İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 11 büyükşehir belediye başkanı olarak THK’deki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamaya hazır olduklarını açıklamalarının ardından, konuya ilişkin resmi başvuru sürecini bugün başlatacaklarını bildirdi.
Gazetecilerin orman yangınları ile ilgili sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (iBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, THK’deki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamaya talip olmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘RESMİ BAŞVURUMUZU BUGÜN HAZIRLAYIP SUNUYORUZ’
“11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak dün aldığımız karar gereği, mevcut uçaklarımızın tadilatı, tamiratı, bakımı, onarımı, hatta filonun genişletilmesi ve bu filodan hizmet alma noktasında belediyelerimizin talebi olduğunu dile getirdik. Resmi başvurumuzu da bugün hazırlayıp sunuyoruz. 11 Büyükşehir Belediyesi’nin imzasıyla, görüşmeleri başlatmak adına, bugün süreci başlatıyoruz. Bütün bu gelişmelerle ilgili de bugün Ankara’da Sayın Genel Başkanı’mızla da toplantımız olacak ve kendileriyle bu süreci, belediye başkanlarımızla beraber paylaşacağız. THK iyi olsa, THK’nın onlarca uçağı olsa hangarlarında… Hele bu tür sıcak dönemdeki, küresel ısınmanın etkisi vesaire gibi birçok unsur üzerinden takip edilmesi gereken bir yaz döneminde onlarca uçağımız olsa, bir duman tüttüğünde oraya müdahale eden uçaklarımız olsa… ‘Yangın olmaz mı’ diyoruz; olur. Hep oldu, oluyordu. Ama bugün şu düştüğümüz durumu yaşamazdık. O bakımdan kararlıyız. Bugün de başvurumuzu yapacağız.”
‘SAYIN BAKAN SÖZLERİNDEN PİŞMAN OLMUŞTUR’
► Yangın söndürme çalışmaları sırasında bazı müdahalelerde siyasi parti ayrımı yapıldığı iddiası da gündemde. Böyle bir izleniminiz ya da bir bilginiz var mı?
“Bölgeden böyle duyumlar alıyoruz. Bu bizim ilk defa yaşadığımız şey değil. Türkiye’nin siyasi ortamının ne yazık ki bürokrasiyi, ilgili kişileri… Bu hatta bakanlara kadar varıyor. Hele hele Sayın Bakan’ın bir talihsiz cümlesi var ki; ‘Belediyeler sorumludur.’ Herhalde söylediğine bin pişman olmuştur. Kanun belli, madde belli, husus belli, sorumlu kim; belli. Yani ‘Bir ateş, bir kıvılcım çıksa dahi sorumluyuz, müdahale ederiz’ diyen cümleleri ortada. Bütün bunlar varken, bunu söylemiş olması bile siyasi bakışın odağını gösteriyor. Bundan uzak duralım. Bu iş siyaset meselesi değil. Zaten bu ülkede bürokrasi görevini yapsa, bu ülkenin memurları görevini yapsa, valileri görevlerini yapsa, bakanları görevlerini yapsa, belediye başkanları görevlerini yapsa; bu ülkede başka bir şeye gerek yok. Yani her yerde söylüyorum: Siyaset bir araçtır. Partiler bir araçtır; amaç değildir. Yani bu anlayışla hareket ettiğimiz takdirde, zaten bu ülkenin bir sorunu kalmaz. Konuştuğumuz hiçbir konunun üstünde bu kadar tepinmeyiz. Bu bakımdan ne yazık ki bu tür tutumları, bu tür uygulamaları duyuyoruz. Bu da üzücü. Ama bunları çok da yüksek tonda dillendirmiyoruz. Bazen de uyarıyoruz. Çünkü amaç ne? Vatandaşımıza hizmet. Amaç ne? Afetten bir an önce sıyrılmak. Bu tür konuları yürütürken, ya Allah aşkına, siyasi söylem, siyasi dil vesaire yanlıştır. Ama takip ediyoruz tabii. Denetimli bir şekilde takip ediyoruz.
‘BİLİM VE TEKNİK KURULU’NU HIZLICA KURACAĞIZ’
Şunu da söyleyeyim: Tabii ki şu an tek amacımız yangının söndürülmesi ama, biter bitmez yaraların sarılması, oradaki kentsel hizmetlerin aksayan taraflarının giderilmesi konusunda -ki bütün bu noktalarda hazırlıklıyız- Bilim ve Teknik Kurulu kuracağız hızlıca. 11 Büyükşehir Belediye Başkanı’nın topluma mesaj vermesi, bu mesajın yanı sıra belediyelere yön vermesi, kurumlara çağrı yapması noktasında sıkı bir Bilim ve Teknik Kurulunu, tabanında küresel ısınmayla mücadele olan, ormanların yangınla olan mücadelesini tanımlayan bir Bilim ve Teknik Kurulu. Aynı zamanda, bu yanan alanların bundan sonra en iyi şekilde, o yerin ekolojisine göre en hızlı şekilde nasıl tedavi edileceği, tamir edileceği boyutuyla da takipçisi olacağız. Tek bir metrekaresinin yapılaşmasına müsaade edilmemesi için sıkı bir takibi belediyelerimiz üzerinden -başta Muğla ve Antalya Büyükşehir Belediyemiz ve başkanlarımız üzerinden- takibi yapılacak. Biz de yanlarında olacağız. İnşallah hep birlikte bu sürecin yaralarını en hızlı şekilde sararız. Ama şunu da unutmayalım: Bu işin sorumluları vardır. Bu işin içinde ihmaller vardır. Net gözüküyor. Bu işin soruşturulması, ihmalin sahibi kimse, bunun cezasının hukuk eliyle mutlaka verilmesi konusunda da takipçi olacağız. Tabii ki bunun kurulları var, kurumları var. Biz sadece çağrı yapabiliriz. Mutlaka bunun denetleniyor ve takip ediliyor olmasını istiyoruz.”