ve kişisel mal varlığı. Erdoğan kusura bakma, Türkiye Cumhuriyeti senin ve arkadaşlarının geleceği üzerine kurgulanamaz.
İran’la sınırımızda duvar var, aydınlatma var, asker var, kuş uçmaz buradan ya, hadi bir iki kişi geçti. Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilerle, diyor ya hani bir şiirde, her gün 5 bin kişinin geçişine göz yumuyor.
O sınırdaki hudut alay komutanına sesleniyorum: Kanunsuz emir, emir değildir, bir gün yargılanırsın. Yol geçen hanına dönmüş, Türkiye. Nereye geliyor bunlar? Bunlar kim? Bunlar Afganistan’da Amerika ile iş birliği yapmış iş birlikçi. Biz Amerika’nın jandarması değiliz. Kabil Havalimanı’nı koruyacağız, Amerika ile iş birliği yapmış olanları getirecekler, onlara bakacağız. Biz Amerika’nın jandarması mıyız? Biz ne Rusya’nın jandarmasıyız ne Amerika’nın jandarmasıyız. Biz tam bağımsız Türkiye peşindeyiz.”
“BUNLARIN HES KODU ERDOĞAN MI?”
Son günlerde göçmenlere yönelik tepkiler ve tırmanan gerginliğe değinen Muharrem İnce, şöyle konuştu:
“Türklerin geldiği duruma bakın. Suriyeliler ile Afganlar kavga ediyor, Libyalılar ayırıyor. Memleketin geldiği duruma bakın. Biz faşist değiliz, biz ırkçı değiliz ama biz geri zekalı da değiliz. Gelsin kadın, çoluk çocuk, sığınmacı tabii ki ona bir tas çorba vereceğiz, tabii ki ona başını sokacak bir ev buluruz. Bunu yaparız ama enayi de değiliz, saf da değiliz.
Bunu millete doğru anlatmalıyız. Bakın AVM’ye girerken, kamu binalarına girerken HES kodu soruyorlar değil mi? Ya bu Afganların HES kodu Erdoğan’da mı? Bunların HES kodu Erdoğan mı? Buna göz yuman kamu görevlilerini uyarıyorum. Eğer bu kanunsuz emirleri yerine getirirseniz bir gün sizi bağımsız mahkemelerin önüne koyarız. İşinizi doğru yapın.”
“BİZİM ÇİZGİMİZ BİR ÇİFT MAVİ GÖZ, ATATÜRK’TÜR”
Türkiye’nin akıl ve bilimden uzak yönetildiğini dile getiren Muharrem İnce, “Bizim çizgimiz belli. Bizim çizgimiz bir çift mavi göz, Atatürk’tür” dedi.
ANKA